1. Bölüm-Antalya'ya Dönüş
''Uçağımız Antalya Havalimanı'na iniş yapmıştır. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.''
Hoporlördeki ses bitince herkes gibi ben de yavaş yavaş inmeye çalışmıştım. Nihayet inebildiğimde buruk bir şekilde gülümsedim. 5 yıl sonra buralara gelmek garip hissettirmişti.En son 17 yaşındayken Antalya'ya gelmiştim. Havalimanından çıktığımda beni bekleyen ablamı görüp onun yanına gittim. Ablama sıkıca sarıldım.
''Sonunda Antalya'ya gelme kararı vermene sevindim Hazal.''
Ablama gülümsedim.
''Artık kaçmanın bir faydası olmayacağını düşündüm. Onsuz yaşamaya alıştım artık..Mezun olduktan sonra da İstanbul'da yaşamamın bir anlamı yok. Dönüşüm uzun süreli yani.Bu arada staj yapabileceğim bir avukat bürosu da hazır.''
Ablamın yüzündeki şaşkınlık ifadesi beni güldürmüştü.
''Niye haber vermedin şapşal?''
Omuz silktim.
''Süpriz olsun istedim''
Gülerek arabaya doğru yürüdük. Ablam şoför yerine ben de yanındaki koltuğa geçtim.Eve geldiğimizde annem ve babamın geleceğimden haberi yoktu. Ablamla haftalar öncesinden kararlaştırmış onlara süpriz yapmayı düşünmüştük. Zile basıp beklediğimde kapıyı annem açmıştı. Önde ablam bulunduğundan dolayı ben daha fark edilmemiştim.
''Hilal? Kızım sen bu saatte... '' Biraz duraksadıktan sonra beni fark etmişti.
''Hazal! Kızım!'' Sevinçle bana sarılırken ben de karşılık verdim.
Annemin gözleri dolarken benim de gözlerim dolmuştu. Aklımda anılar canlanırken gözlerimden yaşlar dökülüyordu.
-Flashback-
"Emirhan! Sen niye geldin buraya ? Babam görürse kızar!"
Emirhan bana sadece sus işareti yapıyordu.
"Sessiz olsana kızım ya. Kim ne görürse görsün sana karşı sevgim değişmeyecek."
Emirhan'a sarılırken gözlerim dolmuştu.
-Flashback son-
Kafamı iki yana salladım.Unutmam lazımdı. Onu hatırladıkça üzülüyordum. Annemden ayrılıp eve girdim. Babam her zamanki yerinde oturmuştu. O da beni daha fark etmemişti. Sessizce gazetesini okuyan babama baktım.Dikkatini çok fazla bir şekilde gazeteye vermişti. Sessiz adımlarla babamın yanına doğru yürüdüm. Yanağını kocaman ve sesli bir şekilde öpünce irkilmişti.''Hilal kaç yaşına geldin...'' Sözünü kesen şey beni görmesiydi. Beni kendisine çekip sıkıca sarıldı.Ben de anneme yaptığım gibi karşılık verdim. Saate baktım. Daha erkendi. Buralardaki arkadaşlarımı özlemiştim. Sanaldan veya onlar İstanbul'a geldiğinde görüşmüştük ama Antalya'daki gibi olmazdı. Annem ve babama baktım.
''Annem nasıl olsa bundan sonra hep buradayım. Ben biraz arkadaşlarımı ziyaret etsem olur mu?''
Annem onayladı. Kapıdan dışarıya çıkarken önce kime gitsem diye düşünüyordum.Aklıma Emirhan'ın en yakın arkadaşı olan Tuna gelince üç bina arkada olan evlerine doğru yürüdüm. Bina kapısı açıktı. Hemen ilk katta olan dairenin ziline bastım. Kapıyı Tuna'nın annesi açmıştı. Beni görünce bana aval aval bakan kadıncağıza baktım.
''Ben Tuna'nın liseden arkadaşı Hazal. Tuna ile görüşebilir miyim?''
Kadın bana normal bakışlar atmaya başlayınca içim rahatlamıştı. Bana eli ile bir dakika yapıp kapıdan ayrıldı. Bir kaç saniyenin ardından kapıda Tuna belirmişti. Tuna bana baktı. Yüzünde kırgınlık vardı. Haklıydı da... Emirhan gittikten sonra ben arkadaşlarımdan kimseye haber vermeden İstanbul'a gitmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Yoksun Yanımda
General FictionTerk etmek.. 9 harf iki kelimeden oluşan bir sözcük dizisi mi sadece? Her insan terk edilmez mi zaten? 17 yaşındayken en sevdiği kişi tarafından terk edilen Hazal sorunlarıyla yüzleşmek yerine kaçarsa ve 5 sene sonra geri dönerse her şey eskisi gib...