8. bolum

189 9 0
                                    

Yaşadığımız yerde doktor sıkıntısı yaşıyorduk. 8 ayima giriyordum. Güvenli olmadığı için farklı bir yere de gidemiyorduk. Sadece acil doktorlarının muanesinden geçiyordum. Bebeğimin cinsiyetini bilmiyorduk. Artık hareketleri daha kuvvetliydi yavrumun.
Ertuğrul abinin evini yerlestirmistik, bu süre de. Sibel ile çok iyi anlasmistik. Yeşim ve Gülhan la sık sık bir araya geliyorduk.

Ayşe anami çok özlemiştim. Doğum a yakin izin alıp izmir e gitmeyi düşünüyorduk. Izmirde doğum yapacaktım. Babasının dogdugu şehirde, doguracaktim yavrumu. Doğum tarihini bilecekti bebeğim. Bu ne güzel birseymis . Babası gibi şubat ayında da doğma ihtimali var. Sağlıkla gelsinde kuzum..

Nihayet şehire Kadın dogumcu gelmisti. Hazirligimi yapmış Selim i bekliyordum. Cokta heyecanlıyım.

Çalan kapıya yürüdüm. Uzun bileklerim de biten hamilelik jilesini giydim. Saçımı açık bıraktim Makyajla aram hiç yoktu. Onu geçtim..

- Hazır mısın gülüm? Cikalimmi,?

-içeri girmeyecek misin? Yemek hazır. Ye öyle çıkalım istersen canım.

- Tokum Ahu gözlüm. Hem biran önce çıkalım da Bizim keratayı görelim.

~~~~

"Evet.. şimdi bakalım... gayet hareketli bir bebek. Boyu ayından uzun. Size bakincada bebek kısa kalması soz konusu olamazdı zaten.gulerek..
Biraz zayıf. Beslenmeniz iyiyse destekleyici besinler vermek gerekiyor.
Tahminlerinizi alalım kız mı ekmek mi?"

İkisi aynı anda "kiiizzzz" dediler.

" demek kız istiyordunuz. Kız hayalleri başka zamana kaldı Sayın savcim Leyla hanimcim.. yigit bir delikanlı geliyor."

Elele tutuşan çift bu habere sevinmislerdi. Gülücükler saciyorlardi..

-Bebeğimiz sana benzesin, Selim.. Senin gibi kehribar baksın. Ellerinin değdiği yerler çiçek açsın. Çok sevsin, sevilsin oglumuz

-Oglumuz..

~~

Gözlerini hafif sanciyla araladı Leyla.. beline ağrı girmişti..
Yanında uyuyan eşini uyandirmamak için, yavaş hareket ederek tuvalete gitti. Hafif bir kanama görmüştü. Tedirgin olmuştu. Bebeği 8 aylikti.. Salona geçti, sabah doktora gidecekti. Gece görevden geç gelen kocasını uyandırmaya kıyamadı. Koltuğa uzanıp, ayaklarını duvara yasladı. Kapının açılma sesiyle, yönünü çevirdi.

Selim bir an panik yapti.

-Ne oldu Ahu gözlüm dedi telaşla..

- Neden kalktın?
-iyiyim canım.. biraz belime ağrı girdi.

-Doktora gidelim mi?

-Sabah gideriz, olur mu?

-Ciddi birsey olabilir Leylam?

- Gidelim o zaman.. hafif kanamam var. Birsey olmaz dimi? Sesi tedirginligini yansıtıyordu.

Karısını göğsüne çekip sarıldı. Saçlarına öpücükler bıraktı. Karısının tedirginligini hissetmisti. Biraz rahatlasın istiyordu.

-Birsey olmaz gülüm. Korkma.. Hadi hazirlan çıkalım.

Acilden giriş yaptılar.
Dogum doktoru gece hastanede yoktu. Ebe kontrol etmiş, serum başlamışlardı..
Dogum değil, kanalda açılma olmuş.  Sabah doktor bakar. Birsey olursa buradayım. Haber verin.

Yüreğime taş oturdu sanki. Selimin ellerini daha bir sıktım. İkimizde suskunduk. Gözlerim kapaliydi. Dilimde sessiz dua..

-Sende uykusuz kaldın. Çok yorgun görünüyorsun. Gecede geç gelmistin zaten.. sessizliği bu sozlerle bozdu Leyla..

Selim karısının yüzüne büyük bir muhabbetle bakti. Yüzünü okşadı. Zira karısınin bu sözleri sessiz telaşından kaynaklandığını biliyordu.
Leylasi çok konuşmazdı. Çok cabuk sinirlenmezdi. Herseye kirilacakmis gibi yaklaşırdi. Kendisini ön plana attığı hiç birseyle karşılasmamisti. Alışverişte bile önceliğini hep eşinden yana tutardı.

- Uyursun, dinlenirsin Leylam.
Siz iyi olun. Ben hep olurum. Üzerine bir tane daha battaniye istermisin? Aciktin mi sana birseyler alayimmi gözümün aydınlığı..

Başını iki yana salladı. Yanımda kal. Deyip  bir sure sonra serumun etkisiyle uykuya daldı.

Ahh benim yaralı kusum.. ahh benim ilk bakışta vurulduğum. İyi olacaksınız. Benim kanatlarım hepinizin yaralarını saracak..

Sabah ayrıntılı bir muayeneden geçen Leyla nin dinlenmesi istenmişti. Lavabo dışında ayağa kalmasini yasaklamıştı doktoru. Bir daha Kanama görürse yatisinin yapılacağını söylemişti.

~~~

15 gün sonra bir telefon aldı Selim.
Arayan babasıydı. Anneannesinin kalp krizi geçirdiğini, izmir e gideceklerini söylemişti.
Selim ne yapacağını bilemiyordu. İzmir e gitmeliydi. Leylasini birakamiyordu. Leylanin hareket etmesi yasak olduğu için kendiyle goturemiyordu. Normalde doğumun izmirde olmasini istiyorlardı.
Asistanı Fatma hanımla konuşup, kendisinin döneceği zamana kadar geceleri eşine refakat etmesini istemişti. Bekar olan Fatma hanım kabul ettti.
Şimdi işin zor tarafı durumu leylasina anlatmaktı.

~~~~

- Leylam korkulacak birsey yok. Bir kaç güne dönerim zaten. Aglama lütfen stres yapmaman gerekiyor Gözümün aydınlığı..

- Selim n'olursun bende geleyim. Yavaş gideriz. Çok merak ediyorum Ayşe anami.. Bir şey oldu bana söylemiyorsun dimi...

- Birsey olsa saklamam Leyla. Hem belki beraber geliriz.
Bak sen iki canlısın yazık değil mi oğlumuza onuda üzüyorsun.
Ağlama 3 güne dönerim. Fatma hanım geceleri yanında kalacak. Sibel, Gülhan, Yeşim de yanında.
Birsey olursa Ertuğrul a söyle çekinme olur mu? Hiç içime sinmiyor seni böyle bırakmak ama gitmeliyim...

Leylasini ve leylasinin yanan yüreğini bırakarak kalktı.
Çaresiz hissetti kendini.. elinden birsey gelmiyordu.

~~
İzmir e ulaşan Selim, hastanede anne ile babasını, teyzesi ve eniştesinin gördu. Ağlamalarindan sultanı kaybettiklerini anladı. Hastaneye gelmesine 3 saat kala kaybetmislerdi. Dünya gözüyle son kez gorememisti anneannesini
Gözyaşlarına hakim olamadı. Ayşe kadın onu cocukluguydu. Sevdiği kadını ona getirendi. Yuvasının kurmasinda en çok emek verendi.. bir yanı üşüdü. Leylasina nasıl diyecekti. Dedesinin kabrinin yanına, kendisi için yer ayırmışti Ayşe kadın. Dünya hayatının geçici olduğunu bilip ona göre yaşıyordu. Sahipsize, düşmüşe el uzatmasiyla bilinirdi. Cenazesi çok kalabalıktı. 3 gün evde okuması yapıldı. 3 günün sonunda Selim tüm yorgunluguyla anne babasını dinlemelerek yola çıktı. Yureginin bir köşesi Leyla için endiseleniyordu.

Leyla nin içinde bir yangın başlamıştı. Oturduğu yerde sebepsiz gözyaşı dökmeye başlamıştı. Sibel neyi olduğunu sordukca icimde bir kasvet var, boğuluyorum. Selim ede ulaşamadım. Ayşe anamdan da haber almadım. Diyip ağlıyordu...
Kaç gündür bu sekildeydi duyguları, ama bugün çok başkaydı...

Selimin kontrollü bir şekilde arabasını sürüyordu. Yola çıkacağını Leyla ya söylememişti. Diyarbakir sınırları içine girdiğinde, yanlis sollama yapan kamyonu farketmemisti.

Sonrası karanlık.. ..




HÜZÜN  en çok mavi sever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin