8.BÖLÜM

8.2K 569 169
                                    

Merhabalar canlarımmm.

Bölüme gecmeden yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayııın.

İyi okumalar...

Yazardan (Ömer'in Tomrisi ilk gördüğü an):

Genç adam iki haftalık görev sonucu geçici olarak geldiği şehri geziyordu.

Daha göreve başlayalı bir yıl olmuştu. 23 yaşında bir teğmendi henüz. Ama bu yaşına, rütbesine rağmen çok cesur deli yürek bir askerdi. Bu hallerinden dolayı da komutanlarından hem azar yiyor, hem de gurur dolu bakışlar alıyordu.

Her göreve canla başla atılan, komutanları için kendi canını öne atan bu askerin çok iyi yerlere geleceğini ta o zamandan anlamışlardı komutanlar.

Genç adam balıklı gölü büyük bir hayranlıkla izliyordu. Rabbi ne güzel şeyler yaratıyordu öyle. Elinden biraz aldığı yemi suyun içine atması ile doluşan balıklarla içten bir tebessüm etti.

O sırada onun tebessümü ile iç çeken kızlardan habersizdi.

Yakışıklıydı genç adam. Ergenlik döneminde uzayan boyu, anne ve babasının da uzun olması ile baya bir uzamıştı. Tabi buna yaptığı sporların da katkısı olmuştu. Aşırı olmasa da vücudu dinç ve kaslıydı. Boş zamanlarında bol bol antrenman yapmaları ile de vücudu daha da gelişiyordu. Siyah kısa saçları ve çakır gözleri ile gören, asker değilde model olduğunu sanırdı.

" Teğmenim hadi, gidiyoruz artık."

" Emredersiniz komutanım."

Asker olduğunu duyan genç kız grubu, kıkırtılarla Ömer'i gösterip kendi aralarında konuşuyorlardı.

Ömer gördüğü kızlar ile küçük bir tebessümle baş selamı verdi. Daha yaşları küçüktü. Ergenlik döneminde olan bir grup genç kızı rencide edecek değildi. Kendisine bakılıp konuşulmasını sevmese de, yaşları küçük olduğu için bir şey dememişti.

Kızlardan daha yüksek sesle duyulan gülme sesleri ile hızla komutanlarının yanına gitti.

Timin çaylağıydı kendisi. Kendisi ile aynı rütbe de olan hiç asker yoktu. Komutanlarının yanına gitmesi ile Üsteğmen Hasan, muzip bir sesle konuştu.

" Oğlum her yerde yakışılılığınla kendini belli ediyorsun. Senin yüzünden kızlar bize bakmıyor."

Ömer mahcubiyetle başını eğdi.

" Estağfurullah komutanım. Ben sadece yaşları küçük diye selam verdim. Yoksa yapmam öyle şeyler biliyorsunuz."

Binbaşı Erdem, şefkatle askerine bakıp konuştu.

" Biz seni biliyoruz zaten oğlum. Açıklamana gerek yok."

Ömer tam konuşmak için ağzını açacakken, Yüzbaşı Ferit konuştu.

" Eee yakışıklı oğlansın Ömerim. Yok mu hiç biri?"

" Şimdilik yok komutanım. İleri de olurmu da bilmiyorum."

" Niye öyle diyorsun lan? Yakışıklı, asker adamsın. Afedersin ama elini sallasan ellisi değil binlisisin resmen."

Ömer, yürüyüp bir yandan da konuşan timi ile ilerken, küçük bir taşa ayağıyla vurdu.

" Öyle de komutanım, bir kere asker yolu gözleyecek kadar cesur değiller. Bir de ben öyle bir kızla konuşan biri değilim ki komutanım. Hem o kızın boşuna günahına girmiş olurum, hem de helalim olup olmayacağı kesin olmayan bir kızla görüşmek istemem."

Binbaşı Ve Başkomiser KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin