1

45.7K 2.9K 2.3K
                                    

Merhabaaa <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabaaa <3

Aylardır WhatsApp kanalında bahsedip
durduğum, ilhamımın çok yüksek olduğu, o ilhamı
kaçırmak istemediğim için daha fazla bekletmeden
yayımladığım kurguma hoş geldiniizz ❤️

Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz <3

🔗

Hayatımıza giren her insan bir hikayedir bizim için. Her insan bir amaç doğrultusunda, bize bir şey katmak ya da var olan düzenimizi bozmak için girer hayatımıza.

Hiç kimse öylesine birisi değildi.

Hayatıma aldığım her insanın bana katacaklarına karşı açıktım. İyisiyle kötüsüyle herkes bir şekilde hayatımda var oluyordu ve ben keşkelerle yaşamayı sevmeyen bir insan olduğum için kimseye keşke gözüyle bakmazdım. Keşke bununla hiç tanışmasaydım, keşke daha önce tanışsaydım dediğim kimse olmamıştı bu yaşıma kadar.

Ta ki ona kadar. Ona rastlayana kadar.

Yekta Akıncı.

Mahalleye yeni taşınan ve mahallenin dilinden düşürmediği zengin ailenin tek oğluydu Yekta. Kendisinden üç yaş küçük kız kardeşi Hande ile aynı üniversitedeydik. Aynı yolları kullanmamız, çoğu zaman kampüste karşılaşmamızdan mütevellit Handeyle birkaç ay içerisinde yakınlaşmış, arkadaş olmuştuk. Hande ile olan arkadaşlığım getirmişti onu bana.

Onunla yağmurlu bir akşamüstünde hava kararmaya yüz tutmuşken tanışmıştık. Hande bu yağmurda otobüste sürünemeyeceğini söyleyerek abisini çağırmıştı onu alması için. Bana da beni eve bırakmayı teklif etmişti ve zaten aynı mahallede oturduğumuzdan kabul edip o arabaya binmiştim. Bir arabanın arka koltuğunda ara sıra dikiz aynasından kesişen bakışlarımızla olmuştu ilk etkileşimimiz. Hande'nin abisini ilk kez bu kadar yakından görüyordum ve doğal olarak onu inceleme ihtiyacı hissediyordum. Belki de bunda yüzünün karizmatikliğinin de etkisi olabilirdi, bilmiyordum. Şimdi emin olduğum tek şey bütün yolculuk boyunca arabanın içerisini kaplamış olan kokusunu soluduğum adamdan o anda etkilenmiş olduğumdu.

Adımı ve evimi sormak dışında benimle en ufak bir iletişime geçmemişti ancak ne zaman dikiz aynasından onu izlemeye kalkışsam hissetmiş gibi gözleri aynaya kaymıştı. İlk seferinde utanç duysam da sonrasında onun da bakışlarının o ufacık dikiz aynası aracılığıyla durmadan bana kaydığını fark etmiş ve bu duyguyu göz ardı etmiştim.

Simsiyah gözleri vardı. O kadar koyuydu ki göz bebekleri ayırt edememiştim.

Sonra beni eve bırakmıştı iki kardeş. Arabadan inip yağmurdan ıslanmamak için hızlı adımlarla eve yürürken ben içeri girene kadar araba yerinden ayrılmamıştı. Evin içerisine girip kapıyı kapatmadan hemen önce son bir kez arkamı dönüp arabaya doğru baktığımda kafasını eğmiş bir şekilde ön koltukta oturan kardeşinden fırsat bulabildiği kadar bana bakmaya çalıştığını görmüştüm.

HÜZÜN KOVAN KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin