Merhabalar canlarımmm.
Keyifler nasıl? Aramızda okula gidecekler cevap vermezse anlayışla karşılarım. Çünkü şu okuldan önceki, küçük heves ama büyük bir isteksizliği anlayabiliyorum. Şimdi burada ben okula gitmiyorum diye size zorbalıkla yapmak vardı ama sizi seviyorum 😘
Bölümü kontrol etmeden atıyorum. Şimdiden bir yanlışım varsa affola.
Bölüme geçmeden önce yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayııın.
İyi okumalar dilerim...
Yazardan (Tomris 18 yaşında):
" Kızım sen eve gir. Ben bir markete gidip geleyim. Annenin birkaç tane istediği şey vardı. Gelirken markete uğramayı unutmuşum."
Tomris başını sallayıp, küçük bir gülümseme ile babasının yanağına küçük bir öpücük bıraktı.
" Bugün için çok teşekkür ederim baba."
Demiş ve utangaç bir gülümseme ile hızlıca arabadan çıkmıştı. Mustafa Bey yüzünde otuz iki diş sırıtışla, biraz önce güzeller güzeli kızı tarafından öpülen yanağına okşayarak arabayı çalıştırdı.
Tomris yüzündeki hafif gülümseme ile kapıyı çaldı. Anahtarla açsa kimseyle karşılaşmış olmazdı ama anahtarı yoktu. Babasının verdiği anahtarı öğrenen Nisa, kavga çıkarmıştı. Tomris'de kavga etmek istemediği için, anahtarı vermiş ve babasının tekrar vermesine rağmen anahtarı almamıştı.
Mustafa Bey ısrar etse de, hiçbir işe yaramamıştı bu ısrarı. Yine de Tomrisin bilmediği bir an da, Tomrisin sırt çantasına koymuştu anahtarı. Tomrisin bundan haberi sonradan olsa da, babasını kırmamak için bir şey söylememişti. Ama yine de kullanmak içinden hiç gelmiyordu.
Bugün ise babası ile dışarıya çıkmışlardı. Mustafa Bey kızı ile vakit geçirmek için çok fazla çabalıyordu. Yemek yerken bile onunla konuşmaya çalışıyor, Nisa'nın kavgalarını ve diğerlerinin davranışlarını umursamıyordu.
Tomris, Nisa'nın yine kavga çıkaracağını bilerek önden önlem almıştı. Baba-kız aktivitelerinden kimsenin haberi yoktu. Ayda birkaç gün birlikte dışarıya çıkıyor, akşama kadar da eve gelmiyorlardı. Mustafa Bey, Aynur Hanım'da dahil -çünkü Aynur Hanım 'da Tomrisi pek istemiyordu- herkese çarşıda arkadaşları ile buluşacağını söylüyordu. Tomris ise işe gittiğini söylüyordu. Bu şekilde de kimsenin haberi olmuyordu.
Tomris kapının açılmasını beklerken, çok zaman geçmeden açılan kapı ile karşısındaki gördüğü kişiye göz devirdi.
Nisa'nın çekilmesini önemsemeden, omuz atarak eve girdi. Biraz daha bu kızın yüzünü görecek olursa, kendi yüzünü unutacaktı.
Garip bir şekilde, kendi yüzünden çok bu kızın yüzünü görüyordu. Ve bu yüzü ezberlemeye başlamıştı. Ne kadar siniri bozulsa da.
" Hop hop! Nereye gidiyorsun?"
Nisa'nın alaylı sesi ile göz devirerek ona döndü.
" Odama gidiyorum. Oldu mu?"
Nisa yüzündeki büyük bir nefret ve alaylı sesi ile tekrardan konuştu.
" Olmadı. Önce bir salona geç. Ondan sonra artık evin yeni 'boş' odasına mı geçersin, yoksa bu evden gider misin göreceğiz."
Tomris bıkkınlıkla derin bir nefes aldı. Yine ne yapmıştır bu mal?
" Yine ne yaptın lan sen?"
" Ben bir şey yapmadım. Sadece gerçekleri gösterdim onlara. Hepsi bu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Ve Başkomiser KURT
General FictionBinbaşı Ömer KURT... Anne ve babası şehit olduktan sonra yetimhane de büyüyen Ömer, vatanım için son kanıma kadar savaşacağım diyerek asker olur. Kalbini ikiye bölüp yarısına vatanını, yarısına ise sevdasını koyar. Ve o vatanı ile sevdiği için her ş...