•
Karnım o kadar ağrıyordu ki dayanamıyordum. Kendi kendimi bitirirken sırrıma bir kişi daha ortak olmuştu. Sürekli okuldan izin alıp çıktığım için müdüre durumu anlatmak zorunda kalışım ve onun üzgün ama acıyan bakışlarına rastlamam beni etkilemiyordu.
Kesinlikle etkilememişti.
Şu an daha büyük sorunlarım olsa da aklımda bir yere kazınan şeyler yatakta daha da küçülmemi sağladı.
O bakışları babamın cenazesinde de görmüştüm. Neden ağladığımı bilmeden ağlarken en çok Arslan'ı yanımda istiyordum. Dayanamadığımı, ölüme doğru koşarken arkamdan yine o acıyan bakışları göreceğimi biliyordum.
Çünkü hep öyle olurdu.
Babam evin salonunda kendini asarak intihar ettiğinde biliyor muydu acaba arkasından söylenecek sözleri ve bakışları?
Hep küçük yaşta yetim kaldığımdan dolayı baş tacı edilmiştim. Herkesten ayrı tutulmak ve bunun nedenini bilmek ağır geliyordu o zamanlar.
Çocuk aklıydı belki ama çok fazla sevilmekten bile rahatsız oluyordum. Babam yok diye insanların üzgün bakışlarla saçımı okşaması bana samimi gelmiyordu.
İnsanlarla arama ördüğüm duvar onları sevmemi çok kez engellemişti ama haklı bir nedenim vardı bana göre. Sevmiyordum çünkü ben ortamdan gittiğim gibi yazık ile başlayan cümlelerini çok kez kapı arkasından duymuştum.
Annem bile bana öyle eksik bir parçaymışım gibi bakarken nasıl tam olduğumu düşünebilirdim ki?
Her şeye rağmen babamdan nefret edememiştim. Çünkü çocukluğumda mutlu olduğum anlar hep onunlaydı. Anılarımız az olsa bile olanlar o kadar değerliydi ki.
Ölmek istemediğime emindim ama tedavi görürken de o bakışlarla karşılaşacaktım. Ben artık sadece yaşamak istiyordum. Herkesten uzak sadece sevdiğimle. Ama bu mümkün değildi.
Çünkü aşmam gereken engeller, söylenmesi gereken sırlar vardı.
Yatakta doğrulduğumda saçma ağlamamı bir kenara bırakıp odadan çıktım. Kocaman evde bir kişi bile yokken boğazımın kuruduğunu hissederek mutfağa yönelmiştim.
Okul çıkış saati gelmişti ama Arslan'ın yanına gidecek halim yoktu. Onunla yemek yerken bütün lokmalarını boğazına dizeceğimi bildiğim için gitmek de istememiştim zaten. Ama bu sorunun bir şekilde hallolması gerekiyordu.
Artık kaçamazsın.
Dolap kapağını açıp içine bakarken viski görmemle hemen elime aldım. Buzluktan buz çıkarıp kendime doldurduğumda bunu son kez içeceğimin bilincindeydim. Şayet bugün Arslan öğrenirse rutinim olan her şeye veda edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
her veda sarılmayı hak eder | bxb
Teen Fiction"ama sen veda bile etmedin, sarılmak maziye kaldı." Matematik öğretmeni Yusuf'un, kanser hastalığına yakalandığını öğrendikten sonra hayatı kökünden değişir. Çevresindekileri kendinden uzaklaştırmaya çalışırken işler daha da karmaşık bir hâl alacakt...