Şimdi düşününce o güne geri dönsem yine o arabaya biner miyim diye sorguluyordum. Bana attığı ilk mesaja cevap verir miydim? Bu yaşadıklarımızı yaşayacağımızı bilsem hayatımdaki ilk keşkeye dönüşen adama büyük bir aşkla tekrar bağlanır mıydım?
Tüm b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selinay & Aktan.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım, iyi okumalar <3
Ayna - Yeniden de Sevebiliriz... Akdeniz.
Mavi Gri - Odamda Hayalin Saklı
YAZAR ANLATIMIYLA.
Aktan yere eğilerek toprak zemin üzerinden seçerek aldığı birkaç küçük çakıl taşıyla beraber yeniden doğrulduğunda gözlerinin hedefi ince tül bir perdeyle örtülmüş, camı kapalı olan pencere olmuştu. Selinay'ın ışıkları açık olan odasına aitti bu pencere. Her gün gece geç saatlere kadar KPSS için masa başında ders çalıştığını bilecek kadar iyi tanıyordu Aktan onu. Şimdi de genç kız muhtemelen ders çalışıyordu.
Taşlardan en küçüğünü seçti ve camı siper alarak yukarıya doğru bütün gücüyle fırlattı. Fazla güç kullandığını taş iki katlı binanın çatısına doğru yol almaya başladığında fark etmişti. Yüzünü buruşturarak taşlardan bir başkasını seçti.
Bu kez hedefi tam vurma niyetindeyken taş, binanın duvarına çarpıp yere düşmüştü. "Hay anasını ya..." diye mırıldandı. "Elinin ayarı mı yok oğlum senin?"
Üçüncü taşı fırlatıp nihayetinde hedefi tutturmaya başardığında kendi kendine sırıtıp birkaç adım geriledi. "Bunu da atamasaydım şerefimle gider kapısını çalardım. İnsanın hiç mi elinin ayarı olmaz?"
Attığı taş Selinay'ı camın önüne getirmeye yetmeyince Aktan'ın suratı asılmış, yerden bir taş daha almıştı. Diğerlerinden daha büyük olan taş, cama çarptığında az öncekinden daha yüksek bir ses çıkarıp çalışma masasında test çözmekte olan Selinay'ın dikkatini çekmişti. Biraz sonra tül perdenin arkasında beliren gölge Aktan'ın az önce geriye doğru attığı adımları gerisin geri kapatmasına sebep olmuştu. Yüzünde belirmek için kendini zorlayan sırıtışı son anda kontrol altına almayı başarabilmişti.
Selinay kendisinden nefret edecek düzeyde öfkeliyken sırıtarak iyice sinirlerini bozmak istemiyordu.
Selinay'ın tül perdenin ardında belirmesiyle sesin kaynağının Aktan olduğunu fark etmesi arasından saniyeler geçmezken aralarındaki mesafeye rağmen genç kızın gözlerinde yer edinen öfkeyi görmek Aktan'a sert bir yutkunuş olarak geri dönmüştü. Selinayla hiç anlaşamasalar, sürekli didişseler bile çoğu zaman kızın gözlerindeki sinir yapmacık olur, bunu her hâlinden belli ederdi. Kahverengi gözleri hakimiyeti altına almış saf ve gerçek öfke Aktan'ı şaşırtmamış olsa da ürkütmüştü.
