"Hocam götümü satsam bu gitarı alamam ben." dedim hediyesinin şaşkınlığıyla.
"O kadar pahalı değil. Sorun yok, gerçekten."
"Hueningkai'ye yalvarsan alırdı sana, Jisung. Götünü satmana gerek yok." dedi Changbin, ima dolu bakışlar atmayı ihmal etmiyordu.
"Hueningkai mi? Bizim sürekli gittiğimiz veterinerle ismi aynı." dedi Chan, Minho Hoca dalga geçercesine ona baktı.
"Zaten o."
"Oha, veteriner arkadaşın mı var? Minho Hyung bile seni sevip gitar hediye ettiyse sana yavşayabilirim." diyerek yanıma oturdu Felix, gülerek karşılık verdiğimde Minho Hoca kaşlarını çatmıştı.
"En iyi öğrencimi sana feda edemem ben." Minho Hoca'nın dediği şey üzerine Changbin gözlerini büyülterek Minho Hoca'ya baktı.
"Hocam, ben? Hani en iyi öğrencinizdim? Hani beni çok seviyordunuz? Besteye benim de yardımım dokundu hocam? Hocam ya ben? Ben, hocam? Hocam..." Changbin devam edecekken Minho Hoca onun sözünü kesti.
"Devamsızlık yapıyorsun sen, sussana."
Gitarı koltuğa bırakarak ayağa kalktım ve hafifçe kıvırtarak iki elimi de kapattım. Bir elimin üstüyle diğer elimin altını birbirine vurmuştum. "Çatla."
"Üzülme Changbin, ben varım." diyen Chan'ı beklemiyordum tabii.
Hemen geri oturarak hafifçe öksürdüm ve "Chan'ım?" dedim.
"Kudur lan!" dedi Changbin, ona bakıp suratımı ekşittiğimde genellikle gülmeyen biri olan Minho Hoca bile yüz ifademe gülmüştü.
"Bizim için kavga ediyorlar." dedi Chan, Minho Hoca'ya koluyla hafifçe vurarak. Minho Hoca cevap verecekken Chan Hoca'nın telefonunun çalması sohbetimizi bölmüştü.
Telefonu açarak "Efendim, Hyunjin? Tamam, söylerim." dedi ve kısa bir süre sonra telefonu kapattı. "Seni aramış. Hueningkai'nin yanına geçecekmiş de biraz kızdırdığı için götü tek gitmeye yemiyormuş. Bu yüzden seni de çağırıyor."
"Ben de veterinere götürecektim zaten miniklerimi. Beraber gidelim mi, Jisung?" dedi Felix, izin alırcasına Chan'a baktığımda başıyla onayladığını gördüm.
"Çok iyi olur." diyerek gülümsedim, ardından Changbin'e baktım.
"Biz geçenki şarkı üzerinde çalışırız." dedi Chan, elimle tamam işareti yaptığımda Minho Hoca konuştu.
"Bensiz veterinere gideceğinizi düşünmüyorsunuz, değil mi? Bebeklerimi tek başına bırakmayacağım tabii ki."
"Bebeği olarak bizden bahsediyor olmalı!" diyerek Minho Hoca'ya doğru gitmek içi ayağa kalkan Felix'i Minho Hoca'nın alaycı sesi durdurmuştu.
"Soonie, Doongie ve Dori'den başka bebeğim yok ki benim." Güldüğünde Felix'in yüzü düştü, bunun üzerine cümlesine ekleme yaptı. "Gel şuraya koca bebek."
Ayağa kalkıp Felix'in yanına gitmiş ve ona sarılmıştı. Felix sinirlenip hafifçe vurmasına rağmen onun sarılmasına karşılık vermişti.
"Duygulandım sanırım, ağlayacağım şimdi." diyen Chan'a, Minho Hoca ayağıyla tekme atarcasına bir hareket yaparak terliğini fırlattı.
Daha fazla oyalanmadan Minho Hoca'nın arabasına geçmiştik.
—
fic istediğim gibi gitmio baştan bu yüzden yazasım kaçıyo tüm bölümleri düzenleyesim var
bu arada yeni fic yayınladım bakmak isterseniz diye söylüyorum 💞💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doriso | minsung
Fanfiction"Benim gitarımla çok tatlı duruyorsun, bu yüzden hediye etmek istedim." cr: naragasyungsuperboard (instagram) #minsung 16 #minho 4 #han 1 #leeknow 1 #leeminho 2 #hanjisung 2 #chanmin 8 -tamamlandı-
