Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım,
iyi okumalar <3Ümit Sayın - Gül Beyaz Gül
🔗
"Bu oyuncak nereden çıktı?" diye sordu Aktan, tuhaf tuhaf Asya'nın elinden düşürmediği Hello Kitty peluşuna bakmaya devam ederken. "Ve dayısının prensesi, bu oyuncağı neden yapıştırıcıyla ona sabitlemişler gibi sarıp sarmalamış?"
Akşamüstü olurken Asya gündüz uyuması gerekeni uykusuna henüz yeni dalmıştı. Uyumak için çok uğraşmıştım ama gözleri fal taşı gibi açıktı ve hiç uyumaya niyeti de yoktu. Biraz ben biraz da işten dönen Aktan onunla oynayarak yorduktan sonra Asya, iki gündür elinden bırakmadığı peluşa sarılarak uykuya dalmıştı. Kollarını oyuncağın etrafına öylesine sıkı bir şekilde dolamıştı ki, elinden almaya kalkışsam uykusundan uyanacağından neredeyse emindim. O yüzden riske girmek istemiyordum.
"Nereden çıktığını söylersem çok kızarsın."
Hem de ne kızmak...
Aktan'ın yüzü saniyesinde gerilirken bebek telsizini elime alarak yataktan kalktım. Diğer telsizi Asya'nın beşiğinin hemen yanına bırakmıştım. "Umarım tahmin ettiğim şey değildir abla," dedi Aktan peşime takılarak. "Daha söylemeden sinirlerim tepeme çıkmak üzere çünkü."
"O zaman hiç söylemeyeyim."
"Abla gebertirim ben bu herifi!" derken ses tonu sinirlerinin ne kadar gerildiğini gösterircesine yükselmişti Aktan'ın. Ben önde Aktan bir adım gerimde merdivenleri inerken sorularını ardı ardına sıralıyordu. "Ne zaman Asya'yı gördü bu adam? Ne ara ona oyuncak alacak kadar yakınlaştı? Sen nasıl ondan gelen hediyeyi kabul edersin?"
"Ben kabul etmedim tamam mı? Asya'nın eline verdi ve Asya da o andan beri elinden düşürmüyor. Şimdi istesem de atamam çünkü unutmaz o oyuncağı." Bebek deyip önemsemiyorduk ama cidden kuvvetli hafızaları vardı.
"Sorun Asya'nın oyuncağı çok sevmiş olması mı? Sorun o adamın Asya'nın bu kadar yakınına girmiş olması. Buna nasıl izin verirsin?"
"Elimde olan bir şey değildi. Biz dışarıdayken gördü bizi, anladı."
Beraber salona geçtiğimizde uzun süredir Asya'yı görmediği için ziyarete gelen Simay'ın ve ablamın bakışları bizi buldu. Hararetli bir konu hakkında tartıştığımızı anlayan ablam "Olay ne?" diye sordu hemen.
"Olay ne anlatayım," dedi Aktan. Aktan'ı arkamda bırakarak Simay'ın yanındaki boşluğa bıraktım bedenimi. "Olay Yekta denilen adi şerefsizin yeğenimizin yanına kadar girip ona hediyeler vermesi ve sevgili kardeşinin de buna izin vermiş olması."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜN KOVAN KUŞU
Novela JuvenilŞimdi düşününce o güne geri dönsem yine o arabaya biner miyim diye sorguluyordum. Bana attığı ilk mesaja cevap verir miydim? Bu yaşadıklarımızı yaşayacağımızı bilsem hayatımdaki ilk keşkeye dönüşen adama büyük bir aşkla tekrar bağlanır mıydım? Tüm b...