4.BÖLÜM

9.3K 610 197
                                    

Merhabalar canlarım.

Yeni bölümle geldiiiim. Bölüme geçmeden önce yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfeeeen.

Kontrol etmeden atıyorum. Bir yanlışım varsa lütfen yazın.

İyi okumalar...

Ömer KURT:

Önümdeki kağıtta yazan şehir ile yarım saattir bakışıyorduk.

Şanlıurfa...

Gerçekten hayatın bizimle oynadığını düşünmeye başlamıştım.

Daha Tomris ile o şehir için konuşma yapmamız üzerinden bir gün bile geçmemişti.

Ortak bir karar alarak, uzun bir süre daha o şehre gitmeme kararı vermiştik.

Ama hayat bize büyük bir el hareketi çekerek, siz mi karar alırsınız yoksa ben mi diyerek bize hayatın gerçeklerini göstermişti.

Önümde ki kağıtta, tim ile yeni görev yerimiz olan Şanlıurfa Tugayı yazıyordu. Ve tabi ki de eş durumundan Tomrisin de yeni görev şehri idi.

Aslında tim ile gitme şansımız olmazdı normalde. Hele ki Alinin daha üç yıllık görev süresi olduğu için tayini olamazdı normalde. Ama benim üstlerle konuşmam sonucu bu timi zor da olsa kurmuştum. Ve tim gayet iyi işler çıkardığı için üstler bizi ayırmak istememişti büyük ihtimalle.

Bizim için şehir fark etmezdi zaten. Vatanımızı her yerinde hizmet etmek bizim için bir onurdur. Ki Tomris için de aynı şey geçerli. Ama Tomris bir çok şey yaşadığı o şehre dönmek istemiyordu. Daha doğrusu kendisini hazır hissetmiyordu. Onları görüp geçmişi ile yüzleşmek ağır geliyordu ona. Biliyordum, biliyordum çünkü bütün hislerini tek tek anlatmıştı bana uzun uzun.

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde dururken aklıma gelen tim ile onların yanlarına gitmeye karar verdim. Hem onlara da yeni tayin yerini açıklar, hem de Tomrise ne diyebileceğimi konuşurduk.

Hızla odamdan çıkıp, tim odasına gittim. Odaya girdiğimde hiç biri beni fark etmemişti.

Hepsi gözlerini kırpıştırarak Ali'ye bakıyorlardı. Ali ise meraklı bir ifade ile onlara bakıyordu.

Ne olduğunu anlayınca hafif güldüm.

Hepsi sesimi duyması ile ayağa kalktı. Tam selam vereceklerken, elimle durdurdum.

" Rahat!"

Koltuğa geçip oturmamla, hepsi yerlerine oturdu. Ali'nin heyecanla bana dönmesi ile sıranın bana geldiğini anlayıp, büyük bir merakla soracağı soruyu beklemeye başladım.

" Komutanım, size bir soru sorabilir miyim?"

" Sor kardeşim, sor."

" Nedenin tersi neden, neden komutanım?"

Ali'nin yüzüne boş boş bakarken ağzımdan çıkan tek kelime şu oldu.

" Hı?"

" Nedenin tersi diyorum komutanım. Neden, neden?"

Bir süre düşünsem de aklıma hiç bir şey gelmemişti. Hakikaten nedenin tersi neden, neden?

" Neden acaba? Niye yani? Hakikaten nedenin tersi neden, neden? Neden yani? Niye yapıyorlar bunu? NEDEN LAN!"

Sonda iyice yükselmemle hepsi yerlerinden sıçramışlardı. Bana anlamsız bakışlar atarlarken, Murat nereden bulduğunu bilmediğim terliği Ali'nin kafasına fırlattı.

Binbaşı Ve Başkomiser KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin