"BÜYÜYÜNCE SENİN YANINA GELİCEM SENİ BIRAKMICAM DAĞ ÇİÇEĞİMM"
Kerem ve Mustafa şehit olmuştu yan yana... En kötüsü helallik almadan şehit olmalarıydı...
Bir saat sonra...
Asena ve murat evde koşturuyolardı. melek onların arkadasından koşturuyodu. Ayselde şarkı şöyleyerek masa kuruyodu.
Kapı zili çalmıştı...
Aysel, " melek! Kızım kapı çalıyor şu çocukları bırakda kapı açarmısın annecim"
Melek oflayarak," tamam anne ya şunlarada bişey söyle kapıyı açınca fare gibi küçüçük yerden çıkıyolar"
Asena kıkıdamıştı.Kapının arkasında; yunus, komutan,emre vardı...
Melek," anne babamın asker arkadaşları geldii, buyurun annemde yemek yapıyordu babamla Mustafa amca nerde?"
Komutan derin bir nefes alarak," kızım anneni çağırırmısın"
Melek," tabii" içindende korkuyordu, melek tedirgince annesini çağırdı.
Aysel elinde salatalık tabağıyla kapıya dikildi ve," merhaba girin bende tam masayı hazırlıyordum önemli bir şey yoktur inşallah da". Sesi titreşerek " d-düşündüğüm şeymi hay-hayır allahım". Aysel bağırarak," KOMUTAN! BENİM KOCAM NERDE! KEREM NERDE, MUSTAFA NERDE!"
Komutan dikleşerek bir nefes verir," başımız sağolsun şehit oldular ikiside"
Aysel elindeki salatalık tabağı elinden düşerek yere diz çöker ve bağırarak,"komutan benim kocam nerde! Nerde! Ya hadi geçtim bu kız ya bu kız kaldı tek başını o-onun anneside yok! Babasıda şimdi yok gelmişsiniz şehit diyorsunuz ya bu kız bana emanet benim arkadaşım bana emanet etti kim bakcak yurdamı verelim ha? Benim kocam niye şehit oldu komutan?".
Melek içerden," anne muratla Asena kavga ediyo yine" derken annesini görüp yerden kaldırmaya çalışır dönüp askerlere bakıp,"noldu emre abi anneme, noldu yunus abi, nolduu!"
Aysel," kı-kızım eşyaları topla gidiyoruz Trabzona ba-baban şehit"
Melek şehit lafını duyar duymaz bayılmıştı.
Aysel bağırarak," kı-kızım uyann! Baban şehit evet ama o cennete gidicek hadi kızım uyan nolur!"
Asena koşarak askerlere sarılıp,"aa mulat bak bunlada papamız gibiler" dönüp askerlere," mebapa babam nerde asker apiler babamı çok özledimm çünki bu mulat bana bulaşıyor". Murat atlayarak," ya hayır bikere sen bulaşıyon yunus abi sen bir şey de ya sen benim idolümdün"
Yunus gözyaşlarına tutamayarak Murat'a kocaman sarılıp," murat siz şimdi içeri geçin tamam mı?"
Asena gülerek," ya ben sizi çok sevdim bende büyünce asker mi olsamki ha mulat"
Murat ablasını yerde görünce endişeyle ablasının yanına diz çöküp," anne sen niye ağlıyorsun ağlama melek ablam hep böyle bayılma numarası yapıyor hatta asenada yapıyodu gıdıkla uyanır şimdi" Asena koşup hemen meleği gıdıklar ama melek uyanmaz.
Komutan," tekrardan başınımız sağolsun çok üzgünüm bende ama dimdik durun Asena içinde yurt ayarlıcaz"
Ayselin ağlaması daha çok coğalırken Murat'a dönüp," oğlum asenayı odasına götür ve bütün kıyaferini dolaptan çıkar tamamı"
Murat ağlamaklı olarak," anne ben yurdu biliyorum okulda öğrenmiştim niye biz asenayı veriyoruz vermiyelim ya olmazmı?". Derin bir nefes alarak da," anne başımız sağolsun demekde yoksa a-annd babam şehitmi?"
Ayselin ağlaması daha şiddetlenirken sadece kafa sallamıştı.
Murat bir kez daha," anne asenayı vermeyelim biz bakarız olmazmı o daha çok küçük"
Aysel derin bir nefes alarak," oğlum hadi bak zaten ç-çok üzgünüm daha fazla üzme beni"
Asena hiç bişey anlamayarak Murat'a dönüp," mulatt? Ne oliyi hiç bişey anlamadım ki ya bana baştan anlatırmısın"
Murat eğilip asenanın yanağından öpüp elini tutup odaya girerler.Asena hala hiç bişey anlamayarak Murat'a dönüp," mulatt bende seni öpimmi"
Murat ağlamamak için kendini zor tutup kafasını sallar. Asena kocaman sulu sulu yanağından öper. Asena kahkaha atarak," hahha biliyodumki sen sulu öpücük sevmezsin ama niye kızmadınki sulu öptüm seni"
Murat dolabından giysilerini çıkarmayı bırakıp asenaya döner," Asena büyünceye kadar beni unutma ben senin yanına gelicem seni bırakmıcam dağ çiçegim" diyip bir kere daha öper.
Asena hoplayarak," yaa peki benim doğum günümde hediye alcakmıssın hediyeleri çok severim biliyormusun"
Murat gamzesini belli edip sırıtarak odasından pusula getirir ve Asenanın eline verip," bak dağ çiçegim bu sana hediyem eğer yolunu kaybedersen bu pusulaya bak beni kaybedersin bu pusulaya bak ama asla unutma ve sakla beni bulamassanda sakla ben bulamassam sen bul sen bulamassam ben bulucam tamam mı ama mızıkçılıl yapma küserim".
Asena Murat'a kocaman sarılıp yanağından bir kez daha sulu öpüp," ya çok teşekkürler bende sana bir takma ad takıcam senin adında hımm ney olsun dur bir düşinim aa aa buldum tuzlu çekirdek sen tuzsuz çekirdek seversin bende tam tersini seçiyorum evet tuzlu çekirdek olsun, ama seninde pusulaya ihtiyaçın var mulat seninde pusulan varmı ki?".
Murat nefes vererek," var tabiki ama sakına başkasına gitme ben gelene dek dağ çiçegim".
Asena," tamam sende birini bulma o zaman ama ben mızıkçılık yapabilirim ama ben seni beklicem çünkü sen beni hep kurtarıyorsunn".
Murat artık ağlamaklı olucaktı ama yine tutdu kendini.
Murat," şimdi sen burda uslu uslu otur ben senin çantanı hazirlim"
Asena," niyeki mulat".
Murat derin derin nefes alıp," Asena seni bir yere bırakıcaz büyünce almaya gelicem bulucam seni tamam mı ama sakına başka bir aileye gitme gelirlerse istemiyorum de zorlarlarsa benim bir arkadaşım var onu bekliyorum o beni alçak de bişey uydur eğer çoook zorlarlarsa kaç!"
Asena şaşırarak," kaçmak mı? Benlik tamda tamamm mulatt" diyip kocaman sarılır...2 saat sonra
Yemek yemişlerdi burdaki son yemekleri... Asena hiç bir şey bilmiyordu daha küçükdü bilmesinede gerek yokdu zaten...
Aysel dimdik dururken melek kendisinden geçmişin ağlamaktan gözleri mosmor olmuştu.
Aysel zorla gülerek," murat asenanın eşyalarını hazırlandınmı?"
Murat bir asenaya bir annesine bakarak kafa sallamıştı.
Murat asenadan ayrılmak istemiyordu çok şey yaşamıştı Asena, annesini görmeden ölmesi..., babasının şehit olması..., hiç akrabası olmamaması..., ailesinin olmaması...
Aysel, " murat asker amcalara asenayı götürmeye gidicem sen masayı topla ben asenayı giydirim"
Murat yine kafa sallamıştı.5 dakika geçmişti Asena giyinmiş odadan çıkmıştı, ayselin kolunda çanta.
Aysel Murat'a dönüp," oğlum sen ablanla kal kendine bir şey yapmasın çok kötü durumda ben asenayı bırakim"
Murat kafasını hayır der gibi sallayıp," anne bende gelicem ben bırakim sen ablamla kal"
Aysel," oğlum sen bu yaşta sokakda ağır çantayla askeriye gidemezsin ben bırakırım"
Murat bağırarak," anne! Hayır ben Asena için her şeyi yaparım sen ablamla kal ben asenayı bırakıcam o çantanın içinde beş yüz kilomu taşırım, bin kilomu yine taşırım zaten kız bişey bilmiyo ben götürcem" diyip annesinin kolunda çantayı alıp asenanın elini tutup ayakbasını giyip çıkar.Askeriye gelir. Yunus kapıda bekliyordu bir küçük asenaya bakar bir yanındaki küçük Murat'a...