⚠️Bu bölüm fiziksel yakınlaşma içerir. Rahatsız olacak olanlar '--' işaretiyle ayrılmış kısmı atlayabilirler⚠️
***
"Çeneni kapatır mısın artık? Sesin midemi bulandırıyor."
"Sen çok kırıcı olmaya başladın civciv adam. Dert anlatıyoruz burda."
"Jisung sen dert anlatmıyorsun ki! 'Ne kadar aptal olabilirim' başlığı altında konferans veriyorsun!"
Jisung göz devirip kendini yanıma, Felix'in yatağına atarken tekrar konuştu:
"Yah! Diyorum ki size kesin bir bokluk var bu işin içinde. Yoksa Jeongin neden düğünde ne giyeceklerini kimseye göstermesin?"
"Jisung! Günlerdir aynı şeyi söylüyorsun. Jartiyerle gelecek hali yok düğüne. Takım elbise giyecek işte. Senin kudurman hoşuna gittiği için söylemiyor."
Felix'in bir yandan çantasını hazırlarken bir yandan da Jisung'a laf yetiştirmesini gülerek izliyordum.
Olaysız nikah gününün ardından monoton bir hafta geçirmiştik. Ve şimdi de, Busan'da olacak düğün için eşyalarımızı hazırlıyorduk.
Daha doğrusu Jisungla birlikte bu işi dün geceden hallettiğimiz için - ve diğerleri ayak altında dolaşmamamızı söylediğinden - Felix'in yanına gelmiştik.
3 günlük seyahatimiz için hazırladığı büyük boy valizin henüz yarısı dolmuştu. Ve yanına neden 2 takım mayo aldığını bilmiyorduk bile.
"Hem siz niye buradasınız? Sevgililerinizin yanına gitseniz ya."
"Jeongin bizi içeri almıyor. Ayak bağı olurmuşuz." dediğimde göz devirdi Felix.
"Zeki çocuk işte. Bir ara ders almam gerekiyor."
"Çok söyleniyorsun Yongbok. Ayrıca sen niye yalnızsın? Minho hyung nerde?"
"Jisung.. Siz geldiğinizde Chan hyung'un yanına gitmek için çıktı ya evden!"
"Bunun da iyi ki bir sevgilisi var anasını satayım. Sürekli tepesinde adamın."
"Lan! Yardım ediyor adama. Chan hyung gelinle damattan daha çok çalıştı bu düğün için. En son Hyunae teyze ile davet listesini hazırlarken sinir krizi geçiriyordu."
"Annemle mi? Neden?" diye sorduğumda kıkırdadı Felix.
"Hyunae teyze Chan hyung'a tam 8 kere oturma düzenini değiştirtmiş.
En son telefonda tartışmalarını duydum. Hyunae teyze:
'Eyy Chris! Chae-rin'i nasıl Siyeonlar' ın masasına koyarsın? Kocasının eski nişanlısı o! Olay mı çıksın istiyorsun?" diye azarlıyordu Hyung'u.
Hyung da: 'ne kadar pis bir nesliniz varmış sizin' diye ağlanıyordu.
Kime elini atsa birinin düşmanı ya da eskisi çıkıyormuş."
Felix'in söylediklerine hepimiz gülerken o da nihayet valizini kapatıp kendini yanımıza bıraktı.
"Onu bunu bırakın da.. Son zamanlarda her şey fazla yolunda gitmiyor mu? Korkmaya başlıyorum."
"Sanki sürekli büyük dramlarla uğraşıyormuşuz gibi konuşuyorsun Lix. Her zamanki hayatımız işte." diyen Jisung'u onayladım.
"Sorun da bu. Her şey çok çabuk normale döndü. Kötü olayları anıp negatif enerji yaymak istemiyorum ama.. Hyunjin kaza geçireli hepi topu 4 ay oluyor.
Ama bu olay öylesine basit geçti ki, insan düşünmeden edemiyor.
Hafızanı kaybettin Hyunjin. Ve bu zamana kadar bununla ilgili iyi ya da kötü tek gelişme yaşanmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia (HyunMin)
Fanfiction'Anılar, onları hatırladığın sürece sana aittir..' Hwang Hyunjin, bir hastane odasında gözlerini açtığında hayatının son 2 yılı öylece elinden alınmıştı. *Tanıtım, bölüm olarak yayınlanmıştır. *
