O gittikten sonra oturduğum yerden hiç kalkmadan, durduğum pozisyonu hiç bozmadan aynı şekilde yere bakarak düşünmeye devam ettim.Sonra kafamı yanımda duran kutuya çevirdi. Ordan bana bakıyordu. Yavaşça elime aldım ve kapağını açtım.
İçindekiler çok güzel şeylerdi, ve değer verdiğini önemsediği bir not vardı kutunun içinde.
Kutunun içindekileri çıkarırken gözlerim dolmuştu yavaş yavaş yaşlar akıyordu gözlerimden.
Kutunun içindeki herşeyi çıkarttıktan sonra en altta bir kağıt vardı. 4 kat katlanmış.
Elime aldığım gibi kağıdı açtım. Üstünde en sevdiğim şarkının adı ve en sevdiğim dörtlüğü yazılıydı.
Bırakman doğru mu'dan
Umrumda değil inan gururu bu rezil etsende inancımı kaybetmedim hiç
Ellerini tutunca diyorum dans etmeliyiz
Belki bütün hayatımı sana sarfetmeliyimOff Allah kahretsin. Ben bu çocuğa sinirliyken niye hemen yumuşuyorum.
Ayrıca bu benim bu şarkıyı sevdiğimi hatta en sevdiğim bölümün bu yer olduğunu nerden biliyordu.
Şarkının altında da bi not vardı.
Biliyormusun bilmiyorum ama seni çok seviyorum. Hayatıma giren en sevdiğim insan sensin. Sana verdiğim değeri bi annem bi ben birde Allah bilir. Evet belki sevgime inandıramıyorum ama ben sana aşığım. Ve ömrüm boyumca seninle bir hayata hazırım. İyiki hayatımdasın. Bu kutu da benim kalplim di ve artık sende. Kırmayacağına çok eminim.
"Ne? Nasıl yani? Ben bildiğin az önce bana verdiği kalbi kırdım. Off allahım."
Diye söylenirken ne yaptığımın farkına varmıştım. Açıklama istememiştim. Çok sert çıkışmıştım. Ve onu kovmuştum.
Ağlayarak ve kutunun içinden çıkarttıklarını geri koyarak haraketlendim. Yarın cumaydı ve okul vardı gene. Saat ise 1'i gösteriyordu. Şimdi uyuyabileceğimi, yarın da uyanabileceğimi hiç sanmıyordum.
Uykumu çoktan almıştım. Sakince ve yavaş adımlarla ve gözlerimden akan yaşlar eşliğinde odama geri döndüm. Yatağa attım kendimi. Tavana baktım arkadan da bırakman doğru mu açtım. Hem ağlarken hemde Kaan'ı düşünüyordum.
Sonra alarm sesi ile uyandım. Uyandığımda saat 7'yi gösteriyordu ama gözlerimi açamadım. Yarım yamalak bakan gözlerle telefonun ekranına dokundum ve alarmı kapattım. Sonra gene uyumuşum.
Uyandığımda saat 9:27'yi gösteriyordu.
"Allahım yaa üfff, uyanamadım işte gene"
İlk dersin bitmesine 13 dakika kalmıştı. Apar topar kıyafetlerimi giyip çantamı hazırladım. Yüzümü yıkayıp maskara ve dudak kalemi ile makyajımı tamamladıktan sonra telefonu komidinin üstünden aldım. Şarjı 10 kalmıştı. Herşey üst üstemi gelirdi. İyice sinirlenmiş ve bitkin bir şekilde çıktım evden.
Durağa gelen ilk minibüse bindim ve saat 41 geçe okulun kapısından içeriye girdim. Ve sınıfa yürürken kulaklığımı unuttuğumu farkettim. Daha da fazla sinirlenmeme neden olmuştu. Üstüne birde yürürken Derin'e çarptım.
Daha kötü bi günün başlangıcı olamazdı.
"Ooo Ecrin hanımlar okula gelmişler"
"Of sus Derin senle uğraşamam şuan"
"Seninki seni arıyo sabahtan beri"