(1994)
(Elysium)
Ne kadar da sessiz ve sakin oturuyordu öyle! Sanki az önce bir adam döven bendim! Lanet herifin nefes alması bile beni deli ediyordu! İfadesiz bir suratla bakışlarını bana dikmişti!
Bob onun eline pansuman yaparken Collin'le yan yana oturmuş onları izliyorduk.
Olanları bir kez daha hatırladım. İki yumruk attıktan sonra, hem Ethan hem de Levas pes eder diye düşünmüştüm ama hiç de öyle olmamıştı. Sarhoş olmasına rağmen Ethan Levas'ın bir yumruğundan kurtulmuştu ve o yumruk duvara toslamıştı. Eli kanlar içindeydi ve her şeyle Bob ilgileniyordu.
Collin araya girmiş ve Ethan'ı bir taksi tutarak evine yollamıştı. İçeri giren bu deli adam ise kameraman ve diğer görevlilerin hepsini kovmuştu!
Hala bana bakıyordu!
Öyle bakıyordu ki, haklı olmasına rağmen kendimi haklı olduğumu düşünüyordum! Bu bakışlar karşısında haksız olduğumu kabul edemezdim!
Pekala, Ethan'ı tek başıma def edemezdim. Ama sarhoş bir adamın ağzını burnunu kırmak da pek iyi bir şey sayılamazdı. Reklam çekimlerinin de ertelendiğini düşündükçe deliriyordum!
Collin koluma hafif dokununca düşüncelerimden ayrıldım.
"Hadi kalk saçlarını kurut Els. Hasta olma."
Elimi saçlarıma götürdüm. Evet, hala ıslaktılar.
"Üzerimi değişip eve gideceğim birazdan. Sorun değil. Merak etme."
Bob'un her ey normalmiş gibi davranması da beni deli ediyordu. Ethan'dan nefret ediyordu, tamam. Levasseure Salvatore'a hayrandı, ona da tamam. Ama bu kadar rahatlık! Tanrım!
"İşte, her şey yolunda. Bitti."
Bob gülümseyerek bana bakıyordu! Bob!
Levas ise hala sinirliydi. Bir Bob bir de Collin'e bakıp duruyordu. 'Kalkıp onları da dövsem de aradan çıksalar.' - der gibi...
Ama iyi ki Bob aynı gülümseme ile Collin'in yanına geçip oturdu ve elini tuttu Levas onları dikkatle izlerken.
Her şey gerçekten bu kadar normaldi ve ben mi çok tepki veriyordum?! Az önce olanlar gerçekten bu kadar basit miydi?
"Çekimler ertelendiğine göre artık eve gidelim Collin. Elysium'u da bırakırız."
"Tamam. İyi olur, hayatım."
Levas'ın yüzünü şaşkınlığın bürümesini zevkle izledim. Beni gülümsetebilecek tek şey bu olabilirdi her halde böyle bir durumda! Ama hemen kendinden emin bir ifade takındı. Bu kadar kısa sürmemeliydi sevincim! Lanet!
Bob bana döndü.
"Hadi kalk giyin de seni de bırakalım."
Başımı salladım ayağa kalkarken.
"Olur. Bekleyin. Hemen dönerim."
Ama Levas itiraz etti.
"Siz gidin. Beklemenize gerek yok. Ben bırakırım. Hem asistanımla konuşmam gereken bir kaç şey var."
Öyle mi dercesine kalkan kaşlara, Collin, Bob ve Benim kaşlarımı başını usulca sallayarak cevap verdi.
"Reklamın çekim tarihini ve teslim tarihini konuşacağız. Çıkabilirsiniz. İyi geceler."
Bu medenice hızlı olun deme şekliydi. Ve onlar da hızlı oldular. Hatta cevap vermeden çıktılar dersem yeridir. Ben de hızlıca önüne dikildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elysium
Genel Kurgu"Gerizekalı bir kadın gibi davranmayacağım Levasseur, açıklama yapmanı dinleyeceğim... Aptal bir kıskançlık yüzünden, seni dinlemezlik etmeyeceğim. Ne söylersen söyle sana inanacağım. Bana ne olduğunu söyle. Lütfen." Bana bakmasını istiyordum, bana...