O gitti ben kaldım. Koltuğa oturdum. Kalktım evi topladım, bir şekilde kafamı dağıtmaya çalıştım ama olmadı başaramadım.My Sister aranıyor...
"Alo askimm"
"Kanka bize gelsene annem yok bizde kalırsın"
"Tamam gelirim de sesin kötü gibi"
"Sen gel anlatıcam"
"Tamamm canımm görüşürüzz"
"Görüşürüz"1 saat sonra Zeynep geldi. Oturduk.
"Ee anlat bakalım noldu"
"Ben sabah Ensar'ın hiçbir telefonuna bakmadım, mesajına da bakmadım"
"İyi halt ettin kanka. Ya sen salakmısın? Barışma imkanınız varken barışmayı reddetmişsin resmen"
"Sonra eve geldi"
"Ne ohaa barıştınız mı"
"Hayır"
"Eeee ne o zaman"
"Ciddi anlamda daha barışmayacağız"
"Ne"
Nefes verirken çıkarttı bu sesi o da boşluğa gelmişti. Çünkü kimse bizim küsüceğimize inanmazdı. Kimse derken bende hiç inanmazdım. Onu hayatımdan çıkartıcağıma, onunla konuşmamaya, inanmazdım, inanamazdım, inanmak istemezdim. Şaka gibiydi çünkü.
"Öyle işte"
Gözümden bir bir yaşlar düşmeye başladı.
"Olamazki"
Kapı çaldı. Zeynep açtı ve şaşkınca kapıdakilere bakarken ona seslendim.
"Kim gelmi-"
Gelenler Berat ve Kaan'dı ben bile şaşırmıştım.
"H-hoşgeldiniz"
"Hoşbulduk da niye şaşırdınız"
"Ne bileyim ben ölsem cenazeme gelmeyecek insanlar şuan kapımda dikiliyorlar ondan olabilir"
"Ne alaka kızım biz senin cenazene niye gelmeyelim"
"Ne bileyim beni sevmiyorsunuz"
"Yani ben kendi adıma Konuşucak olursam seni seviyorum da Kaan ne düşünür bilmiyorum"
"Bende seviyorum iyi kızsın"
"Geçen konuşmayalım demiştin"
"Onu ben değil sen demiştin"
"Pardon, ben demiştim ama sende konuşmuyordun Yani şuan ne oldu"
"Yaaa Ecrin misafirler bi içeri girsinler sonra konuşursunuz kapıda konuşmak olmaz"
"Kız haklı"
Dedi Berat ve içeriye girdi ardından Kaan girdi içeriye geçip oturdular.
"Annen yokmu"
"Bir hafta yok"
"Ohh hayat sana güzel"
Berat öyle deyince bir an duraksadım. Hayat bana berbattı babam yoktu annemde bir hafta yanımda olamayacaktı.
"Baban nerde Peki"
"Ba-babam mı"
"Evet baban"
"O-o yok"
"Nasıl yok"
Zeynep boğazını temizlerken araya girdi.
"Eee arkadaşlar ne içersinizz"
"Ne ikram olursa" diye devam etti Kaan.
"Soğuk kahve"
Dedim sessizce. İkiside onayladı.Kahveleri hazırlayıp içeriye geçmiştik ve içiyorduk.
"Ensar noldu"
"Gitti"
"Ne oha ben inanmıyorum" dedi Berat.
"Yok ciddiyim gitti"
"Arkadaşlar Ecrin bu sefer ciddi. Ensar'la gerçekten küstüler"
"Üzülmüyorsun dimi"
"Berat nasıl üzülmeyeyim o kadar yıllarca arkadaşlığımı vermişim ben o çocuğa"
"Yani haklısın"Kapı çaldı.Ben kalktım ve kapıya gittim. Açtım.
Karşımda eski sevgilim Akın duruyordu."Ecrin"
Bana Ecrin deyince öylece kaldım. Sesi eskisi gibiydi. Beni severken nasılsa aynı öyleydi. Yüzüde aynıydı saçıda aynıydı. Üstümüzden tam 7 ay geçmişti.
"Niye öyle bakıyorsun"
Elinde bir çiçek vardı. Papatya. Dolmuş olan gözlerimle bakmaya devam ediyordum.
Tam unutmuşken çıkıp gelmesi beni her zaman kırıyordu ben o çukura gene düşmüştüm."Ecrin birşey diyecekmisin"
"S-sen"
"Evet ben"
"Niye geldin"
"Hastanelik olmuşsun hasta ziyareti için geldim"Boşaldım ellerim titremeye başladı. Ağlamaya başladım deli gibi ağlıyor üstüne bağırıyor ve onu ittiriyordum. O ise hiçbirşey yapmıyordu ona vurmamı onu ittirmeli öylece izliyordu.
"SEN NASIL GELEBİLİRSİN YA , SEN HANGİ YÜZLE BURAYA GELİYORSUN APTAL, BEN TAM SENİ UMUTMUŞUM HAYATIMA BAKIYORUM SEN EVİME GELİYORSUN GERİZEKALI, GENE GİTSENE O KIZLARA BENDEN AYRILMA SEVEBİN OLAN O KIZA GİTSENE GENE"