4. BÖLÜM

165 8 0
                                    



Medya: Lerin


Binadan çıktıktan sonra hemen binanın karşısında ki motoruma bindim. Emre, Raşit ve benim motorumuz vardı. Benim ki siyah R6, Emre'nin ki s1000rr, Raşit'in ki ise zx10r valla hepsi çok güzel motorlar.

 Benim ki siyah R6, Emre'nin ki s1000rr, Raşit'in ki ise zx10r valla hepsi çok güzel motorlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Lerin'in motoru)

(Emre'nin motoru)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Emre'nin motoru)

(Raşit'in motoru)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Raşit'in motoru)

  Attıkları konuma drift atarak giriş yaptım. Bi şeklimiz olsun dimi. Baya ses çıktığı için korumaların hepsi bu tarafa döndü. Tabi kaskım olduğu için beni görmediler. Bu bilgiyi vermezsem olmazdı.

  Yavaşlayarak bahçe kapısının önüne geldim. Motoru durdurup kaskımı açtığım da korumalar soran gözlerle bana bakıyordu. "Lerin" dediğim gibi kapıyı açtılar. Kendimi aşırı havalı hissettim. Motorla birlikte içeri girdim.

  Bahçeye baktığım da bütün ailenin bahçede olduğunu gördüm, e normal olarak gözlerde benim üzerimdeydi. Takmayarak motorumu park edip, kaskımı da üzerine koyduktan sonra biyolojik takıma döndüm.

  Leyla Hanım hemen yanıma geldi. "Hoşgeldin kızım." Dedi bir gülümsemeyle. Bu kadın nedensizce yapmacık geliyodu. "Hoşbulduk Leyla Hanım." Diyerek bende hafifçe gülümsedim.

O ailenin yanıma giderken ben de onu takip ediyordum. Sanki çok uzakmış gibi. "Gel seni abin, ikizin ve kardeşinle tanıştırıyım." Yanlarına gittiğimizde garip bakışlarla bana bakıyordu.

   "En büyük abin Ali, 27 yaşında. Şirketimizin CEOsu. İkinci abin Berkay, 25 yaşında beden öğretmeni. Üçüncü abin Arın, 22 yaşında Son sınıf almanca tercümanlık okuyor. En küçük abin Berk, 21 yaşında 3. Sınıf İngilizce tercümanlık okuyor. İkizin Ares, lise son. Kardeşin Tunahan, 15 yaşında Lise iki. Çocuklar bu da kardeşiniz Lerin." Lan bu ne bi an hiç bitmicek sandım. Kadın da da nefessiz kaldı zaten.

  "Anne o benim kardeşim değil." Diyerek içeri gitti Arın. Ne lan bu ön yargı. Neyse hiç yokmuş gibi devam edicem. "Ee var mı başka beni istemeyen?" Dedim ve sandalyeye oturdum.

  Onlarda hiç bişey demeyerek sandalyeye oturdular. Yani hemen yakın değil ama ön yargılı davranmamaları gerekir. Zaten öyle de yapıyorlar şuan ilerisini bilemicem.

  Sessiz sakin bir yemekten sonra salona geçip oturduk. "Leyla Hanım yalnız benim çok vaktim yok böyle bakışmaya, yarım saate kalkacağım." Kafa sallayarak konuşmaya başladı. Hele şükür. "Kızım biz sana bir şey sorabilir miyiz?". "Evet."

   "Biliyorum daha yeni tanıştık, birbirimizi tanımıyoruz. Ama en azından tanımak için şans versek birbirimize, belki gerçekten aile olabiliriz." Diye konuştu Anıl Bey. Bunlar da birbirlerine bağlı biri başlıyo öteki devamını getiriyo.

"Yani Leyla Hanım bende normal karşılayamam. Sonuçta bir anda hayatım değişti. Sizi hemen kabullenemem ki eminim sizde beni hemen kabullenemeyeceksiniz. Zaten gördünüz aranızda beni istemeyenler de var. Ben size bir şans verdim zaten ama bu şansı bir kere kaybederseniz ikincisi çok zor. O yüzden pişman olucağınız şeyler yapmayın. Bu lafım benden önce ki doğan insanlara, sonra ki doğan insana ve de aynı gün doğduğumuz insan için de geçerli. Bana nasıl gelirseniz size öyle gelirim. Ama emin olun benim hakkımda ileri geri konuşursanız, kendimi savunup karşımdakini kırmaktan da gocunmam." Çok konuştum lan susadım.

"Haklısın kızım. Ne desen haklısın. Bize verdiğin şansı en iyi şekilde kullanmaya çalışacağız." Kafa sallayarak omu onayladım. "Ben artık kalksam iyi olur. Zaten geç oldu." Diyerek ayaklandım.

Ben ayaklanınca Leyla Hanım ve Anıl Beyde ayaklandı. Kapıya kadar bana eşlik ettiler. "Teşekkür ederim. İyi geceler Anıl Bey ve Leyla Hanım." Motorumun yanına gitmeye başladım.

Motoruma binip gidicekken Leyla Hanım'ın sesini duydum. "Lerin, bi bekler misin?" O tarafa dönerek gelmesini bekledim. "Bana bak eğer ailemizi dağıtacak bir şey yaparsan seni yaşatmam. İyi davrandığıma bakma sana hemen canım cicim olmam. Ben zaten kız çocuk istemiyorum. Mecburiyetten sana katlanıyorum." Söylediklerine şaşırmadım. Demiştim bu kadında bi bokluk olduğunu.

"Bana şimdi nasılsanız öyle olun Leyla Hanım. Çünkü siz zaten anne olma hakkını kaybettiniz." Diyerek gaza bastım ve bahçeden çıktım.

Motorla biraz turladıktan sonra sahile gelmiştim. Denize en yakın kayalığa oturup düşünmeye başladım.

Ailem vardı benim. 17 yıl sonra ortaya çıkan bir ailem. Abilerim vardı, ikizim vardı ve benim hep hayalim olan kardeşim vardı. Çok ağlamıştım o adamla, o kadına kardeş istiyorum diye. Sonuç ne mi olmuştu tabiki de dayak. Küçükken de olsa kendini korumayı bilen bir kız olmuştum. Çok fazla şiddet uygulamazlardı daha doğrusu uygulayamazlardı. Her bana el kaldırdıklarında o eli büküp indirmiştim. Kendime göre güçlü bi kızım. Kendimi seviyorum. En azından şimdilik.

Zamanın nasıl akıp geçtiğini fark etmemişim lan. Ben yaklaşık 3 saattir burda mıyım? Aha sıçtım Emreyle Raşit ağzıma edecek. Neyse bişi olmaz hakkımızla azarımızında yeriz.

Motoruma aşkla bakıp yanına ilerledim. Tam binicekken arkamdan duymak isteyeceğim son ses bile olmayan sesi duydum.

YALANDAN HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin