Mai sabahın erken saatlerinde kalkıp hazırlanmaya başladı. Haberlerden gördüğü kadarıyla dün akşamki adam otopsinin ardından aile mezarlığına defnedilmişti. Siyah uzun bir elbise üstüne de deri bir ceket giydi. Carl aramadan önce gidip gelmeliydi. Çantasını hazırladı. Silahını elbisesinin içine sakladı.
Evden kimseye çaktırmamaya özen göstererek çıktı. Bir taksiye binip gitmesi gereken yere gitti. Mezarlığın önünde indi.
Adamın adını bilmiyordu. Mezar taşı olmayan ve ölüm tarihi dün olan bir mezar aradı. Mezarlığın içine girdikçe ağlama sesi duydu. Sese doğru yaklaştı.
Bir kadın dizleri üzerinde ağlıyordu. Bir mezarın topraklarını sıkı sıkı tutuyordu. Mai ona yaklaştı. Çantasından çıkardığı bir mendili ona verdi. Kadın kafasını kaldırıp Mai'e baktı. Hemen ayağa kalktı.
-Kimsin sen? Ne istiyorsun benden?
-sakin, ben sana zarar vermeye gelmedim.
-ne için geldin o zaman? Polis misin?
-Hayır. Ben o amaçla gelmedim. Kocanız mı?Kadın sakinleşmişti.
-Evet.
Mai hemen yüzüğü düşündü.
-Başınız sağolsun. Intihar diyorlar.
-Siz de mi medyada gördüğünüz her şeye inanan tiplerdensiniz? Intihar falan etmedi benim kocam. Öldürüldü.
-onu sevmeyen kişiler mi vardı?
-Sayilir.
-Bakın.
-Bunun arkasından ne geleceğini biliyorum. Hayır hanımefendi siz bana yardım edemezsiniz. Polis bile değilsiniz.
-yardim teklifinde bulunmayacaktım. Aslında size bir soru soracaktım.
-sorun.
-kocanizin ismi neydi?
-ne yapacaksınız ismini?
-Siz beni basta yanlış anladiniz. Ben buraya aile şirketimizden bahsetmek için gelmiştim. Taş işiyle uğraşıyoruz. Beton fayans mermer... mezar taşı da yapıyoruz. Ayrıca ailem intihar olaylarında çok hassastır. Bu yüzden intihar eden kişilerin mezar taşını bedavaya yapmayı teklif ederler. Ben de sizin yanınıza bu yüzden geldim
-Baştan desenize onu. Olur. Kocamın en azından bir mezarı olacağını bilmek çok iyi bir his. Maalesef ona yaptıracak bir maddi gücüm yok.
-O zaman şöyle yapalım. Siz bana isim soy isim doğum tarihi bilgilerini verin. Gerisi bende.
-Kağıdınız var mı?Mai not defterinden bir yaprak verdi.
-Ayrıca kocanızın ebatları da önemli. Her mezar bir olmuyor tabii.
-Ne lazım size?
-Boy kilo ayak numarası gibi.Kadın histerik bir gülüş attı ve tekrar ağlamaya başladı. Mai ona mendili tekrar uzattı. Kadın alıp yüzünü sildi.
-Kusura bakmayın. Sinirlerim bozuldu bir an. 181 boyunda 70 kiloydu. Ayakları 44 numaraydı.
"Evet buldum!"
Mai sevincini içinde yaşadı. Onu kovalayan kişiyi bulduğuna emindi. Ancak yüzük detayını da sorup tamamen emin olmak istedi.
-ne zamandır evlisiniz?
-Çok olmadı. Bir iki sene kadar.
-Yüzük takmıyorsunuz.
-Biz yüzük takmayı sevmiyorduk. Tasma gibi hissettiriyordu.Mai'in yüzü düştü. Yüzük o adama ait değildi. Ama bu adamin bir alakası olduğuna emindi.
-Antonio Jose kocamın adı.
"Evet artık kesinlikle o gece benim kovaladığım adam o adam değildi. Yüzük de ona ait değildi."
-Tamamdir. Kura sonucunda size haber veririm. Iyi günler.
Mai yola çıktı. Carl'ı aradı.
-Günaydın demek için mi aradın?
-Haha ne kadar komiksin sen öyle.
-Günaydın Mai.
-Gecen yemek yediğimiz yere gelsene.
-Orada mısın?
-Oraya gideceğim.
-Neredesin?
-Telefonun çekmediği bir yerde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dedektif Hanım +18
Romance10 yıl önce evden kaçıp Japonya'da dedektiflik yapmaya giden Mai, işler pek iyi gitmeyince Madrid'e geri dönmek zorunda kalır. Burada iyi işler çıkarıp itibarını geri kazanmaya çalışan Mai işine yarayacak dosyaları araştırmaya başlar. Ancak işine y...