Navillera | Sunki

2

Sunoo'dan

"Sunoo teşekkür mü almış?"

"NE?"

"Hayır ya gidin of."

11 yıllık eğitim hayatım boyunca ilk defa teşekkür almışım yani, ne olmuş?

"Jungwon, cidden teşekkür mü aldı Sunoo?"

"Evet Heeseung hyung. Hatırlatırım ama geçen sene hepiniz belge alamadan geçtiniz. Sunoo'ya ya da bana laf etme hakkınızı elinizden aldım."

Karneleri almış, evlere dönüyorduk şu anda. Yaz tatili başlayacağı için her ne kadar mutlu olsam da elimde takdir belgesi yerine teşekkür belgesiyle gezmek bir tık koymuştu. Ve en sinir bozucu olan şey ise her şeyin aptal biyoloji hocası ve sözlüme girdiği 37 yüzünden olmasıydı. Neymiş, dersinde konuşuyormuşum. Yani konuşuyorum evet ama dersi güzel anlat da konuşmayayım değil mi? Hem neden 37 yani?

"Sunoo ben bile takdir aldım yani."

"Oğlum sen hem kopyayla aldın o belgeyi hem de benim aslan kardeşim onur belgesi aldı geçen sene."

"Kardeşine bir laf ettirmiyor bu da ya."

"İşte benim abim yaaa. Sunghoon hyung abimi örnek al, Heeseung hyung sen de eve gidince Heedo hyung seni döverken kıskançlıktan kudurabilirsin."

Tam kollarımı açmış abime giderken işaret parmağıyla alnımdan ittirmesiyle tüm hayallerim suya düşmüştü. Yüzümdeki değişime de hepsi gülmüştü.

"Hatırlıyor musunuz Riki onuncu sınıfta kesinlikle manita yapacağım diyordu. On bitti beyefendi. Nerede manita?"

Jay hyungun konuşmasıyla beraber birkaç kez öksürmüştü Riki. Bazen benden küçük olduğunu unutuyordum vücudu yüzünden. Boyu posu vardı şerefsizin.

"Hyung bir kez konuştuğum ikinciye yazmıyor ki anasını satayım. Ben ne yapayım şimdi?"

Jungwon Riki'den uzaklaşarak yanıma gelip kolunu omzuma atmıştı. Bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyordum. Sapık gibi Riki'nin konuştuğu herkesi uzaklaştırmıyordum, ne alaka?

"Şey vardı bi ara, Seongmin miydi adı?"

"Koridorda Riki yanına gidince 'Korkuyorum senden, git' diyerek uzaklaşmasa var olabilirdi ama artık yok Sunghoon."

Abimin gülerek söylediğine ben de gülmüştüm. Abicim o çocuğu kedisiyle tehdit etmiştim ben ama sen bunu bilmesen de olur. Bilgisayarın arama geçmişinde bulduğun "kedilerin dikkatini çekme yöntemleri" de o yüzdendi zaten.

Sizin de sevdiğiniz çocuk size insan gözüyle bakmasa, siz de onu korumak için elinizden geleni yapardınız. Yargılayamazsınız beni o yüzden.

Ne zamana kadar böyle gideceğiz bilmiyorum ama yaklaşık 3-4 senedir böyle gidiyoruz. -gidiyoruz diyorum ama onun henüz haberi yok- İlk başlarda bunun gerçekten sadece bir çocukluk aşkı olduğunu düşünmüştüm fakat sekizinci sınıfta mezun olurken Riki'nin benimle birlikte mezun olan kızlardan birinin balodaki kavalyesi olması benim için ipleri koparmıştı. Tabii ki sekizinci sınıftan bahsediyoruz, o kadar ciddi bir olayı yoktu baloların. Fakat Riki o zamanlar 1.50 olan boyuyla o gıcığı dansa kaldırdığında kıskançlıktan annemin kirletmemem için yüz kere tembihlediği beyaz gömleğimi bile parçalayabilirdim. Bunu yapamayacağımdan tırnaklarımı yeme fikrini keşfettim o gün. Gerçi Jungwon bunu fark edip her dakika elime kolonya sıkmaya başlayana kadardı bu. Daha başlamadan bırakmıştım bu alışkanlığı.

Konudan o kadar saptım ki ben konuya geri dönene kadar mahalleye giriş yapmıştık bile. Önce Sunghoon hyung ve Heeseung hyung, sonra Jay hyung geçmişti apartmanlarına. Riki'nin de apartmanının önüne geldiğimizde tam vedalaştıktan sonra sırıtarak arkasına geri dönmüştü. Yavaş yavaş bana doğru gelmesiyle beraber koşmaya başlamıştım bile. Saçlarımı karıştıracaktı velet.

Ama bilmediği bir şey vardı ki ondan iki kat yavaş koşmama rağmen bunu her yaptığında bilerek yavaşlıyordum. Nishimura Riki her zaman sırf gözlerinizin içine bakıp gülümseyerek saçlarınızı karıştırmak için sizi kovalamazdı sonuçta. Ayrıca gün geçtikçe uzayan boyunun yanında küçük kalmak ve olgunlaşan yüzünü yakından inceleyebilmek sevdiğim aktivitelerdendi.

Beni yine kolumdan yakaladığında kendine çekip saçlarımın hepsini uçuşturmuş -böyle demek daha romantik- ve o güzel gülümsemesini sunmuştu bana. Sonradan söylediği şey olmasa da olurdu ama.

"Velet."

Bakın işte.

"Küçüksün lan sen benden!"

Beni beklemeden gitmeye başlayan abim ve Jungwon'u gördüğümde Riki'yi bırakıp onların peşinden gitmeye karar vermiştim. Yine sinirimi bozmuştu.

Jungwon abimle vedalaşıp evine doğru giderken ona seslenip durmasını sağlamıştım. Abimin de apartmana girdiğinden emin olunca Jungwon'un yanına gitmiştim.

"Jungwon, bu yaz kesinlikle fark edecek beni. İki gözüm önüme aksın ki hem ona olan davranışlarımı hem de onun bana olan davranışlarını değiştireceğim."

"Aynı şeyi geçen sene de söylemiştin Sunoo."

"Bu sefer yenisini ekliyorum o zaman. Bu yaz Nishimura Riki kesinlikle bana aşık olacak."

...

sunoosum yaparsin inaniyorum ben sana.

bu sekilde yazmak da cok hosuma gitmeye basladi😔