5.BÖLÜM

8.6K 590 75
                                    

Merhabalar canlarımm.

Bölüme geçmeden önce yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfeeen.

Bu bölümü yazarken 'Umay Marşını' dinledim. İsteyen açıp okurken dinleyebilir. Yukarıya da bıraktım zaten. Bölümle pek alakası yok ama ilham verdi bana.

Yeni kitap kapağım için Sensensenbenkimimbe hanıma çok teşekkür ederimm 💟💟💟

İyi okumalar...

Yazardan:

" Bitmiyor ki anasını satayım. Derdimiz bitmiyor. Ne demek Urfa? Koskoca ülkemde verecek başka şehir bulamadınız mı yani?"

Diyip bir bluzunu daha valizin içine fırlattı Tomris. Yaklaşık iki saattir ev topluyorlardı ve bu süreçte söylenmeden tek saniye durmamıştı.

Ömer tayin olayını söyledikten sonra, ilk başta ne yapacağını bilememişti. Ama sonradan ' her şey vatan için ' demişti ve kabul etmişti. Ama kabul etmesi hiç bir şey değiştirmemiş sürekli söylenip durmuştu.

Zaten ekip arkadaşları ile vedalaşırken de çok zorlanmıştı. Üstünde bir de onun siniri vardı. Ekibini seviyordu. Ama ekibinin onunla birlikte gelme ihtimali yoktu. Belki üstlere söylese kabul edilirdi ama aralarında evli ve çocuklu olan, ailesi ile yaşayanlar vardı. Bir de onları bu taşınma işi ile yormak istememişti.

" Yavrum bir salona gelebilir misin?"

" Geliyorum aşkım."

Tomris salona geldiğin de, Ömer'in elinde gördüğü resim ile kasıldı. Ömer, Tomrisin resme dalgınlıkla baktığını fark ettiğin de ne yapacağını bilemedi. Böyle bir fotoğraf olduğundan haberi yoktu. Gerçi fotoğrafta eskiye benzemiyordu.

" Konuşalım mı Tomrisim?"

" Olur Ömerim."

Tomris tek kişilik koltuğa kendini yığılır gibi bıraktı. Ömer, Tomrisin karşısına çöküp ellerini destek amaçlı tuttu. Tomris bir süre içinde söyleyeceklerini tarttı. Bu süreçte Ömer bir an olsun elini bırakmadı. Tomris diyeceklerini toplayınca konuşmaya başladı.

" Aradan 10 yıl geçti. Özlemiştim onları. Her ne olursa olsun benim biyolojik ailemdiler. O kadar laf ve sözün ardından karşılarına çıkmak istemedim. Ben de bir arkadaşımdan gizlice bir fotoğraf çekmesini istedim."

Acı bir şekilde gülümsedi Tomris.

" O kızın bana onca şey yapmasına rağmen, hâlâ o evde tutup konuşup gülüşüyorlardı. Babam... Bir tek babam o kızdan uzak duruyordu. Tamam 18 yaşındayken evden gönderseler başına bir iş gelebilirdi. Ama en azından şimdi elinde işi, gücü, parası varken hâlâ o evde duruyor. Babam bahsetmişti bir kaç kez. Göndermek istediğini ama gitmediğini. Diğerleri ise bu duruma sessiz kalıyorlarmış. Ne gönder diyorlarmış ne de gönderme. Bir tek Oğuz'un eşi Beyza, babama destek çıkmış. Ama onun elinden de bir şey gelmemiş."

Bir kez daha acı barındıran bir gülümseme bahşetti Tomris.

" Elin kızı, beni ailemden çok savunmuş. Kendi öz ailem benden utanırken, yabancı bir kız benim yaşadıklarımı dinleyip beni savunmuş."

Tomris sustuğun da, Ömer hızla doğrulup Tomrisi kucağına alıp bu sefer koltuğa kendisi oturdu. Kucağında ki Tomris ile. Bir süre hiç bir şey söylemeden sıkıca birbirlerine sarıldılar. Bu sürede Tomrisin gözünden akmaya başlayan yaşlar bir an olsun durmadı. Git gide büyüyerek hıçkırarak ağlamaya başladı.

Binbaşı Ve Başkomiser KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin