12

5 1 0
                                    

11.11.202?

Hedeflediğim günü yarıladım. Bugün, senden sonra yaşadığım süreçten bahsedeceğim biraz.

İlk ayrıldığımızda, yani sen beni terk edip gittiğinde, ilk gün sanki dünya üzerime yıkılmış gibi hissettim. Ama sana kızmadım. Kim benim gibi birisi ile çıkmak isterdi ki?

Sen oldukça normal bir insanken ben son derece aykırıydım. On tane siyah saçlı insanın içinde pembe saçlı olandım. Kabullenilmedim. Ama biliyor musun, sana inanmıştım. Senin gerçekten beni olduğum gibi kabullenip sevebileceğine inanmıştım.

Ama gidişin öyle sert oldu ki, bir anda bulutların içinden yere düşmüş gibi hissettim.

Zaten omuzlarımda birçok kimsesizlik ve terk edilmişlik varken, direnemedim.

Dinle, ben her zaman var olacaksın sandım ve sindiremedim. Elimde olsaydı kalbimdeki acıyı tırnaklarım ile söker atardım. Yine de ayağa kalkardım.

Ama sen benim kimsem olmuştun uzun süre sonra. Dizlerim kırılmıştı, sen ise  koltuk değneği olmuştun. Sana inanmıştım. Tüm içten duygularım ve benliğim ile söylüyorum ki, sana inanmıştım.

Sen tarafından terk edilmek hesaplarımda yoktu hiçbir zaman. Belki de bu denli büyük bir yıkım yaşamamdaki sebep budur. Hiçbir zaman terk edilmeyeceğini zannetmek...

Söylesene, hiç mi sevilecek bir tarafım yoktu? Varlığımda sevebileceğin en ufak bir zerre dahi yok muydu? Şayet bunun yanıtı 'yok' ise neden beni kandırdın?

Neden sanki kalbim yokmuş gibi harcadın beni?

Çok mu çirkinim? Çok mu sıkıcıyım? Ya da çok mu konuşuyordum? Söyleseydin çirkin olmama sebep olan tüm kusurları ortadan kaldırırdım. Daha eğlenceli olmaya çalışırdım. Susardım.

Ben, o kadar yalnızdım ki, senin beni sokacağın her türlü kalıba razıydım. Ne gurursuzca ama.

Bana gururumdan daha yakındın. Peki neden beni sevmedin?

Sanırım artık bu soru gibi yanıtının da pek bir önemi kalmadı. Çünkü sen bunları okuyamayacaksın bile belki.

Yine de, bazı şeylere karşı susarak hayatıma son veremeyeceğimi biliyorum. İşte tam da bu sebepten ötürü yazıyorum.

Bakışlarımı kağıttan ayırıp batmakta olan güneşe diktim. Zaten bu klinikte güneşin batışını izlemek, yapma imkanına sahip olduğum sayılı eylemlerden birisiydi. Seçenekler azdı.

Bir süre sonra bakışlarımı güneşten çektim ve ince parmaklarım ile zarfı çekmeceye kilitleyip anahtarı sakladım.

Yatağıma uzanarak uykuya teslim olmayı bekledim.

HAYALET MEKTUPLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin