1

20.8K 1.1K 622
                                    

Andery Toronto- Решето.

Karın üstünde çamur izi bırakan postallar, bembeyaz karı kirletmişti. Oysa ki kar; daha bu sabah tertemiz bir örtü gibi serilmişti bahçenin üstüne.

İçeride bir Allah'ın kulu yoktu. Tüm askerler sabahın beşinden beri eğitim alanında ter döküyordu. Hepsinin yüzünde canından bezmiş bir ifade vardı lakin komutanlarının yanında tek yapabildikleri suratlarını bir beton gibi düz tutmaktı.

Üç saattir eğitimdeydik. Mola denen şeyin varlığından bir haberdi komutan. İliklerime kadar donuyordum.

Sigara yasaktı, alkol yasaktı, aşk yasaktı, hoşgörü yasaktı, merhamet ve türevi her türlü zafiyet yasaktı.

Çünkü burada zaafiyet gösterenlere yer de yoktu bir lokma ekmekte.

Soğuktan ve yorgunluktan uyuşan omzumla daha fazla dayanamayıp askerlerin arasında kamufle olmanın verdiği rahatlıkla dinleniyordum. Bir insanın sınırlarını bu kadar zorlamak ona nasıl hissettiriyordu merak ediyordum.

Yüzümü kara bastıran komutan ile birkaç saniye nefessiz kaldığımda, elini çekene kadar tepkisiz bir şekilde bekledim. Çünkü biliyordum ki elini çekene kadar kıpırdarsam bir sonraki güne kıpırdayacak mecalim kalmayana denk beni yoracaktı.

Elini çektiğinde yüzümü iki yana sallayıp şınav pozisyonuna geri döndüm. Az önce kaçırdığım şınavların cezasıydı az önceki durum.

Birkaç saniyeliğine yüzümü ona çevirdiğimde, çatık kaşlarla tepemde dikildiğini gördüm. Hâlâ gitmemesinin tek nedeni fazladan şınav çekebilecek kadar hızlı şınav çekmemi beklemesiydi.

Andrei Raskolnikov Kuznetsova..
Bölüğün eğitiminden sorumlu Rus uyruklu, demir yüzlü komutan. Yüzünde asılı olan yüz ifadesinin bunca zamandır bir kere bile değiştiğini görememiştim. Garip bir şekilde ruhsuz gibiydi. Az konuşur, çok iş yaptırır, az uyur, kimseye fazla uyuma fırsatı vermezdi. Rusya hakkında en ufak bir kötü söze tahammül etmezti.

Üç gün önce kendi aralarında konuşan askerlerden biri Rusya'nın Ukrayna üzerinde başlattığı savaşta haksız olduğunu ve Rusya'nın keyfine göre işgalcilik yaptığını söyleyerek askerliğinin anlamsız olduğunu dile getirmişti. Bu cümleleri bıkkınlıkla söylediğini tüm koğuşta yatan askerler bilse de Andrei Roskol bu sözlerin sebebiyle ya da neden söylendiği ile ilgilenmiyordu.

Tam iki gün boyunca tüm askerlerden fazla eğitim görmüş, daha az yemek yemiş ve daha erken başlamıştı eğitime. Bu benim nezdimde aldığı en hafif cezaydı. Çünkü herkes bilir ki Andrei Roskol'un yanında her şeye laf et ama vatanına asla dil uzatma.

Çektiğim ellinci şınavdan sonra uyuşmaya başlayan kolumu umursamadım. Soğuktu ve üstümdeki askeri üniformanın montu yoktu. Geç uyandığım için montumu giymeme izin vermemişti Komutan Andrei.

Elli beşinci şınavdan sonra bir iki askerin rusça küfür ettiğini duymuştum. Tam yanımda dikilen komutan Andrei'nın bunu duyup duymadığından emin değildim ama temennim duymamamış olmasıydı çünkü bu sefer şınav iki katına katlanırdı.

"Herkes yemekhaneye." Onun tok sesiyle içimde bir rahatlama serpildiğinde, hızla omuzlarımı ovuşturdum.

"Siz değil."

Attığım adımdan sonra neredeyse ayakta kalan postalımı kara indirdiğimde, korkuyla omzumun üstünden Andrei komutana baktım.

Göz göze geldiğimizde çenesiyle önündeki yeri gösterdiğinde tepki vermemek adına çenemi kastım.

MAHŞER | GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin