Yağmurun Altında

100 10 0
                                    

*Hatırlatma*
Sinirlerim bozuldu ve masanın üstündeki şişeyi alıp kızı kafasında kırdım. Kız çığlık attı ve herkes bize baktı. Ayaz denen o adam bize doğru koştu ve tam bana vurucaktı ki Kartal kolunu tutup geriye doğru kıvırdı.

"Benim kızıma elini kaldırıcak adam daha anasının karnından çıkmadı, çıkamaz lan!"

Kartal adama kafa attı ve adam yere devrildi. Üstüne çıkıp yumruklamaya başladı. Petek ağlamaya başladı. Şimdi intikam vaktiydi. Dediklerini ona yedirticektim.

Petek korkulu gözlerle onlara bakarken arksından ona yaklaştım ve sarı saçlarını elime doladım. Çığlık atmaya başladı. "Sen kime sürtük diyordun ya. Bana mı?" Bana doğru döndü ve tam elini saçlarıma atıyordu ki arkamdaki masanın üstünden bir tane daha şişe alıp kafasına indirdim." Şişe kırmaca oynuyorduk ama biz." Dedim ve saçlarını bıraktım. Yere düştü. "Ayağa kalk hadi. Oyun bozanlık yapma."

Ben tam tekrardan saçlarını yolucaktım ki abim beni koltuk altımdan tutup geri çekti. "Leyla dur ne yapıyorsun?"

Kaan abi çoktan sarhoş olmuştu. Abime dönerek konuştu. "Ali bırak dövsün ya. Çok olmuştu bence." Bana döndü ve "Hadi kız Leyloş. Yol şu kızı. Kalorifer peteği seni."

Kafamı sallayarak onu onayladım ve "Dimi." diyip kızın saçlarına elimi atıcakken abim beni tekrar durdurdu.

"Ya Leyla dur." Kaan abiye dönerek "Kaan kes Allah aşkına yaa. Gazlayıp durma."

Kartala döndüğümde Ayazı o kadar çok dövmüştü ki yüzü görünmüyordu. Her tarafı yara ve kan içerisindeydi. Korumalarına döndü ve "Depoya götürün bunu!" Diye emir verdi. Sonra bana döndü ve yerde ağlayan Peteğe baktıp güldü. Yanıma yaklaşırken "Kimin sevgilisi yaa." Dedi. Elleri kan olmuştu. Bana dokunmadan alnımdan öptü. "Banyoda ellerimi yıkayıp geliyorum canım." Diyip giti.

O adamın kim olduğunu çok merak ediyordum. Kartal o adamı depoya götürmekte ne yapıcaktı acaba. Tabi bunların hepsini ona sorucaktım.

Abimlere döndüm. Kaan abi ve abim çoktan sarhoş olmuştu. Farukta yeni yeni içmeye başlamıştı. Bunlar nasıl hiç bir şey olmamış gibi davrana biliyordu ya? Az önce kavga koptu, Kartal az kalsın adamı öldürüyordu ama kimsenin umurunda değildi. Hepsi oturup bir kenardan izledi.

Kartal gelince hiç bir şey söylemeden beni elimden tutup dışarıya çıkardı. Hafif yağmur yağıyordu. Baktım olmuyor ben de soru yağdırmaya başladım. "Kartal o adam kimdi? Ne konuştunuz onla?" Beni arabaya bindirdi. Kendisi de binince devam ettim. "Neden o adamın yanına gittin?"

Bana döndü ve "Ne hatırladım biliyor musun?" Diyip duraksadı. Ben de öylece durup yüzüne baktım. "Karakolda ilk kez beni görünce abine de benim hakkımda soruları böyle ard arda sormuştun."

Gülümsedim. "Sende ismimi senden duymak çok güzel hiss ettirdi demiştin." Gülümsedi. Gözlerimin ta derinlerine baktı, sonra dudağıma.

Eliyle yüzümü tutu. Bana yaklaştı. Kokusu çok güzeldi. "İyiki sen, iyiki kader, iyiki biz." Beni dudaklarımdan öptü. İncitmeden, yavaşça, sevgiyle, acıtmadan. Aynı şekilde karşılık verdim. Herşeye rağmen onun yanında oldum. Kaçmadım, saklanmadım, yılarca aradığım aşkı sonunda buldum. Çünkü ben sabr ettim.

Benden ayrıldı ve yüzüme baktı. Sonra arabayı çalıştırdı. Nereye gitiğimizi bilmiyordum. Tek bir şey bilmiyordum, o da Kartalla her yere giderdim. Kafamı çama yasladım ve konuşmadan manzarayı seyr ettim. Araba dağ gibi bir yerde durdu. Arabadan indi, bende indim. Yüksek bir yerdi. Burdan bütün şehir görünüyordu. Elimden tutu ve birlikte ilerlemeye başladık. Biraz ilerledikten sonra aşağısının uçurum olduğunu fark etim. İkimiz de oturduk. Rüzgar yüzümüze vuruyordu.

Zamansız Şans | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin