Merhabalar. Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar:))
⭐⭐
Hayatım boyunca herzaman savaşçı olmuşumdur. Ama şimdi ilk defa gelecekten çekiniyordum.Kendimi bir odaya kapatıp günlerce uyumak istiyordum. Ama tabiki bu mümkün değildi. Benim için gelmeleri sıkıntı değildi. Bu zaten senelerdir beklediğim birşeydi. Ama beklemek hislerimi bastıramamıştı.
Çalan telefonla düşüncelerimden sıyrıldım. Elimi gri sehpaya uzattım. Ve telefonu aldım. Okuldan kimseye birşey demeden çıktığım için, mevsimin beni azarlayacağını tahmin etmek zor değildi. "Efendim Mevsim. " Telefondan bir oflama sesi geldi. " İnsanlar bir yerlere gitmeden önce arkadaşlarına haber verir. Anlatabiliyor muyum sana?. " Gözlerimi kapattım " Hayır yani bu kadar zor olamaz bir telefon açmak.Hadi o da olmuyor insan bir mesaj atar. Konu sen olunca güvende olmuyor. Yıllar önce yaptığından son-"
Daha fazla dayanamayıp patladım."Tamam Mevsim anladım. Ayrıca sana sonradan mesaj atmadım mı? . " Ona başımın ağrıdığı için eve gittiğimi söyleyen kısa bir mesaj atmıştım. " Eve geldikten sonra ama. " Göremeyeğini bildiğim halde gözlerimi devirdim. "Mevsim sen benim ne zaman başımı belaya sokup, sana haber vermediğimi gördün? " Mevsim cevap vermedi. Bunu üzerine burnumdan nefes vererek güldüm. "Bende öyle düşünmüştüm. " Bir süre dediklerimi düşündü. "Başına birşey gelmeyeceğini biliyorum. Sen kendini korursun zaten. Ama bunca yıldır arkadaşız ve seni tanıyorum.Birşey olduğunda asla gelip anlatamassın. Hep içine atıyormuşsun gibi geliyor. Bu yüzden seni sıkıyorsam üzgünüm. "dedi.
Dedikleri içimde birşeyleri cız ederken hızla konuştum. " Hayır üzgün olma.Yani bazen İllallah ettiriyorsun ama sıkıntı değil. Ayrıca sen onu bunu boşver şimdi. Selimle yemek nasıl geçti?" Bir anda neşelenen sesiyle
" Önce kahvelerimizi yapalım, sonra anlatayım." onun bu neşelenen haline gülüp "Tamamdır" dedim. Telefonda bunları konuşurken ben çoktan kahvemi yapmaya başlamıştım bile.Yarın sabah:
Mevsim'le konuştuktan sonra düşünmeye geri dönmüştüm. O iki adamın konuştukları, evrenin duymamam için çabaladığı isim ve daha fazlası. Dün gece detaylıca düşündükten ve bir kaç araştırma yaptıktan sonra tek bir sonuca varmıştım. Venemde bir savaş başlıyordu ve bana ihtiyaçları vardı.
Aklınızdan geçen soruları duyabiliyorumdum. Venem neresi? Neden sana ihtiyaçları var?. Venem sadece portalla gidebildiğiniz büyülü bir gezegen. Yıllar yıllar önce bir kışta,asla kar yağmaz.Venem halkı Tanrının onları lanetlediğini düşüncesine kapılır. Lakin durum böyle değildir. Kar yağması için edilen dualar sonrası ilk kar tanesi meydana düşer. Halk bu duruma çok sevinir. Ama kısa bir süre sonra sevindikleri için pişman olurlar. Ozamanlar Venemin yönetim şekli farklıydı.O zamanda iki krallık vardı ama bir konsey aracılığıyla karar verip, hareket ediyorlardı.
Konseyde; İki kral, iki kraliçe ve yüksek rütbeliler bulunuyordu. Konsey bu kar tanesi sonrasında, ülkede var olmaya başlayan vakaların bir sonu olmayacağını farkeder. Konsey bu duruma el koymaya karar verir. Ama bilmiyorlardı ki vakaları başlatan hain yakında. Kara büyü tüm ülkeyi sararken yapabilenecek en iyi şeyi yaptılar. Krallıkları ayırmak. Halk meydanda toplandı. Süslü ve şahşalı bir konuşmayla krallıkların ikiye ayrıldığı haberi verildi. Kara büyünün yasak olduğu krallığa Sus, kara büyünün serbest olduğu krallığa Sis dendi. Halk tercihlerini yaptı. Bu kavga o zamanlar son bulmuştu. Ama bu kavga şimdi yeniden canlandı. Artık ülkede iki tane krallık istemiyorlar. Tek bir krallık yönetimi ele alamalı diyorlar. Savaşın ana sebebide bu. İşte ben burda doğdum. Yani ben Veneme aitim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venem
FantasyVenem 11/01/1772: Yıllar yıllar önce Veneme bir kar tanesi düştü. Uzun süredir beklenen kış, kendini şimdi gösteriyordu. Tüm Venem halkı bu durumun uğur olduğunu düşünmüştü. Lakin durum öyle değildi. Bu kar tanesi değişimin ve başlangıçın göst...