Merhabalar canlarımmm.
WhatsApp'da bir kanalımız var arkadaşlar. Katılmak isteyenler, profilimdeki linkten instagram hesabıma girebilir. Ardından da, oraya sabitlediğim linkten, hem whatsApp kanalına hem de kitappad hesabıma ulaşabilirsiniz.
Bölümleri burayla birlikte, hem WhatsApp kanalından hem de kitappad hesabından paylaşıyorum.
Ayrıca WhatsApp'da yaptığımız oylamayla, buradan yine bölümlerin gelmeye devam etmesine karar verildi.
Bölüme geçmeden önce yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayııın.
Geçen bölüm en son bayılmışlardı. Bence sizler, bu salaklar ayıldıktan sonra ne oldu merak etmişsinizdir. Bu yüzden bölüm oradan başlıyor.
İyi okumalar dilerim...
Yazardan:
Ömer başındaki hafif ağrı ile gözlerini hafif araladı. Gözlerine gelen ışıkla gözlerini refleksle tekrar kapattı.
Bu sefer gözlerini hafif açıp, ışığa alışmak için kendisine biraz zaman tanıdı.
Kısık gözleri normal boyutuna geldiğinde, etrafına bakındı. Sağ tarafında yatan Selim'i gördüğünde yüzü hafifçe buruşurken, sol tarafına döndü. O an gördüğü başı sargılı Tomrisle, beynine adeta bir şimşek çakmıştı. Görüntüler tek tek aklına gelmeye başladı.
Askeriye... Çay... Muhammed... Telefon... Selim... Hastane... Tomris... Doktor... Dikiş... Hamile...
BİR DAKİKA! O AZ ÖNCE HAMİLE Mİ DEMİŞTİ?!
Gözleri bir an da irice açılırken, doktorun sözleri beyninde yankılanıyordu. Hızla yerinden doğrulurken, kalkışından dolayı kararan gözlerini umursamadı.
Yerinden kalkıp, uyuyan daha doğrusu bayılan, Tomrise yaklaştı.
Gözleri şefkatle parlarken, başındaki sargı bezine baktı. Gördüğü sargı bezi ile acı çekercesine buruştu yüzü.Basını Tomrise doğru eğip, alnına tüy hafifliğinde bir öpücük bıraktı. Ardından da kısık sesle fısıldadı.
" Teşekkür ederim Tomris. Kötü bir şeyin olmadığı için ve beni baba olmaya layık gördüğün için çok teşekkür ederim."
Sözlerinden sonra, sıra ikinci durağındaydı. İlk defa Tomristen sonra bir durağı daha vardı. Ve bu durak, onu ağlatacak kadar mutlu ediyordu.
Tomrisin karnına doğru eğilip, oraya da küçük bir öpücük bıraktı. Sesi titreyerek konuştu. Bir yandan da, gözlerinden yaşlar dökülüyordu .
" Ba-bam. Canı-mın en içi. Hoş gel-din bize ba-bam. Sağlıkla gel bi-ze. Seni çok sevi-yorum."
Gözlerinden yaşlar dökülürken, bu seferde başını biraz kaldırıp konuştu.
" Teşekkür ederim Allahım. Beni ba-ba yaptığın için çok teşekkür ederim."
Gözlerinden dökülen hafif yaşlarla, on dakika kadar bebeği ile fısıldayarak konuştu. Onu ne kadar çok sevdiğinden ve Tomris gibi bir annesi olduğu için çok şanslı olduğundan bahsetti. Halası ve amcalarından bahsetti ona. O an, söylediklerini bir tek kendisi ve bebeği bildi ama Ömer, harika bir dayısı olduğunu da söyledi bebeğine.
Ömer duyduğu kapı sesi ile oraya baktığında, gördüğü Gökbörü timi ile dışarıyı işaret edip, sessiz adımlarla odadan dışarı çıktı.
Bir süre dışarıda konuşup, tebrikleri kabul etti. Ardından da büyük ısrarlarla, Gökbörü timini gönderdi.
Odaya geri döndüğünde, gözleri açık bir şekilde tavana bakan Tomrisi gördü. Kapı sesi ile kendisine dönen Tomrisle, hızlıca ona yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Ve Başkomiser KURT
General FictionBinbaşı Ömer KURT... Anne ve babası şehit olduktan sonra yetimhane de büyüyen Ömer, vatanım için son kanıma kadar savaşacağım diyerek asker olur. Kalbini ikiye bölüp yarısına vatanını, yarısına ise sevdasını koyar. Ve o vatanı ile sevdiği için her ş...