Bölüm on iki

493 38 7
                                    

"Sevdik seni her şeyden çok!" bağıran oğluma gülerek eşlik ettim "Fenerbahçe bize bu yoldan geri dönüş yok!" Barlas arka koltukta gülerek ellerini birbirine vurduğunda gülümsedim arabayı stada doğru sürmeye devam ettim.

Bugün Avrupa maçımız vardı, kazanmamız şarttı.

Normalde evden takip ediyordum maçları ama durumum iyiye gittiği için Ferdi'yi ikna edebilmiştim. Tribünden izlemek istiyordum fakat Ferdi locada maskemi bir an bile çıkarmadan izlemem konusunda ikna olmuştu.

Bağışıklık sistemim çok hassastı ve şimdi her şey iyiye gidiyorken bozulmasını istemezdim, istemezdik.

"Anne!" 

"Efendim balım?"

"Kız arkadaşım aradı!" güldüm küçük holiganıma "Gel buluşalım dedi!" diye eşlik ettiğimde kıkırdadı "Canım cicim aşkım bana gönül koyma!" eşlik ettim "Fenerin maçı var!" biz marşlar söyleye söyleye stada geldiğimizde Ferdi'ye geldiğimizi haber verip locada bizi bekleyen Gözde ve Can'ın yanına doğru ilerledik.

Ferdi, yanımıza bir beş dakikalık geleceğini söylediğinde heyecanlandım. Onu daha dün görmüştüm ama bu onu özlememe engel değil. 

Gözde ve Can'la sarılıp üzerimdeki ceketi çıkarıp formamla kaldım. Can ve Barlas kendi aralarında konuşup gülüşürken bizde Gözde'yle konuşuyorduk.

"Her şeyin iyi gitmesine o kadar çok sevindim ki güzelim." gülümsedim Gözde'ye "Ben de öyle, umarım bozulmaz." elimi sıkıp destek olmak istercesine gülümsedi "Bozulmayacak güçlü bir şekilde bu hastalıktan kurtulacaksın."

"Bugün benim babam gol atacak." diyen Can'la güldük ikisi de camdan stada bakıyordu Barlas durmayıp hemen atladı "Benim babam babana asist yapıcak." konuşmalarını dinlerken güldük.

Biz konuşmaya devam ederken kapı açıldı içeriye Ferdi ve İrfan Can girdi, çocuklar hemen babalarına doğru koştuğunda gülümsedik.

Ferdi, kucağındaki Barlas'la yanıma gelip kolunu omzuma atarak beni kendine çekti başımdaki şapkamı düzeltip alnıma hisli bir öpücük kondurdu.

"Ceketin nerede güzelliğim?" dediğinde dudağımı büzerek ceketimin yerini gösterdim "Giyin, üşüme." ardından yanağıma bir öpücük kondurdu "Masken nerede?" diye sordu bu sefer "Çantam da hayatım." dediğimde kafasını salladı "Takmayı unutma, salgın var yine ve burası çok kalabalık hasta olma." sesindeki ilgiyle kafamı salladım onayladım.

"Takarım birazdan." dediğimde gülümsedi "Takmadan önce öp bakayım kocanı." uzattığı yüzüne karşı güldüm yanaklarına sıkı öpücükler kondurdum.

"Baba gol at!" diyen Can'la ona doğru döndük İrfan Can "Söz atacağım oğlum." dediğinde Barlas, babasının çenesinden tutup kendine çevirdi "Baba sende asist yap tamam mı?" Ferdi gülüp "Tamam oğlum söz." dedi Barlas aldığı sözle babasının yanağına bir öpücük kondurdu.

"O zaman ne diyoruz?" diyen Gözde'yle çocuklar aynı anda aynı besteyi söylemeye başladı. 

"Bir sabah tuttu babam elimden!
Götürdü beni en büyük sevgiye,
Dedi ki; Gönül ver sen bu renklere.
Bırakma onu en kötü gününde.
İşte ben o günden beridir sana,
Deliler gibi aşığım kanarya!
Kalp dursa bir gün akıl unutsa da
Ben seni ruhumla sevdim kanarya!"

Ferdilerin gitme zamanı geldiğinde Barlas beni tutup kendisine ve babasına doğru çekti ikimize sımsıkı sarıldı "Bizim için al bu maçı baba." dediğinde Ferdi gülümseyip ilk benim burnuma sonra Barlas'ın burnuna bir öpücük kondurdu "Sizin için her şeyi yaparım." dedi söz verircesine.

"Ama tabii bana öpücük verirseniz." dediğinde Barlas'la birbirimize bakıp aynı anda Ferdi'nin yanaklarını öpmeye başladık. Biz öptükçe Ferdi güldü.

Ferdi ve İrfan Can gittikten sonra takımlar ısınmaya çıktı ardından maç başladığında dışarıya çıktık Ferdi'nin dediklerini yapıp ceketimi ve maskemi taktım.

Maç bizim için iyiye giderken Ferdi, İrfan Can'a topu yolladığında heyecanla onlara baktık İrfan Can aldığı topu kaleye doğru yolladığında top ağlarla buluştu.

Çocuklar birbirlerine bakıp yumruklarını tokuşturduklarında onların zaferlerini gülerek izledik, çocuklar babalarına kalpler atıyordu.

İrfan Can ve Ferdi birbirlerine sarılıp çocukların sevincini taklit ettiklerinde çocuklar daha çok güldüler.

Maç son derece güzel giderken deplasmana gelen taraftar huzursuzluklar çıkarmaya başlamışlardı.

Ferdi, taç kullanmak için deplasman taraftarının olduğu bölgeye gittiğinde istemsizce gerildim. Ferdi tam topu elinden attığı sırada kafasına gelen yabancı maddeyle olduğum yerden kalktım.

Kafasını tutarak kendini yere bıraktığında kalbimin sıkıştığını hissettim.

Yaralarını Ben Sarayım| Ferdi Kadıoğlu✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin