Bölüm iki

1.1K 62 47
                                    

Saye Kadıoğlu...

Kanser hücresi ilk önce bedenize sonra ruhunuza işliyordu.

Bunu o kadar sinsi bir şekilde yapıyordu ki fark etmiyorduk bile.

Ben altı ay önce fark ettim akciğer kanseri olduğumu.

Altı aydır kemoterapi ve ışın tedavisi görüyorum. İkinci evrede fark ettiğim için doktorlar şanslı olduğumu söylüyor.

İkinci evre akciğer kanseri olduğum için şanslıyım. Kulağa komik geliyor.

Ferdi, ilk günden beri elimi sıkı sıkıya tutuyor. Saçlarım döküldüğünde, başımı öpmeye devam etti, kaşlarım döküldüğünde gözlerime aşkla bakmaya devam etti, midem bulandığında benden önce davranıp müdahale etti, ağrılarım olduğunda saatlerce of bile demeden masaj yapıp ağrılarımı dindirdi.

Ferdi benim ilk günden beri ilacım oldu.

Barlas, güzel oğlum henüz üç yaşında olmasına rağmen babası gibi her fırsatta beni güldürecek şeyler söylüyor, gelip güzel olduğumu söyleyip duruyordu.

"Oo, Saye hanım merhaba." diyen sesle gözümü karşımdaki odadan alıp yan koltuğuma oturan İlimdar abiye çevirdim başımı.

"Oo, merhaba İlimdar bey." dediğimde solgun tenine rağmen gülümsedi.

İlimdar abi, benim ilaç arkadaşımdı. Her zaman yan tarafımdaki koltukta oturur benimle sohbet ederdi. Bugünde beraber ışınımız vardı belli ki.

Kendisi üçüncü evre akciğer kanseriydi.

"Nasılsın İlimdar abi?" dediğimde güldü "Kanserim sen nasılsın?" güldüm halsizce "Al benden de o kadar."

"Kocan geldi mi yine kız?"

"Gelmez olur mu geldi yine, senin yeğenin geldi mi?"

"Geldi geldi."

"İki baş belası diyebilir miyiz?" dediğimde güldü "Kırılmasınlar öyle demeyelim." dediğinde gülümsedim.

Bir süre daha sohbet ettik, yeri geldi güldük yeri geldi gözlerimiz doldu.

İsmim okunduğunda kalktım hemen diğer odadan İlimdar abinin de ismi okununca o da benimle beraber kalktı.

Sonunda ışın tedavim bittiğinde Ferdi'nin gelmesini bekledim, İlimdar abinin de isinii bitmişti o da biraz kötüydü ama benim gibi bir an önce buradan gitmek istediği için yerinde hareketlendi.

İçeriye giren siyah şallı yüzü maskeli kız hemen İlimdar abiye yönelip kolundan tuttu "Dayı, niye beklemiyorsun?" dediğinde İlimdar abi omuz silkti "Kız Melisa,bir sigara içeyim mi?" dediğinde Melisa kaşlarını çattı "Hayır dayı, yasak." dedi sinirli bir tonla sonra sesini yumuşattı, "Gel dayı yeğen çorba gömelim yengemi ekip." dediğinde İlimdar abi gülüp ikna oldu, benimle vedalaşıp gittiklerinde içeriye kocamın girmesini bekledim.

Bir süre sonra, Ferdi yüzündeki maskeyle içeriye girip yanıma doğru geldi "Güzelliğim," deyip elimi tuttu sıkıca "Nasıl hissediyorsun?" dediğinde zoraki bir şekilde gülümsedim "İyiyim kocacığım." dediğimde gülümsedi.

Kolumdan destek olarak dışarıya çıkıp arabaya bindik.

Arabanın kokusu biraz midemi kötü yaptığı için Ferdi hemen camı açıp içeriyi havalandırdı.

Bir eliyle direksiyonu tutup bir eliyle elimi sıkıca tuttu.

Beni kaybetmekten çok korkuyordu biliyorum.

"Oğlumu özledim." dediğimde güldü "O da seni çok özledi." dedikten sonra kaşlarını çattı "Ee beni özlemedin mi?" dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Bilemiyorum." dediğimde kaşları huysuzca çatıldı "Elimi bırakır mısın? Madem özlemedin..." dedi tripli bir şekilde yola bakarken.

"Elimi sıkıca tutan sensin ama." dediğimde omuz silkti "Ben tuttuğum eli bırakmam." dediğinde güldüm.

"Ferdi seni çok seviyorum." dediğimde gözlerim doldu.

Bunu fark eden Ferdi hemen arabayı müsait bir yere çekip beni kollarının arasına aldı.

"Sana aşığım Saye'm." deyip boynuma bir öpücük kondurdu.

"Beni de özledin değil mi?" Diye çocukça bir tonla konuştuğunda güldüm bende boynuna bir öpücük kondurup "Seni her zaman çok özlüyorum." dediğimde canımı yakmayacak bir şekilde sıkıca sarıldı.

Kıkırdamasıyla güldüm, benim bir oğlum değil iki oğlum vardı resmen.

💙

Bu bölümde kanserden kaybettiğim dayıma yer vermek istedim :")

Canım dayım, seni çok seviyorum. Nurlar içinde uyu canım benim💙

Yaralarını Ben Sarayım| Ferdi Kadıoğlu✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin