Ağzıma bir kaşık gevreği götürdüğümde bir yandan da telefonumla ilgileniyordum. Çocukları sınav yapacaktım ve seviyelerine uygun soru bulmaya çalışıyordum. Onun haricinde bir de açıktan okuduğum kimya bölümünün bir sınavı vardı.
"Arslan çıkıyor Yusuf," diye seslenen Kamer ile yerimden kalkacakken takmayıp sürahiden bardağıma su doldurdum. Onların konuşma seslerini az buçuk duyuyordum, en sonunda kapı kapanma sesi geldiğinde Kamer mutfaktan içeri girmişti.
Suyu dikleyip bardağı masaya bıraktım ve ayağa kalktım. "Onu daha ne kadar görmezden geleceksin," dedi ifadesizce gözlerime bakarken. Ona gözlerimi devirip yanından geçmeye yeltendim ancak kolumu tutup bedenimin birkaç adım geriye savrulmasına sebep oldu.
"Ondan utanıyor musun?" Lafları artık canımı sıkmaya başlamıştı. Dişlerimi sıkarak suratına bakarken sinirle söylediği sözler kendi kulaklarına ulaşmıyordu sanırım.
"İğreniyorum senden biliyor musun," diyerek yüzünü buruşturdu. Aynı abisine çekmişti Kamer de, insanları iki davranışıyla çözdüğünü sanıyordu. "Belli ki abimle para için evlenmişsin, en ufak bir sorunda hemen sırtını döndün."
İstemsizce güldüm. "Ufak mı?" O buna ufak mı diyordu? Benim kocam, iki yıl önce o çok sevdiği işi yüzünden gittiği inşaatta, aşağıya düşüp sakat kalmıştı. Ufak mı diyordu? Ölümden dönmüştü, ufak mıydı?
"Ulan bak sikerim belanı!" Yakamdan tutup ittiğinde dengemi sağlayamayıp sertçe duvara çarptım. Sırtım şimdiden acımaya başlarken yüzüme yediğim yumrukla yere düştüm.
Başımı diğer tarafa çevirip "Bir de buraya vur, hatırı kalmasın," dediğimde yok deme zahmetine girmeden oraya da vurdu. İki yumrukta nakavt olan bedenimi kaldırma zahmetine girmedim.
"Orospu çocuğu," diyerek az önce içtiğim su bardağını alıp duvara fırlattı. Neden bu denli delirdiğini bilsem de ses etmiyordum.
"Benim abim ayağa kalkacak Yusuf ama o ayaklandığında sen onun yanında olabilecek misin o zaman göreceğiz işte."
Hızlıca mutfaktan çıkıp beni tek başıma bıraktı. Yavaşça doğrularak başımı duvara yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
her veda sarılmayı hak eder | bxb
Novela Juvenil"ama sen veda bile etmedin, sarılmak maziye kaldı." Matematik öğretmeni Yusuf'un, kanser hastalığına yakalandığını öğrendikten sonra hayatı kökünden değişir. Çevresindekileri kendinden uzaklaştırmaya çalışırken işler daha da karmaşık bir hâl alacakt...