Bölüm 9 : PETROVİÇ KIZI

109 13 5
                                    


Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın❤️‍🔥

İyi bayramlar 🌸🌼

YIL 2000, İSTANBUL

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




YIL 2000, İSTANBUL...

ÇETE.

Hayat, yaprakları koparılmış bir günlük gibiydi o zamanlar. Bir gün birisi geliyor ve sanki yaşananları yok saymak istercesine sayfaları koparıyordu. Eksik kalıyor, anılarınızı yitirdiğinizi düşünüyordunuz.

Zeplin'in en karanlık yüzlerinden biri olan Çete'ler sizin anılarını yırtan taraf değildi, o günlüğe yazmaya bile korkacağınız şeyleri size yaşatan taraftı...

Sümer ve Feda, Timur'un kendilerini bıraktığı bir gemi tersanesinde kollarına doldurulan kendi kıyafetleriyle sadece iç çamaşırıyla buz gibi havada yalın ayak bekletiliyorlardı. Sümer korumacı bir tavırla Feda'nın çıplak üstünü kapatmak istercesine önüne geçmiş ve bir elini geriye atarak temas etmeden Feda'yı korumaya almıştı.

Marinanın beton zemini metrelerce uzunluğa sahip bir genişlikteydi. Sol tarafta çocukların kaldığı dev bir kırmızı kargo konteynırı vardı. Karşılarında deniz vardı ve denizin üzerinde kocaman bir uluslararası yük gemisi vardı. Gemi onarımda ve çok eskiydi. Çalışanların hepsi Zeplin üyesiydi ve marina Zeplin'e ait olduğundan kendilerinden olmayan hiç kimse oraya giremezdi. Orada olan hiçbir çığlığı yoldan geçen biri göremez duyamazdı çünkü yoldan ve insanların yaşam alanlarından epey uzaktı.

"Korkma." Halbuki bunu söylerken bile korkuyordu Sümer. Uluç'u bulabilmek uğruna çıktığı bu yolda Feda'nın kendisi yüzünden kurban edilmesini hiç ummamıştı. Ya onu koruyamazsa? Ya ona Sümer yüzünden bir zarar gelirse? Normal şartlarda bu çok da umurunda olmazdı ama bu kız onun iyi kötü anlaşabildiği tek kişiydi. Bu zamana kadar hiç birileriyle arkadaş olamamıştı ama Feda onun için bambaşka bir yerdeydi.

"Korkmuyorum." Korkmuyordu küçük kız. Çünkü bir soykırım bile görmüştü bu gözler. Hayatında tutunacak hiçbir dalı olmadığını düşündüğü anda Uluç ve Sümer gelmişti. Marco ona bir şans vermişken, kendisi de Sümer'in yanındayken hiçbir şeyden korkmuyordu. Hem.... Belki Danny'i de bulurdu burada?

"Üşüyor musun?" Sümer'in sorusuyla Sümer'in temas sıkıntısı olmasına rağmen onun sırtına çıplak göğsünü iyice yapıştırdı. Sümer sırtındaki bedeni hissettiği anda öne doğru bir adım atmak istemişse de kısa bir anlığına gözlerini kapatarak o karanlık depoda Feda'nın parmağını parmağına doladığı günü hatırladı. Gerginliğinden doğan hızlanan nefes alışverişleri bu anıyla birlikte sakinleşirken zincirleri anımsadı. Birin içinde bir bütün, bütünün içinde bir... Hiçbir şey olan insanların her şey olabilme ihtimali...

Öne doğru adım atıp kendini ve bedenini Feda'dan uzaklaştırmadı. Bir tenin kendisine değmesinden hala rahatsız hissediyor olsa da burası tehlikeli bir yerdi ve bu kızı güvende hissettirmek zorundaydı.

ÇOCUKLUK MÜZESİNDE YETİŞKİN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin