Karman Çorman

5 1 4
                                    


Zil çaldı ve sınıftaki herkes dağıldı. Sadece Ensar ve ben sınıftaydık. Tahtaya birşeyler karaladı sonra tebeşiri kenarı bıraktı ve bana döndü.

"Noldu gelmedi seninki" dedi ve sırıttı.

"Üff Ensar sus"
"Niye ki seninki değilmi yoksa"
"Ensar sus lütfen" dedim. Ve sustu. Ellerini eşofmanın cebine soktu ve yavaşça yanıma gelmeye başladı.

"Ecrin farkındamısın bilmiyorum ama bizim aramız o çocuk yüzünden bozuldu" dedi ciddi bir şekilde. Bu ciddiyetini nerde görsem tanırdım. Zaten normal hayatında çok ciddi birisiydi sadece bizim yanımızda çocuklaşırdı.

"Bozulmasının sebebi o çocuk değil" hala Kaan'ı koruyordum çünkü öyleydi.
"Aramıza girdi"
"Hayır girmedi, sen fazla sevdin. Bizden olmayacağını bildiğin halde sevdin"

Karşımda öylece dalgın gözlerle bana baktı.

"Sevmek suç işlemek mi peki" dedi en kısık ses tonuyla.

Kaldım öylece ne diyeceğimi bilemedim.

"Senin beni sevmen suç"
"Peki niye"
"Ensar sen benim arkadaşımdın"
"Olabilir ama arkadaş görüşüm aşka döndü ve biz olsaydık o çocuk aramıza girmeseydi çok güzel olabilirdik"
"A-ama çok geç"
"Bu kadar kırıcı olmazdın sen. Çok değişmişsin"
"Ben miyim değişen"
"Evet sensin"
"Peki"

Sessizlik. Asla kaçırılmayan göz teması.

"Sana son bir kere sarılabilirmiyim Ecrin"

Dedi ve oturduğu masadan ayağa kalktı. Yanıma geldi.

Bende kollarımı açarak evet anlamında başımı salladım ve ayağa kalktım.

Sarıldığı an içim çok kötü olmuştu. Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. İçimde yanan ateşler bi anda alev olmuşlardı. Zaman durmuştu sanki ve sanki asla bırakmak istemiyor gibiydim.

O sırada kapıdan içeriye giren Kaan'ı gördüm. Orda durmuş öylece bizi izliyordu. Donup kalmıştı resmen.

Kaan'ı görünce geri çekildim. Gözümden akan yaşı tek elimle sildim. Ensarda arkasını döndüğünde Kaan'ı görünce bi an kaldı öylece.

"Kaan" diye sessizliği bozan Ensar oldu.

Yanlış birşey söylemesinden korkuyordum.

"Açıklamaya gerek yok ben görüceğimi gördüm"
"Hayır işte görmedin, Ecrin'e sarılan bendim, yani son bi veda istedim"
"Çok inandırıcı, neyse ben sizin aranıza girmeyeyim, size iyi günler"

"KAAN" diye bağırdım o tam giderken, koştum arkasından.
"Dur, Kaan bekle bi dinle"

Bu sefer onu kolundan tutan ben oldum. Kendime çevirdim. Ve yüzündeki o ifadeyi görmek beni bitirdi.

"Kaan Ensar'la konustuk herşeyi bitirdik, son bi kere sarılabilirmiyim dedi"
"Ee sende izin mi verdin"
"Evet verdim, çünkü o benim 7 yıllık arkadaşım, ve bazı şeyler kolay olmuyor, bizim ailelerimiz sürekli beraber, biz bi grubuz, yani öyleydik"
"Ama artık değilsiniz"
"Ama Kaan biraz anlayış göstersen hani, sonuçta bu çocuk benim yıllardır arkadaşım ailem olmuş birisi yani"
"Tamam tamam, ama birdaha olmasın"
"Bitti zaten"
"Ecrin biz ne zaman olucaz"
"Bence biz daha zamanımız var"
"Ne kadar mesela"
"En fazla bir hafta bence"
"Ooo azmış beklerim o kadar"
"İstersem bir ay olur"
"Yok yok o kadar olmaz"
"Beklemezmisin"

Sırıttı ve belimi kavradı.
"Seni değil bir ay ömrümün sonuna kadar beklerim"

Bu lafına ne kadar inanmak istesem de pek inanmıyordum. Bunu söyleyen herkes gitmişti. Hiçbiri hayatımda yoktu.

Ellerin BenimdiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin