22

20 3 0
                                    

01.11.202?

Hangi yılda olduğuma dair net bir fikrim yok.  Çok uzun süredir bu kliniğin rutubetli odasında yaşıyormuş gibi yapıyorum.

Hayatımla ilgili yeni kararlar aldım, yalnızca bana ait olan kararlar.

Bu mektupları yazmak, aldığım kararın bir parçası yahut değil. Nedenler üzerinde de düşünmedim.

Aslında neyi düşünüp düşünemediğimi de tam olarak saptayabildiğim söylenemez. Fakat bir şeyden kesin bir şekilde eminim ki, bedenim bir hayalete ev sahipliği yapıyor.

Fazla uzatmadan ilk mektubu yazmaya başlayasam iyi olacaktır.

İlk mektuba ne yazmam gerektiğini bilmiyorum. Bundan sonraki günlerde yazacağım mektuplar için de. Sadece, ömrünün son demlerindeki bir insanın dünyaya karşı söyleyecek birkaç şeyi var.

Bahsini etmek istediğim ilk şey, "mutluluk"

Mutluluğun bendeki yerinden söz edeyim biraz. Çok mutlu günler yaşadım. Ve sen benimleydin. Sen vardın ve ben dünyanın belki de en mutlu kadınıydım.

Seninleyken ruhum gökyüzüne ulaşacakmış gibi hissederdim. Uçan kuşlar için mutluluk duyabilecek bir insandım.

Fakat sen artık yoksun ve ben hissetmeye ihtiyaç duymayı bıraktığım o delicesi mutluluktan çok uzağım.

Mutsuzum.

Şayet dünya üzerinde bir yerlerde mutluysan veya mutluluk için zerre umudun varsa ona tutun. Tutun ki, benim hayalet oluşumun da bir anlamı olsun.

Mutluluğu herkesin hak ettiğine inanmıyorum. Bazen kazanmak için derin bir çaba, bazense en ufak bir gülümseme aracılığıyla mutlu olabilir insanlar.

Bu kadar değişken bir formda olmasına rağmen; inanıyorum ki, mutluluk için çabalmaya değer.

Çabala. Buna değer.

Yazdığım sayfayı kopararak üçe katladım. Komodinin üzerine indirmiş olduğum zarfı açarak içine koydum.

Zarfın sol alt köşesine hayaletten yazarak damgaladım.

Zarfı çekmeceme yerleştirip kilitledim. Odamın lambasını söndürerek yatağıma yerleştim ve uyumaya çalıştım.

HAYALET MEKTUPLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin