MAHŞER | GAY

29

Günaydın?

3k yazdım haberiniz olsun. Bu iki günlük bölüm demek.

Uyarı! Bölümün içinde istismar bulguları, şiddet ve küfür bulunmaktadır. Hassas olan bireylerin konunun başladığı yerde terketmelerini rica ediyorum, diğer bölümde üstten bahsedeceğim ne olduğunu anlarsınız.

♠

Yüksek, hatta bangır bangır çalan müzik eşliğinde parlak ışıkların büyüsüne kapılmıştık.

Anton sağ çaprazımda siyahi bir kadınla flört ediyordu. Hayatımda Rihanna ve Anok Yai dışında bu kadar güzel olan başka bir siyahi kadın tanımamıştım. İnanılmaz güzel bir kadındı ve gözleri yeşildi. Teni parlıyordu ve onlara armağan edilen pürüzsüz ve kusursuz teniyle eşsizdi resmen.

Konstantin yanımda oturmuş içkisini izliyordu. Pek keyfi yok gibiydi.

Victor diğer yanımda oturuyordu. Sırıtarak Anton ve tavlamaya çalıştığı güzel kadını izliyordu. Elinde tekila bardağı vardı ama içmeyi unutmuştu.

Olezka sahnenin kenarında bir arkadaş grubuyla dans ediyordu. Bizim aramızda en kısa ve en zayıf o olduğu için üniversiteli grubun arasında hiç sırıtmamıştı.

Valeriy aşk acısını dağıtmayı umduğu bu barda hüzünlü bir şekilde dans eden insanları izliyordu. Saniyede bir küçük küçük yudumlar alıyordu devasa bira bardağından.

Ben ise lavabodan yeni dönmüştüm. Üstümde beyaz renkli bir gömlek vardı. Üstten üç düğmesini açmıştım ve uzun süren emeğimin karşılığı olan kaslarımı sergiliyordum. Altımda siyah bir pantolon vardı. Yeni uzayan saçlarımı kesmediğim için en yakışıklı olduğum dönemimde olduğumu düşünüyordum.

"Oğlum ortam aşırı iyide.." Victor kulağıma eğildiğinde ben de ona yaklaştım. "Gözüme kestirdiğim erkeklerin hetero olduğuna kalıbımı basarım." Homurdanarak tekilayı kafasına diktiğinde küçük bardağı masaya bıraktı.

"Rusya'dayız, topuklarından vurulmak istiyorsan dene şansını." Dedim sırıtarak.

"Doğduğum coğrafyayı sikeyim." Homurdanıp kolunu omzuma attı. başını da yasladığında ben de kafamı onun kafasına yasladım.

"Sen niye götürmüyorsun birilerini?" Diye sordu içkimi bana yaklaştırırken.

"Canım istemiyor, ben böyle iyiyim." Herhangi bir kıskançlık kaosuna hazır değildim.

Victor birden kafasını kaldırdığında bakışlarım ona kaydı. Yerinden kalkıp Valeriy'in elinden içkiyi aldı ve onu yerinden kaldırdı. "Boris kalk şunu birilerine yamayalım içim şişti depresyonundan." Çağrısını ikiletmeden ayağa kalktım hemen. Eğlenceli geliyordu kulağa.

İki yandan koluna yapışıp kız grubu olan bir bar masasına yaklaştık. Victor yavşak gülümsemesini yüzünde sergiledi. "selam kızlar." Diyerek girdi konuya.

Kızların bakışları bize döndüğünde dördününde yüzünde keyifli bir ifade belirdi. "Selam." Dedi siyah saçlı.

"Eşlik edecek birileri yoksa edelim?" Sırıtmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yılların gayi gelmiş kızlara yürüyordu arkadaşı için.

"Memnuniyetle." Valeriy'i sarışın minyon kızın yanına itip Victor ile yan yana masanın önünde ayakta dikildik.

"Senin ismin ne?" Siyah saçlı kızın sorusundan sonra üzerime alınmadan bir fıstık attım ağzıma. Bana dediğini düşünmüyordum.