Bölüm 1

1.6K 86 29
                                    

Önemli not: Değerli okurlar, hikaye iki farklı zaman diliminde anlatılmaktadır. Bazen üçüncü kişi bazen de baş kahramanımızın bakış açısından okuyacağız olayları. Sizden ricam bölüm başlarındaki yıllar ve anlatıcıya dikkat etmeniz. Anlayamadığınız bir şey olursa yada sormak istediğiniz bir soru, lütfen çekinmeyin ve bana yazın. Teşekkürler...

(1998)

(Elysium)

"Tatlım, bu konuda anlaştığımızı sanıyordum"-diye elime aldığım şarabı hızla benden aldı.

"Yapma Levas, sadece bir bardak".

Onunla hangi kavgadan galip çıkmıştım ki sanki! Özür diler gibi baktı yüzüme sonra elini karnıma koydu.

"Biliyorsun..."

"Evet, hamileyim".

Önümde 1,94 lük koca adama sinirli bakmaya çalışıyordum. Sanki başaracak gibi. O mükemmel vücudu siyah takım elbise gururla sarmıştı. Eski manken... Hiç eski manken gibi durmuyordu. Önündeki kanguruda 10 aylık oğlumuza dikkat ederek yakınlaştı ve sımsıcak dudaklarını alnıma bastırdı. O çok şey vaat edip de sadece vaat olarak kalan öpücüklerden birini...

"Dikkat etmeliyiz".

"Tamam".

Ve arkamdan bi ses duyuldu.

"Tanrı aşkına! Elysium Greene ! Gerçekten sen misin bu?"

Şansıma tüküreyim. Lanet! Lanet! Lanet! Sesime sinen siniri ve hoşnutsuzluğu belli etmemeye çalışarak sese doğru döndüm. En sahtesinden gülümsemeyi de ihmal etmedim. Bugün buraya sorun çıkarmaya gelmemiştim.

"Ah, Elena. Kesinlikle benim."- dedim zoraki bi gülümsemeyle.

Ona döndüğümde lanet kadın yüzüme değil karnıma bakmakla meşguldü. 6 aylık hamileydim. Emzirmeme güvenerek hapları bırakmıştım ve sonuç olarak bebeğim daha bir yaşına girmeden hamile kalmıştım. Yüzüme bak lanet! Hemen toparlamalıydım ortalığı, ve bingo! Arkasından diğer lanet geldi. Lena!

"Elena haklıymış. Seni arkadan görmesine rağmen tanıdı. Ah,hamilesin..."

"Merhaba kızlar..."

"Bi ara gazetelerdeydin ama sonra yok oldun. Demek bu yüzden. Ne zaman evlendin ve söyle bakalım nerede o şanslı herif?"

Daha bir cevap veremeden Lena devam etti sabırsızca.

"Ve de kim? Ve neden düğününe çağrılmadık?"

Gözüm onu aradı. Arkası bana dönüktü ve tahminlerime göre telefondan işleri kontrol ediyordu. Ne araya yanımdan ayrılmıştı ki... Hem bu sürtükler neden bana zavallıymışım gibi bakıyordular. Evet, belli bi zaman aralığında gazete ve magazinlere kapak oluyorduk. Ama yaklaşık iki buçuk senedir gözlerden uzaktık. En son doğum yüzünden haber olmuştuk.

"Evlenmedim...- dedim mahcup bi şekilde gülümseyerek, karnımı okşadım - kaza işte..."

-ilki gibi- diye düşündüm kendi kendime... Lena o iğrenç ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Ah, tatlım, geçmiş olsun. Peki ya babası? Aslında o zengin herifler hep böyle olur. O heriften dimi?"

Sizi sürtükler! Neler de ima ediyorlar! Dua edin ki hamileyim ve böyle bi günü mahv etmek istemiyorum. Kuvvetli bi kol belimi sarıp kendine çekince hemen o vahşet dolu hayaller ve düşüncelerden koparıldım ve gülümsemeden edemedim.

"Birileri beni andı galiba..."

Sesindeki o muziplik ve alaycı tını... O muhteşem gülümseme bana olmasa çoktan o güzel yüzünü dağıtmıştım. İkisi de ağızları açık bi şekilde benim olana bakıyordular ve bu kesinlikle fazlasıyla tehlikeli bi hareketti. Hamile olmama rağmen!

ElysiumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin