İlk Karşılaşma

723 22 8
                                    

Çok güzel güneşli bir gündü. Kafeden kendime kahve aldıktan sonra parka gidip bir banka oturdum. Parkda Anne ve Babalarıyla oynayan çocuklar vardı.

Benim Annem ve Babam ben 10, abimse 15 yaşındayken bir trafik kazasında öldüler. Onların yokluğuna alıştım artık. Bu olayın üstünden 10 yıl geçti. Benim artık 20 yaşım var. Fakat Annemin kokusu olmadan büyüdüm. Babamla oynamak,gülüp eğlenmek isterdim.

Annemin kumral saçlarımı taramasını, Babamın saçlarımı koklayarak, okşamasını isterdim. Onlar öldükten sonra abim baktı bana. Onunla aramız pek iyi değil ama, bir-birimizi çok seviyoruz. Bana bir şey olmasına asla izin vermez. Aynı şekilde ona bir şey olursa bende elimden gelen her şeyi yaparım.

Ben bunları düşünürken telefonumun çalmasıyla düşüncelerimden ayrıldım. Telefonumu çantamdan çıkardım. Abim arıyordu. Her halde eve gelmiş ve nerde olduğumu sorucaktı. Telefonu açtım. "Alo"

"Alo. Leyla, nerdesin sen?" Boğazımı temizledim yalandan.

"Eee, abi ben dışardayım" Arkadan sesler geliyordu. "Abi sen nerdesin?"

"Leyla, ben karakoldayım" Ne? Abim karakoldamıydı.

"Abi senin karakolda ne işin var?" Çok fazla ses geliyordu. Acaba neden karakoldaydı.

"Leyla hemen buraya gel!" Diyip telefonu kapatı. Tekrar aradım. 3 çalışta açtı. "Leyla aramak yerine gelsen mi diyorum." Nefesimi verip gözlerimi devirdim.

"Abi sende konuşmak yerine beni bi dinlesen mi diyorum. Karakolun nerde olduğunu söylemedin."

Abim sonunda kendine geldi ve " Ben sana karakolun nerde olduğunu söylemedim değil mi?" Hayır, sanırım kendine gelmemişti.

"Abi sen şu karakolun yerini söylemiyicek misin?" Abim bu sefer gerçekten kendine geldi ve karakolun yerini söyledi. Telefonu kapatıp çantama koydum ve bir taksiye atlayıp karakola gittim. Yol boyunca neden abimin karakolda olduğunu düşündüm. Karakola vardığımda abimin arkadaşı Kaan Abi vardı. Hemen yanına gittim.

"Kaan abi, abim nerde?" Beni görünce oturduğu sandalyeden kalktı.

"Leyla, abini içeri aldılar" Duyduklarım karşısında şok oldum.

"Kaan abi, abim iyimi?" Koluma dokundu.

"Evet abin iyi ama" Kısık çıkan sesimle konuştum.

"Ama ne?" Ağzını açdı ama sonra kapatı. Sonra tekrar konuştu.

"Abin, Faruka saldırdı" Farukun kim olduğunu bilmiyordum ama anladığım kadarıyla birisini dövmüştü.

"Faruk ta kim?"

Kaan abi biraz düşündü ve "Seni abinin yanına götüriyim" dedi. Sanki lafı yayındırmaya çalışıyordu. Ben de lafı uzatmadan

"Tamam." dedim ve abimin olduğu yere doğru gittik. Abim beni gördüğü an demirlere yapıştı.

"Leyla, çıkar beni burdan ne olur." Şu an abim resmen bana yalvarıyordu.

"Abi sen gene ne yaptın?" Abim elini demirlerden çıkarıp elimi tutu.

"Kardeşim sana her şeyi anlatıcam ama beni burdan çıkar ne olur." Biz konuşurken içeriye uzun boylu, siyah saçlı, siyah gözlü, esmer, siyah takım elbise giymiş ve aşırı kaba görünen birisi girdi. Yanımıza gelip beni süzdü uzun bir süre. Sonra gözlerinden ateş çıkarcasına abime baktı. Kaba, sinifli ve öfkeyle patlayan bir ses tonuyla konuştu.

"Sen kim oluyorsun da, benim arkadaşıma, kardeşime saldırıyorsun lan?" Sonlara doğru sesini yükseltmişdi. Abim, alaylı aynı zamanda ciddi bir ses tonuyla konuştu.

Zamansız Şans | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin