Silmedi gözyaşlarımı benim silmememi istedi. Üstüne birde yanlış anlaşılmasın dedi. Beni sevmiyordu ben aptal gibi olabileceğine inanmıştım. Zaten beni niye sevsin ki ben kimim onların gruplarının en büyük düşman grubuyum. Tam zıt karakterleriz.
"Neyse ben gitsem iyi olur"
"Neden gideceksin"
"Kendimi iyi hissetmiyorum hava almam lazım"
"Beraber gidelim. Yani istersen"
"Farketmez"
Sınıfın kapısı açıldı. Girenler Berat ve diğerleriydi.
"Kaan kanka sen hangi ara çıktın sınıfa"
"Öyle farkettirmeden geldim biraz oluyor"
"Siz ikiniz ne alaka"
"Berenle geldiler Beren bana su almaya gitti"
"Bu niye gitmedi"
"Benim adım var"
"Tamam işte her neyse Ecrin niye gitmedi"
"Beren gelicek çünkü Berat o Ecrinle gidicek"
"Sebep"
"Kız iyi değil çünkü"
Berat normal bir insan gibi sordu.
"Noldu"
"Napcan"
"Ensar mı birşey dedi"
"Ya üf Berat git şuan seninle uğraşamam"
"Arkadaşlar siz gidin ben sonra gelicem yanınıza"
Yanındakiler gitti sınıfta sadece Berat, Kaan ve ben kalmıştık. Berat yanıma oturdu bana döndü.
"Noldu anlat şimdi"
"Berat kafana birşeymi düştü"
"Yoo niye ki. Sadece nolduğunu soruyorum bak bakayım bana"
Baktım.
"Ağlamışsın"
"Ağladı hemde nasıl"
"Niye ağladın"
"Oğlum sen şuan kendinde değilsin"
"Yok Ecrin ciddi ciddi soruyorum noldu sana ben kötü birisiyim de öyle insanlarla uğraşmayı sevdiğimden Yani normalde öyle değilim"
"Evet bu arada Berat insanların iyiliğini ister hep"
"Hangi Berat"
"Bu Berat işte başka Berat mı var"
"Heh şimdi noldu anlat"
"Yok bişi ya"
Tam kalkmaya çalışırken Berat kolumdan tutup kalkmama izin vermedi.
"Ecrin anlatacaksın kaçışın yok, Ensar bişey yaptı dimi, tersledi seni"
Sanırım cevap vermem gerekiyordu çünkü çok zorladı.
"Evet artık konuşmayacağız. Çıktı gitti hayatımdan"
"İnanmam."
"Sebep"
"Yok yani inanılıcak birşey değil 7 yıllık arkadaşın siz hep küsüp barışıyorsunuz yine barışırsınız"
"Yok bu sefer iş ciddi hiç barışılcak bir durum kalmadı"
"Nasıl oluyor o"
"Kızın yarasına yara açarsa kalmaz dimi arkadaşım"
"Ne yarası"
"Oralar bende kalsa yani çok girmesek"
Gözlerim gene dolmuştu. İç çektim.
"Tamam o zaman girmeyelim ama ters yaptıysa söyle düzeltirim ben hiç sorun değil"
"Şimdilik böyle kalmamız daha iyi sanırım"
Ayaklarımı kendine çektim ellerimin üstüne kafamı koydum gözlerimi kapattım. Çünkü ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Hatta gözlerim dolmuştu bile.
Berat kafamı kaldırmam için eliyle kuvvet uyguladı.
"Dolmuşsun gene"
Gözyaşlarımı saldım.
"Tamam ağlasın içi rahatlasın en azından"
Ben ağlarken Berat sormadı gözyaşlarımı sildi. Kaan izlemeye devam etti.
"Ağlama yaa seni böyle görmeye alışkın değilim ben, hatta kimse değil, sen okulun pozitif kızısın bak bu haraketler sana yakışmıyor"
Beni kendine çekti ve sarıldı. O sarılma bana o kadar iyi gelmişti ki sanki yılların yorgunluğu üstümden kalkmıştı. Kaan sadece bizi izliyordu.
"Kanka kızı salsana, temas sevmez o"
Beni sıkıca tutan elleri bi anlık boşaldı.
"Temas sevmediğini bilmiyordum özür dilerim, bi an seni böyle görünce tutamadım kendimi"
"Tamam sorun değil"
Sınıfa bir kız girdi. B şubesindendi kız hakkında bildiğim tek bilgi buydu.
Kapı açılınca Kaan baktı ilk önce sonra Berat döndü ben zaten yan oturuyordum.
"Ooo sevgilim senin buralara yolun düşermiydi"
Bu kız Berat'ın mı sevgilisiymiş. Ne alaka kız okulun varoşu, aşko kuçkosu. Ne alaka şuan anlamam verememiş gözlerle onu izliyordum.
Kaan laf atana kadar.
"Ecrin sen gel benim yanıma Derin otursun Berat'ın yanına"
"Ben dışarı çıkıcam görüşürüz"
Dedim ve ayağa kalkıp sınıftan çıktım. Tam merdivenlerden inerken arkamdan seslendi Kaan.
"Ecrin"
Döndüm cevap vermeden baktım ona.
"Hani birlikte çıkıcaktık, niye beni çağırmadın çıkarken"
"Özel davetiye bastırayım bide istersen"
"Bişey demedim ne sinirleniyon"
"Sinirlenmiyorum"
"Eminmisin"
"Evet"
Merdivenlere geri yöneldim ve inmeye başladım. Az önceki halimi okul çevreme yansıtmamalıydım çünkü ben öyle biri değildim. Yani aslında evet öyle biriydim ama çevreye böyle yansıtamazdım.
"Sen hayırdır ya az önceki tavırların bunlar değildi"
"Eee nolmuş"
"İnsanları kullanıyorsun dimi"
Durdum. Sanırım çok ani durdum. Çünkü o da durdu ve anlamsızca bana baktı.
"İnsanları kullanmam ben ne saçmalıyorsun"
"Ne bileyim resmen dışarı çıkınca tavırların değişti"
"Napayım az önceki halimimi yanısıtayım dışarıya"
"Yok tabikide, yani işte"
"Bitiremeyeceğin cümleler kurma"
Dışarı çıkıp banka oturdum oda yanıma oturdu. İnsanlar bizi birlikte görmeye alışkın değillerdi ve garip bakıyorlardı.
"Çok garip bakıyorlar"
"Kimler"
"Kimler olucak insanlar"
"Normaldir"
"Ben rahatsız oluyorum"
"Benden mi"
"Hayır bakışlarından, seninle farklı grupların kişileriyiz yani aramızda birşey olduğunu zannediyorlar"
"Ya ağzındaki şu grup kelimesini bi at"
"Öyl-"
"Olabilir ama grup yok sadece farklı kişilikler var"
"Ama işte"
"Sen benden mi rahatsız oluyorsun, yanında istemiyorsun"
"..."
Ne diyeceğimi bilememiştim, birşey demedim öylece yüzüne baktım.
"Öylemi... Tamam ya senimi sıkıcam, görüşürüz"
Kalktı ve kantine doğru yürümeye başladı. Arkasından seslendim ama bakmadı bile.
"Al işte buda gitti... of Ecrin tut az şu çenemi, insanları üzüyorsun, kırıyorsun ya"
Ellerim istemsizce gene titremeye başladı, hapımı içemem gerekiyordu ama bügün üçüncü olucaktı. Sınıfa çıktım hızlıca. Çünkü yanımda Zeynep'te yoktu. Gittim çantadan hemen hapı aldım. O anki sinirle 1 tane içtim, 2.içtim, 3.içtim derken gözlerimi hastanede açtım başımda Zeynep ve annem vardı.
"Kızım nasılsın"
Herşeyi yavaş yavaş hatırlamaya başlıyordum. Kafam daha ancak yerine gelmeye başladı.
"Anne"
"Kızım sen canına mı susadın, hayır yani ne yapmak istedin o kadar hapı içerken, amacın neydi yani"
Kadını çok korkutulmuştum bana birşey olsun asla istemezdi çünkü onun için çok değerliydim ve sanırım onun için tek ben vardım.
"Sakin Efsun abla kız daha yeni ayılıyor"
"Zeynep, kızım o beni nasıl korkuttu senin haberin varmı"