12

372 66 59
                                    

Yazardan

Birkaç dakika önce kucağında taşıdığı arkadaşında gözlerini gezdiriyordu Riki.

Otobüste hiçbir şey yokken bir anda üstüne yığılıp kalmıştı. Otobüsün çok dolu olmasından kaynaklanan yakınlıkları sebebiyle üstüne doğru düşen beden onda şok etkisi yaratmıştı.

Otobüsteki insanlardan çoğu sadece şaşkınlıkla bakmış, kimse yardım etmeye çalışmamıştı. En sonunda orta yaşlı bir kadın Riki'ye yakınlarda bir hastane olduğunu ve arkadaşını oraya götürmesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştı ama nafile. Riki'nin eli ayağı birbirine girmişti. Kadın en sonunda bir şekilde Sunoo'yu otobüsten indirmek için Riki'yi harekete geçirmeyi başarmış ve kucağına almasını sağlamıştı. Gitmesi gereken yolu da tarif edip sakin olmasını tembihlemişti.

Hastaneye nasıl geldiğini Riki tam olarak bildiğini düşünmüyordu. Kadının söylediği cümleleri kafasında yüz kere tekrar ettirerek büyük hastane binasını bulmuştu. İçeri girdiğindeyse görevlilerin onlarla çabucak ilgilenmesiyle beraber şu anki hallerine gelmişlerdi. Hemşireler Sunoo'nun bir şeyi olmadığını, sadece açlığın ve sıcak havanın etkisiyle fenalaştığını söyleyip besin ihtiyacını biraz olsun karşılaması için bir serum takmışlardı.

Riki yaşadığı stres boşalmasıyla beraber Sunoo'nun yattığı yatağın yanındaki küçük tekli koltuğa oturmuş ve boş bir şekilde etrafı izlemeye başlamıştı. Bir yandan Sunoo'nun yemek yememesine izin vermiş olmanın pişmanlığını, bir yandan da Sunoo'nun kendi isteğiyle yemek yememiş olmasının üzüntüsünü yaşıyordu. Sunoo zaten gayet güzeldi. Ne diye yemek yemiyordu sanki?

Bakışları siyah saçlı oğlanın serum takılı kolundan yüzüne çıkmıştı şimdi. Sahiden, Sunoo çok güzeldi.

Hiç unutmuyordu Sunoo ve Jungwon'un mezuniyetini. O gün gerçekleşen dansta o da sekizinci sınıf bir kızla eşleşmişti yedinci sınıf olmasına rağmen. Eksik kalan bu bir kişilik boşluğa gönüllü olmasının sebebi arkadaşlarıyla vakit geçirebilmekti aslında. Dans ettiği kız da gayet güzel bir kızdı. Kişiliği için aynı şeyleri söyleyemiyordu ama. O zamanlar sürekli "Sunoo hyungu gibi" birisini istediğini düşünürdü. Ama Sunoo asla seçenekler içinde olmazdı. Onlar yakın arkadaştı çünkü. Birbirlerinin tüm hayatları boyunca arkadaşları olmuşlardı.

Her ne kadar Sunoo gördüğü herkesten daha güzel gelse de, onunla birlikte vakit geçirmekten keyif alsa da, kişiliğine her seferinde hayran kalsa da Sunoo onun için hiçbir zaman romantik bir anlam ifade etmemiş ya da edecek kişiler arasına girememişti.

Sunoo'nun kendini fark ettirebilmek için olan tüm uğraşları bu sebeptendi zaten.

Riki ise son zamanlarda fikirlerinin değiştiğini az da olsa fark etmeye başlamıştı. Arkadaşının daha önceden göstermediği bu tavırları onu şaşırtıyordu ve hoşuna gitmediğini kesinlikle söyleyemezdi. Bu hissin garip gelmesini henüz aşamamıştı sadece. 10 yıldan fazladır arkadaşı olan birinin kendisine olan davranışlarını bir anda bu şekilde değiştirmesi de hemen alışabileceği bir şey değildi zaten.

"Riki?"

Ve sonunda gözlerini açmıştı.

"Ne kadar endişelendirdiğin hakkında bir fikrin var mı? Kendini kötü hissediyorsan söylemeliydin."

"Söyleyecektim ama sonrası gitti. Bayıldım mı?"

"Sence?"

Riki'nin gergin olduğunu anlayan Sunoo midesindeki bulantıyla beraber susmuştu. Bilerek yaptığı bir şey değildi. Tamam, bazenleri bilerek olsa da bu sefer kendini aç bırakmaya çalışmamıştı. İştahlı hissetmemişti ve yememişti. Onun gözünde bu kadar basit olsa da vücudu onunla aynı fikirde değildi demek ki.

Navillera | SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin