Selammm! Naber? Beni sorarsanız, muhtemelen bölümü siz okuduktan sonra yaptığınız yorumlardaki dövme planlarını okuyup kahkaha atacağım. Keyifli okumalar dilerim. Bu arada unutmadan söyleyeyim. Yeni bir discord sunucumuz var. Katılmak isteyenler yorumda kendini bildirirse link atacağım. Aynı zamanda kitabımızın kapağı değişti görmüşsünüzdür.
Bu şekilde oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Daha fazla uzatmadan bölüme başlayalım artıkk.
13. Bölüm: ZEHİR
Şarkılar;
•
• Koca bir saçmalık-Jakuzi
•"Yeter, durun artık. Bir boku becerebildiğiniz yok." Üç adam aynı anda üzerime yürümeye başladıklarında diğer adamlarında bana doğru geldiğini gördüm. Sanırım kaderi yaşayacaktım. Adamların kıyafetlerinde iç içe geçmiş MA harfi vardı. Murat ATEŞ... Şaşırmamıştım doğrusu. Adamların hepsi geldi, ben öylece durdum. Biri kollarımı tuttu önümde bir ip ile bağladı. Diğeri ensemden tutup beni karşıda duran ve yeni fark ettiğim arabaya doğru götürdü. Kadere uymak bazen iyi gelirdi. Bende öyle yapıyordum.
Arabaya bindirildiğimde kenarları olan koltuğa beni oturtup bacaklarımdan bağladılar. Sanki kaçmak istesem bu ipler yüzünden kaçamayacaktım, sabır ya. İblis diyor, siktiri çekip kaç. Sol tarafımdan Melek diyor, sakin ol, Gece. Tabii ki Meleği dinleyecektim. Gözlerimi kapatıp bir süre öyle bekledim, bu sırada araba ilerlemeye başlamıştı. Gözlerimi açtığımda daha yeni bana pislikçe şeyler söyleyen herifin benim bedenimi süzdüğünü gördüm. Amına koyardım ama ben şimdi bunun. Onun oturduğu koltuğun yanında bulunan camın dibindeki su dolu bardağı gözlerim hemen seçtiğinde aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Bardağın içindeki suya fısıldadım, içimden. "İntikam ile dalgalan şimdi, kötüleri içindeki berraklıkla arındır, kötülülerinden." Elimi şıklattığımda arabanın ani freni yüzünden bardaktaki su o adamın üzerine daha doğrusu tam erkekliğinin alt kısmına doğru döküldü. Diğer adamlar suyun bardaktan döküldüğünü görmemişti. Keyifle gülümsedim. "Ne oldu, hayatım? Bu yaşta altına yapmaya utanmıyor musun? Birde patronuna götürmeden beni halledecektin, değil mi? Ah, çok yazık. Sen ilk önce bir büyümeyi öğren, sonra büyü. Ondan sonra beni halledersin." Adam dişlerini sıkıp tam üzerime doğru ayaklanmıştı ki ön tarafındaki adam onu tuttu. "İyi bari. En azından içinizden birisi eli kolu bağlı olan bir kadının üzerine gelen adamı tutabilecek kadar adam olmuş. Adam, eyvallah, der gibi elini kalbinin yan tarafına koyup başını hafif eğdiğinde gülümsedim. Bu adam Barın'ın adamıydı. Başını eğmesinin sebebi bana boynundaki dövmeyi göstermesiydi. Aynı dövme Barın ve adamlarında da vardı. Daha önce görmüştüm. Bu dövme, yuvarlağın içinde üstü tek bir çizikle çizilmiş ÖBA harflerinden oluşuyordu. Önümde bağlanmış ellerimle karnımı okşuyordum. Kızımın varlığını hissetmek beni sakinleştiriyordu. Araba durduğunda hafifçe ileri gittim, sonra tekrar eski yerime geldim. Sıkılmıştım, açıkçası. Adamlar kapı açılınca teker teker indi ve son kalan iki adam benim ayaklarımda ki ipleri çözüp kolumdan tutarak dışarı çıkarttılar. Sağımdaki adam Barın'a çalışıyordu. Solumdaki adam ise Murat ATEŞ'e... Ecrin tam konuşacaktı ki ben karnıma giren sancı ile istemsizce karnımı tutarak hafif öne eğildim. "Ah! Bir saniye durur musunuz?" Adamlar direkt durduğunda karnımın sancısı gerçekten artmaya başlamıştı. Sağımdaki adam "Gece Hanım, iyi misiniz?" dediğinde kafamı olumsuzca sağa sola salladım. "Bir yere oturmam gerek. Karnım çok acıyor." Karnım acımıyordu, karnımın az altındaki bölge acıyordu. Adam hemen birine emir verdiğinde adam koşarak içeri gitti ve tekerlekli sandalye ile beraber geri döndü. "Ecrin, ne oluyor?" Fısıldayarak sorduğum soruya görüyle karşılık verdi. Gözlerim kapanırken sağ taraftaki Barın'ın adamı hızla beni tutup sandalyeye oturtturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ÖZGÜRLÜK: ATEŞ VE KARALAR
FantasiaAcımasızlıklar ve intikamlar vardı. Bunlarla başa çıkmak zor olsa dahi kimsenin beni yıkmasına izin vermedim. Annemin soyundan gelen Ruh evcilleştirme gücümle bir Ruhu evcilleştirmiştim. Nereden bile bilirdim bu yolda bu kadar aksiyon yaşayabileceğ...