Geçiş bölümü.
💙
Kematorapi seansları...
Vücudumu ziyadesiyle yoruyordu, bir an önce dışarıya çıkmak istiyordum her şeyi boş verip. Oysa yaşamım bu ilaca bağlıydı. Tekrardan dışarıya çıkmama bu ilaç yardımcı olacaktı.
"Yaşamımız şu torbaya bağlı olması çok saçma değil mi Saye?" dedi yanımdaki koltukta ilacını alan İlimdar abi.
"Öyle, şu damarımıza akan ilaç bizi hem zehirliyor hem de iyileştiriyor."
"Beni hiçbir şey iyileştirmiyor Saye, ailem benden gizliyor fakat ben biliyorum sona yaklaştım bu ilaç sadece ölme zamanımı erteliyor." dalga geçer gibi güldü, "Ne kadar erteleyecekse."
"Öyle deme abi, iyi olacaksın!" dedim inat ederek gülümsedi durgunca "İnatlaşamayacağım şu an seninle keçi." dediğinde gülümsedim.
"Hem sen ne diyordun?" gözlerimi kıstım sözünü hatırlayama çalıştım "Sabredelim, bizimde acılarımız çiçek açacak bir gün."
İçten bir şekilde gülümsedi bu sefer ve "Sabret Saye, acıların çiçek açacak bir gün." dedi.
Gözlerim dolarken ona baktım.
///////
O gün İlimdar abiye son kez bakmışım.
Bilmiyordum.
Mezarlığa çiçeği koyarken göz yaşımı sildim. "Acıların dindi abi, artık nefret ettiğin kematorapi seansları yok." mezar taşındaki adına baktım, "Rahat uyu." dedim vedalaşırken.
Mezarlıktan çıkmak üzereyken bir bedene çarptım durdum baktığımda İlimdar abi'nin yeğeni Melisa olduğunu gördüm dalgınca bana baktı yaşlı gözleriyle, "Pardon." deyip gözlerini kurulayıp gülümseyerek mezarlığa ilerledi. Ardından bir süre ona baktım, İlimdar abinin mezarına yaklaştı içten bir şekilde gülümsedi dayısıyla konuşmaya başladı.
Gözlerinden yaşlar akarken bile dudağında gülümseme vardı bu gülümseme acı bir gülümsemeydi.
"Saye'm?"
Ferdi'nin sesini duymamla arkama döndüm bana bakıyordu, hemen kollarımı boynuna doladım sarılışıma karşılık verdi.
"Gidelim mi güzelliğim?" dediğinde kafamı salladım son kez mezarlığa bakıp eşimle arabaya doğru ilerledim.
///////
"Nereden çıktı bu tatil işi ki?"
"Hazır ligler bir hafta tatil olmuşken karım ve çocuğumla tatil yapmak istedim suç mu?" alıngan bir tonla konuşmasıyla gülümsedim yanına yaklaşıp arkadan sarılarak başımı omzuna yasladım.
"Değil tabii, şaşırdım sadece. Doktorum nasıl izin verdi?"
"Kan değerlerin iyi olduğu için izin almak zor olmadı." dediğinde istemsizce sevindim.
Arkasını dönüp beni kollarının arasına aldı. "Çok güzel." dediğimde yüzüme baktı derince "Evet çok güzelsin."
"Ferdi evin yanıyor."
"Yansın." dedi bana pür dikkat odaklanmışken güldüm hemen yanağıma derin bir öpücük kondurdu.
Yüzüme öpücük kondurmaya devam ederken çalan zille gülerek kurtuldum öpücüklerinden, Ferdi söylenerek benimle beraber aşağıya inecekken uyuyan oğlumuzu kontrol ettim gayet güzel uyuyordu.
Derin bir nefes verip aşağıya indik, kapıyı açtığımda Mert Hakan, İrfan Can ve eşi Gözde, İsmail bize gülerek bakıyordu "Sürpriz!" dediklerinde şaşkınca onlara baktık.
Şaşkınlığımı atlatıp "Hoş geldiniz." dediğimde gülerek "Hoş bulduk." dediler. Ferdi huysuzca kaşlarınız çattı "Niye geldiniz?" dediğinde karnına dirseğimi hafifçe geçirdim uyarı olarak fakat Ferdi oralı olmadı.
Mert Hakan, İsmail'in omzuna kolunu atarak sırıttı "Duyduk ki tatile çıkıyormuşsunuz dedik bizsiz olmaz!" İsmail devam etti, "Bizde geliyoruz sizinle!"
Ben gülerken Ferdi yıkılan hayallerine bakarak derince yutkundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralarını Ben Sarayım| Ferdi Kadıoğlu✓
FanfictionSen canımı en çok yakansın. En kıymetli zamansın. Güzelsin ya elbet, eminim sen banasın.