17. Bölüm

104 6 0
                                    

Bugün pazartesi.. Abimin kışlada işi vardı. İzin alması zordu.
Otelde güzel bir kahvaltı yaptım. Hava çok güzeldi. Çarşıyı tek başıma gezecektim. Resepsiyona anahtarımı teslim edip. Cikis yaptım.

Parkeli dar yolları vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parkeli dar yolları vardı. Burada araba sürmek oldukça zordur diye düşündüm. Turist sayısı oldukça fazlaydı. Kafile kafile gezenler, alış veriş yapanlar. Büyülü, şairane bir şehirdi.

Telefonu çantamdan cikarip annemi aradim.

- Annem.
- kuzum nasılsın? Abin nasıl?
- İyiyiz. Abimde çok iyi.
- yanında mı
-Yanımda değil.
- Napiyorsun?
-Şimdi otelden çıktım. Alışveriş yapacam. İstediğin birsey var mı?
-Abin son geldiğinde, kahve ve baharat getirmişti. Onlardan alabilirsin.
- Zeynep..
-Efendim annem..
- icli kofte için oranın bulguru çok iyi diyorlar. Bulabilirsen ondanda al kızım.
-Tamam sultanim istediğin birsey olursa ararsın. Öpüyorum.
- Bende seni kizimm. Ayağınıza taş değmesin kuzumm.

~~~~
Dar sokakları yürüyordum. Kalabalık olduğu için zorlanıyordum. Kalabalığın içinde biriyle carpistim.

- Pardon deyip döndüm.
Gece gozlu adamla gozgoze geldim.

-Önemli değil.

-Sizzz.. Her yerde karşıma çıkıyorsunuz?

- mardin küçük yer. Karşılaşmamız gayet normal.

- ....... Gece karalarina bakıp sustu. Sonra ekledi.

-iyi günler.

Alaz, Zeynep in bakışlarından cesaret alarak..

- burda çok iyi kahve yapan bir yer var. Özür mahiyetinde ismarlayabilirim.

Kizin kahveye karşı hassasiyeti olduğunu anlamisti. Ordan vurdu.

- Özür?

- Size çarptım yaa..

Bu daveti Red edersem Ece beni öldürür. Yapalım bir çılgınlık.

- Güzel mı kahvesi.

- Çok.. Çok güzel.

- Pekala...

Yan yana yürüyoruz. Sanırım yürüyerek gideceğimiz bir yer. Konuşmuyor da.. Ben mı birsey desem? Durdum. Ben durunca O da durdu.

- Bu arada Zeynep ben. Elimi uzattim..
Elime bakti..
Elini uzattı
- Alaz Demiroğlu.

Isim ve soyismini beraber kullaninca Güldüm..
Yürümeye devam ettik.

- Neden güldünüz ?
- insanlar genellikle soyismini pek söylemezler. Ona güldüm.

Güldü...
-Afedersiniz. Alışkanlık sanırım.

Otantik bir kafeye gelmistik. Eliyle Üst katı gösterdi. Merdivenlerden ciktik. Otantik lambalarla değişik aksesuarlarla dosenmisti. Taş duvarlarında eski mardinin resimleri vardı. Müzikler mardin müzikleriydi.
Yere kadar cam olan teras katından mardin manzarası mükemmel görünüyordu.

HÜZÜN  en çok mavi sever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin