21. Bölüm | Tanımadığımız Kadın

80 7 0
                                    

Eve gelmiştik. Üzerimi değiştirdikten sonra ben mutfağa akşam yemeği hazırlamak için geçtim. Derin de babasıyla oturma odasına boyama yapıyordu. Akşam yemeğine abimler gelecekti, bu yüzden yemek hatırlıyordum. Mercimek çorbası, tavuk sote, pilav, muhallebi ve salata hazırlıyordum. O sırada kapı çaldı. "Savaş kapıya bakar mısın lütfen!" Diye seslendim domatesleri doğrarken. "Bakıyorum" Diye karşılık verdi. Bir süre sonra kapının ordan sesler gelmeye başladı. Abimler gelmişti. Ellerimi yıkayıp kapıya gittim. Abim ve Pelin'e sarıldım. "Hoşgeldiniz!" Dedim sevinçle. "Hoşbulduk!" Diye karşılık verdi Pelin. Savaş, Atlas'ı kucağına almıştı. "Oyy halacığım sende hoşgeldin" dedim yanağından öperken. "Hadi siz içeriye geçin" dedim. Abimler oturma odasına gitti. Bizde Pelin'le mutfağa geçtik. "Yardım edilecek bir şey var mı yenge?" Diye sordu Pelin. "Yok canım, salatayı da hazırlayıp masaya kuracağız, ama istersen masayı kurabilirsin" dedim. Pelin çekmeceden çatal kaşıkları aldı ve masaya koydu.

Yemeğimizi yemiştik. Derin ile Atlas oyuncaklarla oynuyor, bizde sohbet ediyorduk. Derin ayağa kalktı. "Nereye anneciğim?" Diye sordum. "Odamdan ayıcığımı getiricem" Diye cevap verdi. "Tamam bebeğim" dedim. Derin odasına gitti. Bir süre sonra aniden bir el ateş sesi duyuldu. Daha sonra Derin'in çığlıkları. Gözlerim kapandı. Nefes alışverişlerim hızlandı. Herkes telaşla ayağa kalktı. Pelin, Atlas'ı kucağına aldı. "Derin?!" Diye bağırdı Savaş. Gözlerimi açtım. Hızla nefes alıp veriyordum. Savaş ve abim Derin'in odasına doğru koşuyordu. "Yenge iyi misin?" Diye sordu Pelin. Ayağa kalktım. Hızlı adımlar ile Derin'in odasına gittim. Savaş ve abim odadan hızla dışarı çıkıyordu. "Güzelim Derin'i alın" dedi Savaş kapıyı açarken. "Nereye?" Diye sordu Pelin. "Geliyoruz şimdi, siz bekleyin" dedi abim dışarıya çıkarken. Kapıyı kapatıp gittiler. Bende hızla Derin'in yanına gittim. Yatağının kenarında ağlıyordu. "Anneciğim" dedim sarılırken. "Derin iyi misin halacım?" Diye sordu Pelin. "İyiyim" dedi. Kalbim elime gitti, hızla çarpıyordu. "Yenge sen iyi değilsin, gel içeri geçelim, bir su iç" dedi Pelin. Kolumdan tutarak. Ayağa kalktım. "A-anneciğim halanla içeriye geçin" dedim zorlanarak. Pelin, Derin'in elini tuttu ve oturma odasına geçtiler. Bende tutunarak mutfağa gittim. Bardağa su doldurdum ve yudumladım. Elimle yakamı genişlettim. Kendimi daha iyi hissettikten sonra oturma odasına geçtim. Pelin beni görünce ayağa kalktı. "Yenge, iyi misin?" Diye sordu. "İyiyim" dedim. Koltuğa oturdum, Derin yanıma geldi ve bana sarıldı. "Annem" dedim. "Anne, çok korktum" dedi ağlarken. Sarılmayı bıraktım ve ellerim ile yaşlarını sildim. "Korkma anneciğim, geçti bak ben buradayım, halan burada" dedim. "Babam? Babam nerede anne?" Diye sordu. Pelin'e döndüm. "Pelin, abini bir arasana" dedim. Pelin telefonunu çıkardı ve Savaş'ı aradı. O sırada kapı açıldı. Gelen Savaş ve abimdi. Arkalarında da esmer bir kız vardı. Pelin'le telaşla ayağa kalktık. Kimdi bu kız?

"Demir?" Dedi Pelin şaşkınca. "Ee, biz sonra konuşuruz bu konuyu, Fidan biraz bizde kalacak" dedi. Kaşlarımı çattım. "Fidan çok korkmuş, Pelin bir su getirir misin?" Dedi Savaş. Pelin, Atlas'ı abime verdikten sonra mutfağa gitti. Kaşlarım çatık bir şekilde Savaş'ı izliyordum. "Dilan, güzelim sen nasılsın? O telaşla unuttum gerçekten kusura bakma" dedi. "İyim ben gayet" dedim sinirli bir ses tonuyla. Daha sonra Derin'i de alıp Derin'in odasına gittik. Derin'in pijamalarını giydirdim, yatağa yatırdım. "Anne, bu akşam benimle sen uyur musun?" Dedi. "Uyurum tabii anneciğim, hadi kapat gözlerini sen" dedim yatağa yatarken. Bir süre sonra kapı açıldı. Savaş kapıdan bizi izliyordu. "Dilan, bir gelir misin?" Dedi. İç çektim. "Bebeğim ben şimdi gelicem tamam mı? Sen kapat gözlerini" dedim yataktan kalkarken. "Tamam anne" Dedi Derin. Savaş bizim odaya girdi, bende peşinden girdim. "Ne oldu güzelim sana, neden öyle dedin içeride?" Diye sordu. "Bir de soruyor musun gerçekten Savaş? Eve tanımadığımız bir kadın getirdin, niye getirdin, kim bu kadın onu da bilmiyoruz, sonra anlatırız diyorsunuz ama anlatmıyorsunuz. Derin silah sesinden korkmuş ağlıyor siz onu bırakıp gidiyorsunuz, ben kriz geçiriyorum haberin yok" dedim sinirle. "Ya güzelim tamam anlıyorum da o an telaşlandık, hemen çıktık evden" dedi. "O silah sesleri neyin nesiymiş onu da bilmiyoruz, iki kadını çocuklarıyla birlikte evde bıraktınız, sanki biz hiç korkmuyormuşuz gibi, anca başka insanların korkularını düşünün" dedim. "O ne demek güzelim ya, yapma lütfen, camdan baktık, bir adam silahı kadına doğrultmuştu, biz gitmesek ateş edecekti" dedi. "Tamam güzel Savaş, afferim size, kahramanlığını yerine getirmişsin madem devam ettir, kadın yorgundur şimdi salonda yatak aç ona" dedim odadan çıkarken. Arkamdan seslendi ama ben umursamadım. Pelin mutfaktan salona geçiyordu. "Canım ben Derin'in yanındayım, çok korkmuş, siz giderken haber verirsiniz olur mu?" Dedim. "Tamam yenge" dedi. Ben Derin'in odasına gittim, yanına tekrar yattım. Derin uyumuştu çoktan.

Bir süre sonra kapı açıldı, sesle birlikte gözlerimi açtım. Gelen Pelin'di. "Yenge uyuyor muydun?" Diye sordu. "Biraz gözüm dalmış" dedim yatakta doğrulurken. "Şey, Demir bana anlattı da, kadını yani" dedi. Anlatmaya devam etmesi için baktım. "Kocası kadını vuracakmış az kalsın, abimlerde öyle görünce koşmuşlar hemen, oradan geçen bir polis gelmiş, adam da polisi görünce kaçmış hemen, polis kadının ifadesini almış, kendi evine gitme demiş, abimlerde bu yüzden kadını eve almışlar" dedi. "Peki ben neden bunları senden dinliyorum, neden abin anlatmıyor gelip?" Dedim. Pelin iç çekti. "Haklısın yenge, apar topar kızı getirmeleri yanlış oldu biraz" dedi. "Neyse biz kalkalım artık, ben kadın için oturma odasına yatak açtım bu arada" dedi. "Tanımadığımız etmediğimiz insan evimizde kalacak yaa, şaka gibi. Neyse saol yinede" dedim. Odadan çıktık. Abim ve Savaş kapının önündeydiler, bizde gittik, Pelin ve Aras'a sarıldım. "Bana sarılmak yok mu?" Diye sordu abim. Sessiz kaldım. "Haberleşiriz" dedi Pelin. "Tamam, görüşürüz" Dedikten sonra oradan ayrılıp Derin'in odasına gittim. Üzerimi değiştirip Derin'in yanına yattım.

Bir süre sonra kapı açıldı. Savaş içeriye girdi. "Dilan, gelmiyor musun?" Diye sordu. "Derin çok korkmuş, yanında kalıcam bu akşam" dedim. Savaş iç çekti. "Uyumuş zaten Dilan" sözünü kestim. "Sana da iyi geceler" dedim. Savaş bir şey demeden odadan çıktı. Gözümden yaşlar düştü.

Sabah Derin'in kıpırdamasıyla uyandım. Derin uyanmıştı. "Bebeğim, günaydın" dedim. "Günaydın anne" dedi. "Yeni mi uyandın?" Diye sordum. "Evet" dedi. Yanağından öptükten sonra yataktan kalktım. Su içmek için mutfağa gittim. Kadın mutfakta bir şeyler yapıyordu. Kaşlarımı çattım. "Ne yapıyorsun sen?" Diye sordum. "Şey ben, Savaş'a kahve yapıyorum" dedi. "Ne kahvesi be?! Ben yaparım Savaş'a, sana gerek yok" dedim sinirle. "Şey ben üzgünüm sadece yardım etmek istemiştim" dedi. Hemen söze girdim. "Etme yardım filan, sen geç içeriye!" Diye bağırdım. Kadın içeriye geçti. Hızla nefes alıp vererek sinirimi geçirmeye çalışıyordum. Savaş'a kahve yapıyormuş!

Yatak odasına gidip okul için giyeceklerimi aldım daha sonra Derin'in odasına gittim. Önce Derin'i giydirdim. "Anne kahvaltı yapmayacak mıyız?" Diye sordu Derin. "Anneciğim ben okulda alıcam sana bir şeyler tamam mı?" Dedim. "Tamam anne" dedi. Bende üzerimi giyindim, saçımı makyajımı yaptıktan sonra Derin ile birlikte ayakkabılarımızı giydik. O sırada Savaş yatak odasından çıktı. "Dilan? Nereye?" Diye sordu. "Okula" dedim yüzüne bakmadan. "Saat daha erken Dilan" dedi. O sırada oturma odasından kadın geldi. "Kahvaltı etmedik daha" Diye devam etti Savaş. "Biz okulda edicez" dedim Dilan'ın montumu giydirirken. "Ben size hazırlarım isterseniz Savaş bey" dedi kadın. Kaşlarım çatıldı. Sinirle Savaş'a baktım. Daha sonra Derin'i de alıp sinirle evden çıktım. Yemek hazırlayacakmış bir de kadına bak!!

KALBİMİN SAHİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin