14-Madalya

176 22 5
                                    

Elimde bir şeker var. Karşımda ise yüzü olmayan bir çocuk. Çocuk küçük elleri ile elimi tutu. Dur bir dakika ben neden küçüğüm?
X: "Şşş çok sessiz olmalıyız" dedi. Çocuğa neden diye sormak istedim etrafa bakmak istedim ama resmen bir şey beni durduyordu. Çocuk etrafa iyice baktı ve sonra elimden tutup koridorda koştırmaya başladı. Beni bilmediğim bir odaya getirdi. Ben hiç bilmsemdem sanki vücudum bunu biliyormuş gibi ilerideki küçük armut koltuğa oturdu. Çocuk elinde bir defter ile geldi ve defteri bana uzattı. Çok utanmış görünüyordu
X: "Bak bizi çizdim. Bak bu ben bu da sen. Büyüyünce All might kadar dur dur hatta All might'tan bile güçlü kahraman olacağız!" Dedi resmindeki kişileri göstererek. Ne dediğimi duyamadım ama vücudum benim istediğim dışı bir şey dedi. Çocuk ise aklına gelmiş gibi hızla defteri benden aldı
X: "üzgünüm unutmuşum. Peki hangi renk pelerin istersin?" Dedi ve işte o an her yok çok kötü oldu. Kapı sertçe çalmaya başladı. Dışarıdan bağırma sesleri geliyordu. Küçük çocuk hızla bana sarıldı ve balkona koştu
X: "git buradan!" Dedi

Nefes nefese bir şekilde rüyamdan uyandım. Boğazım kupkuru olmuştu ve her yerim kan ter içindeydi.
Recovery Girl: "Demek uyandın" demedi ile yerimden sıçradım
Recovery Girl: "Kâbus mu gördün?" Dedi
'evet' dedim ama sesim çıkmamıştı bile. Recovery Girl bana bir bardak su uzattı. Sanki çöldeymişim gibi suyu lıkır lıkır içtim.
Recovery Girl: "Baya yorulmuşsun. Vücudunda hep yara yok şanslısın. Ve arkadaşların kapının önünde bekliyor. Kendini çok yormu emi kızım?" Dedi. Recovery Girl'in bu hali bana aynı babaannemi anımsattı. Yataktan kalkıp ayakkabılarımı giydim ve kapıya doğru ilerleyip açmadan önce Recovery Girl'e son kez gülümsedim.
Akemi: "Teşekkürler" dedim ve çıktım.

Kapıdan çıktım ve birilerin sarılarak üstüme atlamasını bekledim. Ama böyle bir şey olmadı. Baktığımda herkesin bana endişe baktığını hatta Mina ve Uraraka'nın gözlerinin ağlamaktan kızardığını gördüm.
Akemi: "Ö-öldüm mü?" Dedim tereddütle
Akira o zaman Akira olduğunu hatırlayıp kafama bir tane geçirdi.
Akira: "Ağzından yer alsın aptal"
Akemi: "haha işte aradığım tepki. Ee peki sarılmak yok mu?" Dedim gülümseyerek. Mina ve Uraraka sanki kendilerini tutuyorlarmış gibi hızla bana sarılıp ağlamaya başladılar. 'Oğlum sadece bayıldım ne bu telaş?' dedim içimden ana yine de onlara karışık verip sırtlarını sıvazladım.

Sıra ödül törenindeydi. Alttan yukarı doğru yükselen bir platformun üstünde sahaya çıktık. Her yerde havai fişekler patlıyor, konfetiler uçuşuyor, alkış ve ıslık sesleri durmuyordu. Ama tabiki her zaman olduğu gibi arada bir sorun vardı. Herkes Bakugo'ya bakıyordu. Yoook birinci olduğu için değil. Çocuğu köpek gibi zincirleyip ağzına bir çeşit maske taktıkları için.
Tokoyami: "tıpkı insan yiyen bir şeytan..."
'Valla ona pomeranian derken sadece dalga geçiyordum'
Akemi: "Bakugo-kun... lütfen biraz sakin olun" demem ile gözleri bana döndü birkaç saniye bakıştıktan sonra daha da sinirlendi
Bakugo: "Grrrr! glll! gulu Gulu grrrrr!"
Midnight: "Üçüncü sırada Yoshida(Akira) ile paylaşan Todoroki var. İkinci sırada diğer bir Yoshida'mız Akemi var. Ve tabiki birimcilikte Bakugo Katsuki var" diye kameralara karşı oynadı
Akemi: "Midnight sensei kameraları çok seviyor"
Akira: "kesinlikle" dedi kollarını kavuşturup
Midnight: "Ve tabiki madalyaları takdim edecek o adam!" Dedi ve yukarıda bir gölge göründü ve yüksek sesi ile güldü. Tüm seyirciler neşelenmeye başladı ve herkes yukarı ona baktı. Bu All might!"
Midnight: "Bizim ya kendi kahramanımız, All might!"
All might: "Madalyaları alarak geldim!" Diyerek ikiside aynı anda konuştu ve aşağı atladı. 'sen. Sen ciddisin? Vergi ödüyorsun?'
Kısa bir sessizlik oldu.
Midnight: "Üzgünüm lafının üste konuştum" diyerek özür diledi ve seyirciler coşmaya başladı.

Mha x Reader (Oc)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin