Prolog - Sessiz Bir Cinayet

133 80 6
                                    

Prolog - Sessiz Bir Cinayet

Oy verirseniz başlamadan çok memnun olurum oylarınız benim için çok değerli <3

Oy verirseniz başlamadan çok memnun olurum oylarınız benim için çok değerli <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⌖ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـــــــ⋫☠⋪ـــــــﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ⌖

İkimizden biri diğerinin ölümünü gördükten sonra bugün ölecekti.

Ayın kara bulutlar ardına saklandığı bir gece mi olduğu yoksa sabahın ilk ışıklarının mı etrafı aydınlattığının önemsiz olduğu bu anda içimdeki korkunun bir başka yansımasını Alp'in mavimsi gözlerinden okuyordum.

Asıl korkutan ise ilk kimin öleceğiydi.

Oda tanıdık bir şekilde bomboştu, ya da değildi. Ne tanıdık ne boş. Odanın sadece mavi renkteki 3 ışık kaynağı etrafı aydınlatıyorken bizden öncekilerin duvardaki izlerini zorla da olsa gün yüzüne çıkartıyordu. Mavi ışık altında koyu renkte olup da duvarda iki saattir karşımda gördüğüm şeyin artık kan lekeleri olduğundan şüphem yoktu.

Yakında bizim de izlerimizi taşıyacaktı bu duvarlar. Bundan kaçış yoktu anlaşılan.

Elleri benim gibi arkadan kalınca bir iple bağlı olan Alp uzun süredir sağ tarafına ağırlığını vererek uzanmış olduğu hâlinden sırt üstü bir pozisyona geçti zorlanarak. Elleri bedeninin altında kalması da ayrı bir acıyı dudaklarından sesli bir şekilde döktürdü. Sağ tarafı uyuşmuş olmalıydı. Aynı şekilde benim de sol tarafımda karıncalanmalar yok, diyemezdim.

Odada 3 mavi ışığın saçmalığı yetmiyormuş gibi tavana sabitlenmiş kare şeklindeki klimalardan da buz gibi soğuk hava, odayı dondurucuya çeviriyordu. Kendimi sadece o dondurucuda askıya asılmış bir et yığını olarak görmeden edemiyordum.

Alp'in artık uzun süredir burada olduğumuzdan kırmızılaşmış dudakları titreyerek nefes verdiğinde ağzından içindeki yavaştan yitirdiği sıcaklığın buharını salıverdi. Kendi tercihi olan sarı hafiften uzun saçları süpürgenin uçları gibi karışmış bir hâlde zemine yığılmıştı. Odanın mavi ışığından belli olmayan mavi gözleriyse sadece tavanı izliyordu.

İkimiz de ölümümüzün çok yakın olduğunun bilincindeydik. Fakat ikimiz de anılarımızın arasında yolculuğa çıkmış trene bilet almamıştık. Alp büyük ihtimalle nişanlısı Begüm'ü düşünüyordu, son düşündüğü kişinin ilk görüşte vurulduğu kişi olmasını çok istiyordu belki de. Fakat benim anılarımın bana hiç uğramamasını istiyordum.

Çünkü ben anılarımı düşünürken Alp'in yaptığı gibi kafamı yukarı kaldırmak yerine sürekli aşağıda tutardım boyun eğercesine.

Ölüm Paradoksu        (İntikam Sarkacı 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin