B1 - Bulanık Gerçekler
Oy verirseniz çok mutlu olurum cidden oy benim için bir yazma motivasyonu <3
⌖ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـــــــ⋫☠⋪ـــــــﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ⌖
4
yıl sonra...
Gücümü o levyenin kafasına indiği anki çaresizlikte kaybettim. Bir daha toparlanamadım. Ellerimi sıkan o ipler boynumu sıkar oldu, ayaklarıma bağlı olan zincirler beni okyanusların dibine çeker oldu. O günden tam 1 yıl sonra yaşayan değil de ölü bedenimin yola atılmış bir hâlde bulunmasını isterdim.
Fakat her şeye rağmen hayattaydım ve bunun için bir gün bile kimseye minnettar değildim. Beni birkaç saat daha geç bulsalardı belki hayatta bile olmazdım, biz de şu an karşımdaki insanların yanlarına birkaç saat daha erken varsaydık yaşıyor olabilirlerdi.
"Suna ve Hasan Caymaz," diyerek kurbanların isimlerini yüksek sesle belirtti Erkan. "Aşağıdaki tanığın ağzından alabildiğim tek cevap." Kadın şoku üzerinden atamasa da en son onu bu Caymaz ailesinin küçük çocuğuna sımsıkı sarılır bir hâlde bırakmıştım. Bu olay belli ki bugün olmamıştı, kanlar kurumaya yakındı ve kanın kokusu da iyicene katlanılmaz olmuştu. 10 yaşında bile gözükmeyen çocuğunun yorgunluktan o kadının kucağında uyuyakalışı ise kendimi büyük dalgalarda boğuşurken nefes almakta zorlanan biri gibi hissettiriyordu.
"Ölürken bile acı çektiren bu katilin kim olduğunu tespit etmek zor olmasa gerek," diyerek iç geçirdim Caymaz ailesinin cansız bedenlerine bakarken. Sarışın kadın alnından tabanca ile vurulmuştu, fakat acı kısmı keşke bununla kalabilseydi. İç çamaşırları dışında üzerinde hiçbir şey olmayan kadının vücudu morluklar ve şişliklerle doluydu, elleriyse bileklerinden bedeninin yanında duran kanlı satır ile vücudundan ayrılmıştı fakat nerede oldukları belli değildi. "Kadın çok acı çekmemiş," kadının cansız bedenine olan bakışlarım her ne kadar adama da kaysa Erkan açıklama girişiminde bulundu bana, sonuçta olay yerine ilk gelen ekip onlarındı. "Kurşun onun direkt sonu olmuş."
"Ellerine dair herhangi bir şey var mı?"
"Sağ eli burada," dediğinde gözlerim kahverengi gözlerine doğru döndü. "Amacı neydi bilmiyorum ama sağ elinin tüm eklem yerlerini bir bir doğramış psikopat." Kahverengi gözlerinin içindeki ciddiyete rağmen dediklerine inanamadım.
"Görmek istersen mutfakta tezgahın üzerinde." Elimle istemediğimi belirterek adamın yanına yaklaştım. Bu aileyle bu sefer derdi neydi, bilmiyorduk ama adama hiçbir acımaya yönelik bir harekette bulunmamıştı. "Yaraları kadının aksine küt." Kadının bedenindekiler gibi morarmış, bazı yerlerde ödem toplanmış, şişmiş izler vardı fakat işin acımasız kısmı görebildiğim kadarıyla çoğu kemiğinin kırık olduğuydu. Kollarının, ayaklarının simetrisi bozulmuş bükülmüş olsa bile, izlerin en belirgin olduğu yer olan göğsüyse çok fazla inikti. Belli ki göğüs kafesi kemikleri de kırılmıştı ama bu burada yapılabilecek bir şey miydi? Adamın üzerinden tır geçmiş de buraya konmuş gibiydi burada levye ile defalarca vurulup kırılması yerine. Hatta şeye de çok benziyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Paradoksu (İntikam Sarkacı 1)
Bí ẩn / Giật gânİntikam Sarkacı Serisi I. Düşmanımın dahi başına gelemesin dediğim her şey o seri katilin başına bizzat kendim getirecektim. Ölmek değil hayatta her şeye rağmen kalabilmekti içimi yiyip bitiren. Alp'in gözlerimin önünde kafatasını kıran bir levye il...