42

3.1K 537 883
                                    

Hangi ara 42'ye geldik lan?
Diğer kitaplarda 42'ye geldiğimde final belirlemeleri yapardım şimdi daha ikinci evreyi yazıyorum..

Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra yüzümü kurulayıp peçeteyi çöpe attım.

Roskol ile hayatımın en ama en mistik dakikalarını yaşadıktan sonra temizlenmeme rağmen tekrar duşa girmiştim. Duygularını gizleme konusunda iyi olmasaydım çıktığımda yaşadığım her şeyi yansıtma korkusu yaşardım ama yaşamamıştım. Kızaran yanağıma takılan bir arkadaşa bahçedeydim diğerek soğuğu bahane etmiştim.

Üstüme kısa kollu bir tişört geçirip nemli saçlarımla koğuşuma girdiğimde hiç düşünmeden Roskol'un dediğini yapıp Victor'un yanına yürüdüm.

"Victor'um, napıyorsun?" Yatağına oturup Victor'u kollarıma çektiğimde beraber oturduğu grubun konuşması tamamen kesildi. Hatta üst ranzadan iki kişinin kafası aşağı sarktı. "Boris mi lan o?" Şaşkın sesleri birbirine karışmıştı. Normal şartlarda bu tür şeyleri asla söylemeyen ve söyleyeni iten biri olduğum için şok olmuşlardı.

"iyiyim." dedi Victor diğerlerinden bir farkı olmadan şaşkın bakışlarla. sevgi pıtırcığı Boris pek tanıdık değildi askeriyede.

havlumu kendi yatağıma fırlatıp terliklerimi de çıkardığımda Victor'un yatağına uzanıp onu kolumun altına aldım. anlaşılan bu yolu denemeden gerçeği öğrenemeyecektim.

"aradım bahçede yoktun." Anton geçmeye çalıştığı levele küfredip bir yandan benimle konuşmaya çalışıyordu ama sesi hareketleri yüzünden kesik kesik gelmişti.

başımı yastığa yaslayıp kendime rahat bir pozisyon aradım. "Roskol komutan postasını sınır karakoluna göndermiş, beni ayak işleri için kullandı." postası gerçekten askeriyede olmadığı için kimse yalanı çakmazdı. ki öyle de oldu, Anton 'haa' diye bir ses çıkararak onayladı dediğimi.

"Boris,  kardeşim.." yataktan atlama sesi duyduğumda kafamı cam kenarına çevirdim.  Valeriy düşen eşofmanını yukarı çekiştirerek yanıma yürüdüğünde cevap vermeden onu dinledim. Ne söyleyeceğini merak etmiştim hevesli hevesli ismimi söylediğinde.

Kolumu Victor'un omzundan çekip dikeldim. O ara Valeriy yatağın ayak ucuna oturmuştu. Saç sakal yeni tıraş edilmiş, cilt kremlenmişti bu yüzden kaşlarımı kaldırıp merakla baktım ona. İnsanlığa dönme sebebi neydi? Krem falan tövbe estağfurullah çocuğa ne olmuştu böyle?

"Lan sen kafana krem mi sürdün?' karşı yatakta oturan Anton merakla öne eğilip kafasını kontrol ettiğinde Victor uzun zaman sonra ilk kez gülmüştü. Valery'in kafası parlıyordu resmen.

Anında Anton'un elini itti. " Yok yav ne alakası var." Dedi dünyanın en mantıklı savunmasını yaptığını düşünerek.

Dayanamayıp güldüğümde Valeriy kafasını okşamaya çalışan Anton'un eliyle savaşını kazanarak bana doğru kaydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAHŞER | GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin