Yıldızınızı parlatırsanız çok sevinirim.
Keyifli okumalar...
~~~Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın. Kimisi içine atar çığlıklarını.
Cemal SüreyyaBazen bir şarkı çalar, seni bir yerden başka bir yere götürür. Bazense bir hayal kurarsın yalnız orda mutlu olursun, ama birden biri gelir ve her anının katili olur.
Benim katilim kendi öz babam. Annemin katili olduğu gibi. Annem babamı sevmemiş, başka birisine sevdalıymış. Babam annemi tehdit etmiş 'benle evlenmezsen sevdiğini öldürürüm' diye.
Annem korkmuş, kim korkmaz ki, kendi ölümüne bile razı olmuş , sevdiği yaşasın diye. Babam annemi kuma olarak almış, ilk karısı kabul etmemiş, onuda tehdit etmiş bence, kim susar ki böyle bir şeye.
Ben doğmuşum sonra, annem bana tutunmuş. Annem koymuş ismimi. Onun dünyasına güneş gibi doğmuşum misali.
Ben doğduktan sonra, Annemin sevdiği adam haber yollamış. Kaçalım demiş, güneş ikimizin güneşi olsun demiş. Annem korkmuş tabi kaçmamış.
Benim ikinci yaş günümde annem yanıma gelmiş, bir bakmış odada ben uyuyorum. Beşiğimin başında sevdiği adam, benim saçlarımı okşuyor. Sevinmiş gördüğüne, çok da korkmuş hemde, biri görürde bir şey yapar diye.
Sarılmışlar birbirine, Özlemiş annem, çok özlemiş. Sonra sevdiği adam gideceğini demiş, ama dönecekmiş, sonra bizi de götürecekmiş gidecekmişiz buralardan.
Beş yıl geçmiş üstünden gelmiş adam, haber yollamış, Hazırlanın gidiyoruz diye. Annem de dediğini yapmış. Benim yedi yaşım var o zamanlar, farkındayım her şeyin.
Bulmuşlar bizi, ıssız bir sokakta etrafımızı sarmışlar. Hazar Aslanbey annemin sevdiği adam, anneme bir şey olmasın diye her şeyi yapacak adam, bir kurşunla yere serildi.
Behram Behramgil o gün aldığı canların yanına ikisini daha kattı. Karısını yedi yaşındaki kızının gözü önünde öldürdü. O gün başladı kan davası, o gün başladı her şey.. İşte o gün başladı benim hikayem.
Behram Behramgil'in hıncını benden çıkarmaları, Rojin Behramgil'in bazen zehirli sözlerinin, kardeşlerim Rojda Behramgil, Azad Behramgil babamı dolduruşa getirip bana işkence edişlerinin, Şahinur Behramgil ve Mithat Behramgil'in zehirli sözlerinin. Bir yabancı bilmez çektiklerimi beni bir ben anlarım.
Behram Behramgil avlunun ortasında Güneş diye bağırıyor. Usulca elimi yıkayıp, kurladıktan sonra, avluya çıkıp yanına gittim.
"Ne var" diyince yüzüme değen sert tokatla kendimi yerde buldum "Üslubuna dikkat edeceksin! Senin karşında oyun arkadaşın yok! Ne var değil, buyurasın baba deyeceksin " duyduklarımla dudağımın kenarı istemsizce kıvrıldı, ve bu hareketimin onu dahada sinir ettiğini, karın boşluğuma attığı sert tekmeyle çok güzel anladım.
"Sakin olasın ağam değer mi bu şeytan yüzünden sinirlenmeye?!" Duyduğum sesle kafamı usulca o yöne çevirdim. Rojin Behramgil, Yılan nerde zehir orda.
●●●
Kahvaltı yapıldıktan sonra, herkes kendi köşesine çekildi. Dilan'la mutfakta oturmuş konuşuyorduk. "Güneşim ya üzgünüm bir tanem, o şerefsizin yaptıklarını sessizce izlediğim için sana her dokunduğunda elimden bir şey gelmediği için. Kendimi o kadar çok kötü hiss ediyorum ki. Keşke elimden gelsede sen, ben annem gitsek buralardan birlikte, başka bir yerde mutlu olsak" dedikten sonra
" boş ver kuzum ben alışığım zaten. Belkide bir gün mutlu oluruz, kim bile bilirki yarını. Ben inanıyorum her şey çok güzel olucak." Derken dilan
"kız güneş bak ne geldi aklıma. Bu namı değer gece var ya kimi biliyormusun bu gün duydum şok oldum yaa benn" söze atladı. "Gecede kim be" dedim.
"Kız anlattım ya geçen gün" kaşlarımı çattım. Söylese hatırlarım ben, hafızam zehir gibi MaşAllah.
"Tamam anlatmamışım. Bak şimdi anlatacağım, dikkatini bana ver. Bak şimdi bu gece uzun bir süredir İstanbul'da yaşıyor. Burada Midyatta bir aşiretin ağası. Midyat'ı geçtim Mardin'in büyük aşiretlerinden birisinin ağası hangi aşiret olduğunu sonda diyeceğim heycan'ı olsun biraz" sadece dilan'ı dinliyor boş boş yüzüne bakıyordum.
"Şimdi bu gece var ya, biraz korkulu birisi, yani karşısında şimdiye kadar duran olmadı, bir gören korkudan bir daha görmek istemiyormuş. Normal bazı ağalar var onlarda korkulu ama bu başkaymış. Mafya olduğunu bile söyleyen var. Bide burasını söylemesem ölürüm, adam baya yakışıklıymış, öğlen çarşıda kızlarla konuşurken duydum. Fotoğrafını gösterdiler dedikleri kadar varmış hakikaten. Bildiğin kızlar bunu beyaz atlı prens olarak görüyor. Bir hafta önce Midyat'a gelmiş, burda kalacakmış bundan böyle, tüm işlerin başına falan geçmiş."
Sadece dilan'a bakıyordum konuşması bitince "eee dilan ne varmış bunda böyle şaşıracak" diye söze atladım
"asıl bombayı söylemedim daha. Yada dur söylemiyeceğim, öl meraktan" deyince "söyleme zaten merak etmiyorum" dedim ve bulaşıkları yıkamaya gittim.
Dönüp dilan'a baktığımda fal taşı gibi açılmış gözleriyle bana bakıyordu. "nee? neden öyle bakıyorsun?" "Gerçekten merak etmiyor musun?" " gerçekten merak etmiyorum dilan. İstersen söyle senin için diyorum bak" deyip kocaman gülümsedim
"Arjen Aslanbey Güneş ,Gece Arjen Aslanbey" Deyince gülümsemem yüzümde soldu Geceyi tanımıyordum ama Aslanbeyler onları asla unutmadım.
Hazar abi keşke babam o olsaydı dediğim adamı asla unutmam.
Dilan "Rahmetli Hazar Aslanbey'in yeğeni" deyince,Gözlerimden sadece küçükken gördüğüm güzel anıların duygu dolu yaşları aktı.
Duyduğum sesle ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Silah sesiydi. Dilan'la birbirimize baktıktan sonra avluya koştuk.
Bir sürü adam ve en önde tüm heybetiyle elinde silah, simsiyah giyinmiş, yetmez gibi karanlığına gözleri ve saçları eşlik ediyordu. Aynı gece gibi...
Merhaba canlarım. Nasılsınız iyisinizdir inşallah. Kitabı dört gün aralığında yayınlayacağım'ı söylemiştim ama dayanamıyorum😅. Biliyorum kitabın okunması az, küçük bir aileyiz. Zaman alacak çoğalmamız. Kitabı umarım beğenirsiniz , seversiniz. Desteğinize ihtiyacım var. İnstagram'da "_gecegunesii" isimli hesap açtım. Kitap'ı paylaşıp beni etiketlerseniz, çok ama çok sevinirim. Sizi seviyorum ailem❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GÜNEŞİ
RomanceKim bilebilirdi ki, Güneş huzuru Gece'de bulacak. "Sevdan biter mi?" Diye sordum. Sakallarını saç diplerimde hissettim önce, sonra dudaklarını. "Nefesim bittiğinde mi?" Diye karşılık verdi. Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü...