Chuuya

146 10 30
                                    

Dört büyük boy..

Chuuya, yerde boş duran dört koca pizza kutusuna inanmayarak bakıyordu.

Beş küçük çocuk ve bir ergen Nakahara Chuuya, dört büyük boy pizzayı sadece yarım saat içerisinde yok etmişlerdi.

Chuuya çocuklara oyalansınlar diye yerken izlemeleri için bir film açmış, film onu da fena sarınca yerde oturup birbirlerine sokulmuş halde ağızlarına tıktıkları pizzalar eşliğinde kaşla göz arası her şeyi yemişlerdi.

Tanrım nolur hiçbiri mide fesatı geçirmesin nolur yalvarırım-

Kendisi midesine çökmüş hamur kütlesini hissedebiliyordu ama.. Çocuklar ilginç bir şekilde gayet iyi gözüküyorlardı.

Hiçbirinde beyaz ışığı gördüklerine dair bir belirti yoktu.

"Yosuke," dedi saati kontrol edip hızlıca. Yeni yıla girmeye çok az bir vakit kalmıştı. "İlaç vakti."

Minnak şey hiç itiraz etmeden ayaklanıp Chuuya'nın dibine gitti ve Chuuya onu kucaklamaya dair içinde kabaran dürtüye engel olamadı. Eğilip ufak bedeni kollarıyla sararak kaldırdı ve masaya oturttu. İnce yanakları biraz sıkıştırdı. "Aç bakalım ağzını."

Daha hap için çok küçük olduğu için toz karışımlı bir ilacı kaşığa dökerek ufaklığa içirdi. Yosuke muhtemelen iğrenç tat yüzünden suratını şirince ekşitti ama yine de şikayet etmedi. Çoktan alışmış olmalıydı.

"Aferin," dedi Chuuya ama sesinin ne kadar içten çıktığına kendisi bile şaşırdı. Yosuke'nin aldığı minik övgü sayesinde parlayan gözlerini görmek onu da gülümsemeye teşvik ediyordu. "Miden nasıl?"

Yosuke eliyle karnına dokunup biraz işaret parmağını bastırdı. "İyi sanırım.."

  "Güzel." onun karnını bızdıklamak için minik göbeğini sıkıştırıp çocuğu güldürdü. Onun elleriyle başa çıkmaya çalışan ufacık ellerin üzerinde birkaç çizik izi vardı. Chuuya bu çocukla ilgili Rimbaud'a sorması gereken çok şey olduğuna emindi.

"Chuuya.."

"Efendim?" ilaçları geri çantaya kaldırırken çocuğa baktı yan gözle. Yosuke biraz çekinerek parmaklarıyla oynuyordu. "Neden hiç yılbaşı süsümüz.. Yok..?"

"Ah," çok mantıklı bir soruydu. Rimbaud çocuklarla kalsa onlara kek falan yapacaktı ama süsler konusunda hiçbir şey söylememişti. Sokağın köşesinde parti malzemeleri satan bir dükkan vardı, muhtemelen ordan alırdı alacaksa da. "Bilmiyorum dostum. Üzgünüm."

Yosuke biraz dudaklarını birbirine bastırdı ama bir şey söylemedi. Chuuya da çocuğu masadan indirip diğerlerine baktı. Kendi aralarında bir şeyler fısıldaşan dörtlü, Yosuke yanlarına gidince bir anda her şeyi ona da anlatmaya başladılar. Aralarındaki istihbaratlaşma sistemi efsaneydi ve ne konuştukları hakkında Chuuya'nın hiçbir fikri yoktu ama çok fena merak ediyordu.

Bir saat kadar sonra yeni yıla giriyorlardı. Çocuklarla geri sayım yapar, onları uyku saati için olan odadaki yataklara yatırır ve sonra abisiyle Rimbaud dönene kadar kendini oyalamak için bir şeyler izlerdi, şimdilik aklındaki plan buydu. Kesinlikle çok sıkıcı ve boşa harcanmış bir sene gibi geliyordu kulağa ama..

Bu sene de böyle oluversin madem..

"Chuuya."

Gözleri, eline dokunan minik Mitsuo ile karşılaşmak için aşağı döndü.

Ona parlak parlak bakan mavi, büyük gözlerden sol tarafta olanının altında iki minik, küçüklü büyüklü, aşırı sevimli ben vardı. Çocuğun cildi muhtemelen genetik olarak mermer gibiydi, yüzü ise kusursuz denebilecek bir orantıdaydı. Pembe dudakları, Chuuya'dan tepki beklerken çok hafifçe yukarı büzülmüştü. Chuuya ona bakarken gülümsemeden edemiyordu.

Little Flags •BSD Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin