Beliz & Yekta.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım <3
İtalik yazılan kısımlar geçmişten, kafanız karışmasın ❤️
Yalın - Her Şey Sensin.
🔗
Hayatınıza giren birisi sizde bütün kötü duyguları uyandırıyorsa o kişiyi en acilinden hayatınızdan def etmeniz gerekir.
Daha büyük yıkımlar yaşatmaması için. Ardında bir enkaz bırakmaması için. Ona bu fırsatı vermemeniz için. Kendini seven ve özsaygısı olan insanlar böyle yapardı çünkü.
Tabii bazı durumlarda kendini sevmek de yetmiyordu. O kişinin nasıl birisi olduğunu çok geç de öğrenebiliyordun. Bunu fark ettiğinde her şey için geç oluyordu. Yekta da öyleydi benim için. Günün birinde bu hâle gelebileceğimiz ihtimalini vermediğim tek insandı.
Dolu dolu olan gözlerim karşımdaki iki katlı evden ayrılmıyordu. Yektaların eviydi burası. Ben yalnızca Yekta'nın gideceğini düşünmüştüm ama onlar ailecek terk etmişlerdi mahalleyi. Aylardır babasının Amerika'da buradaki şirketlerinin bir kolunu açacağı konusu gündemdeydi ama Yekta'nın bunu benden kaçış olarak kullanacağı aklımın ucundan geçmezdi.
Zaten ailesi de buraya uygun değildi. Kendi içlerine kapanık bir aileydi. Bizlerle hiçbir zaman samimi olmamışlardı, mahalleli onları pek sevmezdi. Onlarda buraya aykırı bir şeyler vardı. Belki onlar da Amerika'ya yerleşmişlerdi. Ansızın hayatımıza dahil oldukları gibi ansızın çekip gitmişlerdi.
Işıkları kapalı eve bakmaya devam ederken dolu gözlerimden birer damla yaş düştü. Günlerdir yaptığım tek şey ağlamaktı. İşe gitmiyor, bırak evden çıkmayı odamdan bile dışarı adımımı çok nadir atıyordum. Ailem tarafımdan bu hâlim elbette ki fark edilmişti. Bugün neden bu hâlde olduğum konusunda çok üstüme geldiklerini hissettiğimde çareyi kendimi dışarı atmakta bulmuştum.
Sonra onların evinin önünden geçerken artık kapkaranlık kalan evlerini görmüştüm. Ablam gitmişler demişti fakat inanmamıştım. Bu kadar çabuk olacağına ihtimal vermemiştim. İnanmak için kendi gözlerimle görmem gerekiyormuş.
Buradan ayrılmak istemediğimi fark ettiğimde gözlerim hemen evlerinin karşısında, yolun diğer tarafında kalan koca ağaca kaydı. Adımlarımı o tarafa yönlendirdim. Ağacın dibine çökerek sırtımı gövdesine yasladığımda evleri tam karşımda kalmıştı. Bu evin her akşam neredeyse bütün odasının ışıkları açık olurdu. Ne zaman buradan geçsem durur Yekta'nın odasına ait olduğunu bildiğim cama bakardım.
Derin bir nefes aldım. Bir haftadır varlığını bildiğim bebeğime yeteri kadar önem vermiyordum. Elimi bir kez bile karnıma götürüp varlığını hissetmeye çalışmamıştım. Yaşadığım üzüntüye o kadar kaptırmıştım ki kendimi hamilelik için riskli olduğunu bildiğim ilk haftalarda gereken önlemleri almamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜN KOVAN KUŞU
Teen FictionŞimdi düşününce o güne geri dönsem yine o arabaya biner miyim diye sorguluyordum. Bana attığı ilk mesaja cevap verir miydim? Bu yaşadıklarımızı yaşayacağımızı bilsem hayatımdaki ilk keşkeye dönüşen adama büyük bir aşkla tekrar bağlanır mıydım? Tüm b...