İntikam Sarkacı Serisi I.
Düşmanımın dahi başına gelemesin dediğim her şey o seri katilin başına bizzat kendim getirecektim.
Ölmek değil hayatta her şeye rağmen kalabilmekti içimi yiyip bitiren. Alp'in gözlerimin önünde kafatasını kıran bir levye il...
Okurken oy verip birazcık yorum yaparsanız cidden çok mutlu olurum. ♥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⌖ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـــــــ⋫☠⋪ـــــــﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ⌖
Bazı bölümlere şarkı koyuyorum. Bu bölümün şarkısı ise:
🎸 Dedublüman - Sen Bilmezsin
Benim derdim belki kaderimdendir
Gülüşündendir
Var da bir yok, yokta biri var
Feryadım bazen bir şarkı
Bazen de göğsümde sancı
Anlatmam, zaten duymazlar
Öp dilimde kan tadı var
Şarkıyı dinleyecek hiçbir yer bulamayıp çatıya çıkmayı hangi mantık düşündüğümü ben de bilmiyordum. Bu yıldızların birer inci boncuk gibi aydınlattığı gece fazlasıyla soğuktu. Arkamdan bir deli rüzgar esiyor, etrafta şarkının sözleri dışında çıt çıkmıyordu. Hatta kendi nefes seslerimi bile duymuyordum artık.
Ayaklarımı aşağıya sarkıtmış bir şekilde uykusuzluğuma yenilmeyi bekliyordum. Uykum kış uykusuna yatacak bir hayvan gibi ağırdı ama yatağa öyle iki büklüm uzanınca uykudan eser kalmadı.
"Çevrendeki kimseye güvenmemen gerektiğini söylememe gerek yok herhalde, değil mi? Emin ol çevrende doğruyu söyleyen tek bir insan evladı dahi yok. Ve söyleyemeyen."
Durup dururken yatağın altına sıkıştırdığım kasetteki o kişinin sözleri kafamı talan ediyordu sinek vızıltısı gibi. İçim bir nahoş olsa da her o ses kaydı aklıma geldiğinde bir taraf seçmeliydim. Kime güvenebilirdim? Kime nasıl güvenirdim? O ses kaydı gerçeği yansıtıyor olsa bile bunun bir tuzak olmadığı ne malumdu?
Ya babamın dedikleri de yalansa?
Ya kıvırcığım ile aynı kanı taşıyorsam?
Eğer kasetteki kişinin dedikleri doğruysa herkes yalan söylüyordu ama ne konuda yalan söylüyorlardı? Her şey yalan üzerine kurulu olamazdı ya. Sare de mi yalan söylüyordu o hâlde? Ya kasetteki beni söyledikleriyle yanlış yönlendirmeye çalışıyorsa? Girdiğim çıkmaz sokağın girişinin de kapalı olması gibi kapana kısılmış hissettim.
Arkamdan bana doğru yaklaşan adım sesleriyle eş değer bir şekilde duydum Begüm'ün sesini. "Uyku mu tutmadı?" 'Uyku' kelimesini duyduğumdan mıdır, bilmiyorum ama sorduğu sorudan sonra aniden gerinerek esnedim derince. "Aslında çok fazla uykum var ama uyuyamadım." Telefonumda açıkta kalan şarkıyı kapatırken Begüm yanıma konuşlanıp ayaklarını sarkıttı benim gibi. Üzerinde gri ceketine rağmen üşüyormuş gibi kollarını karnına sarmıştı.