MAHŞER | GAY

28

"Kız kalbimi sikip attı diyorum dildosu hangi renk diyorsun çünkü amına koyayım!" Valeriy öfkeyle karşısında oturan Anton'un kafasına küllükle vurduğunda az kalsın ağzımdaki meyve suyunu püskürtecektim.

"Gayet yerinde bir soru bu kardeşim." Victor her zaman ki gibi en yakın arkadaşı olan Anton'un tarafında olmuştu.

Ve evet, benim en yakın arkadaşım Victor'du ama onun en yakın arkadaşı ben değildim.

"Lan kalpsizsiniz oğlum siz." Valeriy sizden bir bok olmaz moduna geçip sigara paketinden bir dal çıkarıp dudaklarına yasladı.

"Kanka kalbi olanları sikiyorlarmış napalım." Konstantin konuştuğunda kendimi tutamayıp gülmüştüm. Hatta dudaklarımda olan sigarayı bile düşürmüştüm.

"Derdimi paylaşalım diye anlattım beş saattir dalga geçiyorsunuz be!" Ardından külünü mavi küllüğe savurdu. "Ayıp ayıp." Umutsuzca başını iki yana salladı.

"Götümüze keleş mermisi girmiş kim siker aşkı oğlum!" Victor hâlâ dudaklarındaki gülümseyi bozmadan Valeriy'in omzunu sıktı. "Zaten öleceğiz sal." Hayatımda duyduğum en boktan teselliyi verdiğinde gözlerimi devirip sönen sigaramı tekrar yaktım.

"Ya Boris sende yeni ayrıldın sayılır beni anlarsın oğlum, konuşsana!" Konu birden bana döndüğünde sigaramı dudaklarımdan çekip ona döndüm.

"Bir ay oldu ben bile unuttum oğlum, benden destek bekleme." Aşk konusunda herhangi birine destek verecek kadar kalbim olduğunu düşünmüyordum.

"Ben mi çok kasıyorum acaba." Valeriy, ilk kez benim konuşmamdan sonra başını önüne alıp düşünmeye başladı.

"Sana diyoruz oğlum biz, kasmayacaksın." Victor sandalyesini ona kaydırıp kolunu omzuna attı. "Bu gece beraber gece kulübüne gideceğiz, yüzbaşı yeni sınırdan döndük diye bize kıyak geçti bir gecemiz var, ben senin kafanı boşaltırım merak etme." Gülümsedim. Her ne kadar gamsız bir şerefsiz olsa da iyi bir arkadaştı.

Dün gece sınıra destek için bizim timden birlik çıkmıştı. Bizden önceki timde iki kişi yaralandığı için yüzbaşı anında yatağımızdan kaldırıp götürmüştü bizi.

"Binbaşımın daha haberi yok, izin verir mi amına koyayım hangi dünyada yaşıyorsunuz?" Victor ile göz göze geldik. Bahsettiği şeyi henüz düşünmemiş olduğumuz dank etmişti o an.

"Oğlum adamlar bizim gece kulübüne gideceğimizi bilmiyor ki, niye izin vermesinler?" Konstantin sessizleştiğimiz için dayanamayıp araya girdiğinde sigaramı küllüğe bastırdım.

"Arayıp nerdesiniz derse ne bok yiyeceğiz? Beraber olun sabah erkenden dönün dedi adam." Anton umutsuz bir şekilde başını iki yana salladı. "Yarrağı yeriz öğrenirse." Sırtımı yaslayıp konuşmaları sessizce dinledim. Henüz bende bir şeye karar vermemiştim.

"Bence Roskol nereye gideceğimizi söylesek bile izin verir." Konstantin yine sevgi pıtırcığı olarak konuyu ele aldığında gözlerimi devirip güldüm.

"E hadi diyelim nereye gideceğimizi dürüstçe söyledik, kim gidip Roskol'dan izin alacak?" Anton ise Konstantin'in aksine olumsuz tarafı tekrar dile getiriyordu.

"Yüzbaşı alacak ya oğlum salak mısın?" Victor gerilerek Anton'un kafasına bir tane yapıştırdığında çıkan sese dayanamayıp güldüm.

"Yüzbaşı ile beraber bizde mi gitsek? Roskol askerlerini çok seviyor bizi görünce kıyamaz." Konstantin hevesli hevesli konuştuğunda uyuyan Olezka kafasını kaldırıp anlamayarak baktı. "Nereye lan?" konunun tam ortasına dalarak konuştuğunda Konstantin'in bakışları ona kaydı.