Hazer Vetrika
billie eilish - no time to die
°°°
Sessizlik kör bir bıçak gibiydi, ne zaman batsa tenine kan akıtmaz ama orada olduğunu belli edercesine acıtırdı seni. Ve ben o bıçağın varlığını ezberlemiştim artık, beni rahatsız etmiyordu.
Dört yıl önce babam bizi terk edip gittiğinde Yağız tek bir damla bile dökmemişti arkasından, kalpsiz demiştim bu yüzden ona. Kalpsizsin sen, gözyaşı bile dökemiyorsun baban gittiğinde. Yanında birisi ağladığında hele ağlayamadığın için o da ağlamasın istiyorsun, bencilsin sen!
Söylemiştim bunları ona; bir anlık sinir miydi yoksa içimde birikenler miydi bilmiyordum ama çıkmıştı ağzımdan o cümleler. Sonrasında Yağız öyle bir uzaklaşmıştı ki benden, iki üç cümleye mi dayalıydı bizim aramızdaki bağ diye düşünmüştüm. Şayet özür dilemek geçirecekse bir şeyleri ayaklarına kapanmaya hazırdım ama Yağız'ın ayak uçlarını bile göremiyordum bu zamanlarda.
Önümdeki insanlara bakarken düşünüyordum; bazıları gülüşüyordu bazıları öylece gidiyordu okula. Dışarı soğuk olmasına rağmen bir banka kurulmuş bahçeyi izliyordum çünkü bu okulda benim takılabileceğim birileri yoktu. İnsanlarla iletişim kurabilmek için biraz da sizin çabalamanız gerekiyordu ve benim bu çabaya harcayacak enerjim de yoktu.
İki gündür ne Yağız'ı ne de Vetrika'yı görmüştüm. Ne işler çevirdikleri belli değildi ve okulu öylesine bir yere geliyormuş gibi kullanıyorlardı. Buna rağmen Hazer'in hep altımda olan ismini görüyordum, ben en üste çıkmak için kafa patlatıyordum peki o? Evde mi ders çalışıyordu?
Düşüncelere dalmışken iki arabanın okula giriş yaptığını gördüm göz ucuyla, bahçeye uzak bir yere oturduğumdan arabaların ikiside olduğum konuma doğru geliyordu. Kim olduklarını elbette biliyordum, kayıplara karışanlardı.
Yağız'ın arabasından Yağmur ve Giray çıkmıştı, Giray dokunulmazlığı olan bir diğer kişiydi. Giray Soytepe. Toplamda beş kişiydi bu grup ve çoğu zaman okulda bile olmazlardı, ne işler çevirdiğini bu okulda birilerinin bildiğini sanmıyordum. İkizim o gruptaydı ve ben bile bilmiyordum üstelik.
Umursamadığın için sormamış olabilir misin Aksa? Sadece bir tahmin.
Olabilirdi. Hele o akşamdan sonra Yağız'ın yüzüne neden bir tane patlamadım diye içimi kemirmişti düşünceler. Gözlerimi onlardan çektim ve Hazer'in elalarına takıldım. İçleri hiçbir duyguyu barındırmayan elalar öylece bana bakıyordu. Tek kaşımı kaldırıp sorgulayarak ona bakıyordum. Ne istiyordu?
Adımları diğerlerinin aksi yönüne, yani benim olduğum tarafa, adımlamaya başladı. Gerildiğimi hissettim. Sonunda geldiğinde ve tepeden bana baktığında kafamı kaldırdım. Siyah saçları dağınık görünüyordu ve yakışıklı yüzünün üstündeki yorgun izleri görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehir Yılanı
Teen FictionKralın olduğu masada soytarının işi olmaz ve kurtlar basmışsa kuzuların sofrasını, kuzuların kanı damarlarında durmaz. °°° Aksa Zehir; babası, onu ve ikiz kardeşi Yağız Zehir'i terk ettiğinde bir daha eskisi gibi bir hayatı olmamıştır. Günden güne a...