9.Bölüm

37 2 16
                                    

Bu hikayede geçen her şey
Kurgudan ibarettir

~Nova Norda-Pelin~
~Cem Adrian&Mark Eliyahu-Kül~

09/09/2015

8 YIL ÖNCE

(Yazarın anlatımıyla)

"Derin EFE'yi neden öldürdün?" Biro amirinin ellerini masaya vurarak bağırması genç kızın, korkarak sıçramasına neden oldu.

"Be-ben yapmadım." Dedi sol gözünden akan yaşı silerken. "O zaman neden cesedin bileklerinde senin parmak izlerin var?" "Bi-bilmiyorum." "Yalan söyleme!"

"Sö-söylemiyorum." "Yalan söylüyorsun!" Genç kız başını iki yana salladı. "Ha-hayır." "Neden yaptın?" Gazel ellerini üzerinde ki t-shirt'ün yakalarına götürerek çekiştirmeye başladı.

Kalbinin sıkıştığını, nefes alamadığını hissediyor;duvarlar üzerine üzerine geliyordu. "Be-ben yapmadım." Genç kızın bedenin sandalyeden düşüp gözlerinin kapanmadan önce söylediği tek söz bu oldu...

Ben yapmadım...

🍀

(Gazelin anlatımıyla)

Biri saçlarımı okşuyor, hissediyorum. "O yapmaz." Diyor biri. "Ben tanımaz mıyım Âşık olduğum kadını?" "Benim şiir gözlü sevgilim yapmaz!"

Gözlerim yanıyor, açmaya çalışıyorum ama olmuyor. Nefes alıyorum ama almıyor gibiyim...

Ölümle yaşam arasında bir yerdeyim...

🍃

(Ayaz'ın anlatımıyla)

5 SAAT ÖNCE

Gözlerimi ısrarla çalan telefonumun sesiyle açtım. "Off saat 4'te hangi densiz arıyor ya!" Telefonumun kilidini açtıktan sonra son arama geçmişine baktım ve kayıtlı olmayan bir numara olduğunu gördüm.

"Hangi gerizekalı içip içip dalga geçmek için rastgele numara tuşladı acaba?" "Gel bi' de bununla uğraş!" Aynı numara üst üste 2 kez daha arayınca açma kararı aldım ve aramayı yanıtladım.

"Efendim?" "Alo Derin EFE'nin neyi oluyorsunuz?" "Anlamadım?" "Derin ne alaka? Siz kimsiniz? Bi' arkadaşı falan mı?" "Hayır, polis memuruyum beyefendi. Derin EFE'nin neyi oluyorsunuz? Tekrar sormayacağım!" "Polis mi?.. abisi, abisiyim. Problem nedir?" "Emniyete gelmeniz gerek, orada size detaylı açıklamayı yapacaklar." "Anlamadım.. ne oldu ki? Derin mi bir şey yaptı?" "Beyefendi, gerekli bilgi emniyette verilecek. Ben daha fazla açıklama yapamam. İyi geceler." Ve aramanın sonlandığını belli eden ses...

🌿

Evden nasıl çıktığımı bilmiyorum... Her şey o kadar hızlı gelişti ki. Telefon konuşması bittikten sonra hızlıca giyinmiş ve evdeki araçlardan birini alıp karakola doğru yola çıkmıştım.

Arabayı emniyetin önünde durdurduktan sonra arabayı bile kilitlemeden emniyetten içeri girdim. Hemen sağ tarafımda ki danışmanın yanına gittim.

"Merhaba, ben Ayaz EFE. Derin EFE'nin abisiyim. Beni yaklaşık bi' 15 dakika önce arkadaşlarınızdan, polis arkadaşlarınızdan biri aradı ve emniyete gelmem gerektiğini söyledi. Problem ne? Kardeşimi görebilir miyim?"
"Merhaba, Ayaz bey. İçeriden bilgileri alabilirsiniz." Danışmadaki kadına başımı sallayıp içeriye doğru yöneldim. Görevli bir komiser ararken Gazeli görmemle olduğum yerde durdum. "Gazel..." Başını anında bana çevirdi.

Gözlerimi kızarmıştı? Allah'ım neler oluyor? Koşarak Gazelin yanına geldim. "Gazel, senin burada ne işin var?"

Hiç bir şey söylemedi öylece dolu gözleriyle bana bakmaya devam etti. "Güzelim, ne oldu?"

Başını iki yana salladı, dudaklarını araladı ve "A-Ayaz.." deyip geri sustu. Ellerimi yanaklarının iki yanına koydum ve "söyle bana sevgilim, ne oldu?"

Sol gözünden bir damla göz yaşı aktı ve benim ruhum parçalandı. "Güzelim, neden ağlıyorsun? Allah rızası için bir şey söyle. Ne oldu?"

"Ayaz.. Derini.. D-Derini kaybettik." "Nasıl kaybettik? Nereye kaybettik?" Gazel, benim şiir gözlü sevgilim artık hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.

"Ha-hayır." Başımı iki yana salladım ve "hayır, hayır, hayır. Olamaz! Olamaz -ki Derin bu, benim inatçı keçim. Gitmez ki, bırakmaz ki abisini."

Ağladığımı dudaklarımda hissettiğim göz yaşı tadından anladım. Tıransa girmiş gibi başımı iyi yana sallıyordum.

"Gitmez, gitmez. Gitmez değil mi? Gitmez değil mi Gazel?" Benim güzel gözlü sevgilimin gözlerinden akan yaşlar her şeyi açıklıyordu aslında. Ama ben anlamak istemiyordum. "Gitmez!" Artık hıçkırarak ağlıyordum. Ayakta duramayacak haldeydim. Ellerimi duvara yasladım ama o bile destek vermiyordu bana. Dizlerim tutmuyor, ayaklarım beni taşımıyordu sanki.

Sırtımı duvara vererek yere oturdum. Dizlerimi de kendime doğru çektim ve küçük bir çocuk gibi başımı dizlerime yasladım ve kollarımı bedenime dolayarak ağlamaya başladım.

Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama sevdiğim kadının bana dolanan kolları ufakta olsa nefes almama yetti.
Başımı kaldırıp gözlerine baktım. "Gitmez, gitmez değil mi?"

"Gitmesin, Gazel." Sevdiğim, âşık olduğum kadının gözlerinden düşen o yaş içimde ki yangınları alevlendiren benzin oldu..

Ve biliyor musunuz? Ben küçükken ateşten korkardım...

Ya ben nasıl kabulleneyim
Bu dünya böyle bi' giderken
Ağırıma

Ya biz yanıp da sönmeye,
Zamansız ölmeye mi geldik
Dünyaya ?







Biraz üzgün bir bölüm oldu ?

Nasıl buldunuz?

Benim ağlayarak yazmam peki..

Seviliyorsunuzzzz 💖
Mucx 💋

Instagram: kitaplarveben308

CİĞERPAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin